İstanbul ve Ankara için kayyım atamasının söz konusu olabilmesinin mümkün olmadığını belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye hatalı bir kavram kullanıyor. Doğru kavram geçici olarak görevlendirilen belediye başkanı. Kayyum ve kayyım, tamamen görevden alırsınız, onun hukuki hakkını ortadan kaldırırsınız, artık o yoktur. Biz bir belediye başkanının hukuki hakkını ortadan kaldırmıyoruz. Biz anayasanın ve kanunların bize vermiş olduğu yetkiyle onu açığa alıyoruz." dedi.İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CNN TÜRK canlı yayınında Hakan Çelik'in sorularına cevap verdi. Taksim'de bıçaklanarak öldürülen Halit Ayar olayının araştırılmasına devam edildiğini de belirten Soylu, Geçen yıla oranla cinayet, asayiş olaylarında azalma yaşandığını belirtti. Soylu, "Cinayet sayıları azalmasına rağmen, kadın cinayetlerinde 2019'da bir artış söz konusu oldu. Ama sadece bizde bir artış olmadı. Avrupa'da da artış söz konusu oldu. Cinayetlerdeki her artış, bizim üzerinde durmamız gereken bir konudur." diye konuştu.Fırat'ın doğusuSuriye'de Fırat'ın doğusunda güvenli bölge birinci safha uygulamaları kapsamında ilk ortak kara devriyesine başlamasına ilişkin soruya cevap veren Soylu; Türkiye'nin burada önleyici, düzenleyici, insanlığa ve dünyaya da sorumluluk hissettirici bir pozisyonu yönettiğini belirterek, "İşimizin kolay olmadığını söylemeliyiz. Coğrafya avantajdır bizim için ama aynı zamanda göç ve terör konusunda da dezavantajdır. Bu coğrafyanın tam kalbindeyiz ama aynı zamanda düzensiz göç için bir geçiş noktasıyız. Uyuşturucu için bir hedef noktasıyız, geçiş noktasıyız." dedi.Bir taraftan İdlib'de gözlem noktaları oluşuyorsa bu Türkiye'nin attığı adımlarla oluşmuş bir süreç olduğunu ifade eden Soylu, "Bir taraftan Fırat Kalkanı, bir tarafta Zeytindalı harekatıyla ilgili orada güvenli bir bölge oluşuyorsa bu da Türkiye'nin ortaya koyduğu öncülükle alakalıdır." diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü;"Şimdi asayiş veya narkotik olayları için kısmen yüzde 85'tir bizim iade talebimizin kabul edilmesi. Ama terörde yüzde 3'tür. Biz hala FETÖ'cüleri Interpol kanalıyla arayabilme kabiliyetine sahip olamadık. Ülkelerle ikili iade ilişkilerimiz anlaşmamız varsa bu ikili anlaşmalarımız sayesinde yapıyoruz. Interpol bunları hala terör suçlusu olarak görmüyor." Bizim sınırlarımızda analizcilerimiz varTürkiye'nin özellikle DEAŞ da dahil olmak üzere sınırlarda çok ciddi uğraş içinde olduğunu anlatan Soylu, "Sınırlarımızın ötesi, bir vesileyle Avrupa'ya da geçiştir. Hem kendimizi hem sınırlarımızı hem de kendi iç huzurumuzu muhafaza edebilmek için çok ciddi bir uğraş içindeyiz. Sadece bu yıl 550 civarında DEAŞ'lı tutuklu. Bin 500 civarında DEAŞ'lı gözaltına alındı. Bizim sınırlarımızda analizcilerimiz var. Yaklaşık bu yıl için söylüyorum, yurt dışından Türkiye'ye normal yollarla da gelen 30 bine yakın kişinin analizleri gerçekleştirilmiştir. Bunların 10 bini ülkeye alınmayıp geri gönderilmiştir. Geri gönderilenlerin birçoğunda özellikle Avrupa'da geri gönderildikten sonra 'evet haklısınız' diye geri bildirimde bulunmuştur." dedi.FETÖ Konusu...Soylu, Avrupa'da terörle mücadele konusunda "sağlam duran" ülkeler olduğunu anlattı. Soylu, "Mesela İngiltere özellikle PKK konusunda sağlam durmaktadır. Almanya yine PKK ile mücadele konusunda son 2-3 yıldır bir atak ortaya koymuş ama FETÖ konusunda aynı şeyi söyleyemem. FETÖ konusunda başka bir noktadan bakıyorlar ama oradaki olumlu tutum daha fazla yükselmelerini engelliyorlar. Tamamen bitirmeye yönelik değil." şeklinde açıklamada bulundu.Türkiye, 15 Temmuz 2016 tarihinden itibaren bambaşka bir güvenlik politikası belirlediğini belirten Süleyman Soylu, 15 Temmuz'dan sonra gerçekleştirilen Türkiye'nin gerek sınır içi gerek sınır dışı bütün güvenlik operasyonları birer mucizedir. Bana göre 15 Temmuz'a her biri birer silledir." diyerek şu şekilde devam etti:Benim şahsi düşüncem"Arama kontrol noktalarımızdaki teknik kapasitelerimiz, plaka tanıma, yüz tanıma... Mesela yüz tanıma noktasında gördüğüm bir şey var, 1 saniyede 100 bin fotoğraf tarıyor bizimkiler. Bu daha başlangıç. Benim şahsi düşünceme göre bu dünyadaki en iyi kapasitelerden bir tanesi." ifadelerini kullanan Soylu, DEAŞ ve PKK gibi örgütlerin özellikle büyükşehirlerde terör eylemi yapma kapasitesinin hala endişe verici bir boyutta olup olmadığının sorulması üzerine şunları kaydetti: Türkiye'nin Bileğini Yere Vurmak İstiyorlar"Geçen yıl 361 olay engellemişiz, geçen yıl 2018. Yılbaşından bugüne kadar da 182. Bir direkt terör eylemleri yani gelmiş, patlatmak istiyor, engellemişiz. Daha dün patlatılmak istenen 5 kilogram patlayıcıyı yakaladık, 5 kilogram TNT. Türkiye bu konuda çok ciddi bir mücadele veriyor. Özellikle Türkiye'nin içini istikrarsızlaştırmak isteyen DEAŞ'tan, PYD'ye, PKK'ya kadar Türkiye'nin bileğini yere vurmak istiyorlar." Operasyonda şehit olan Mardin Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Tufan Kansuva'yı da anan Soylu, terörle mücadelenin can pahasına devam ettiğini vurguladı. Soylu, DEAŞ ve PYD'nin "patronunun" aynı olduğunu ifade ederek iki örgütün de talimatlarıyla Türkiye'nin istikrarsızlaştırılmasının hedeflendiğini dile getirdi. Tunceli'de dağlarda 65 terörist olduğunu, bunun 13'ünün TİKKO, 52'sinin PKK'lı olduğunu belirterek, "Sadece geçen yıl 98 teröristi, 1 yıl önce 103 teröristi orada etkisiz hale getirdik. Son 3 yılda 333 terörist. 333'ü ölü, 365 civarında. 2015 yılında Tunceli'ye gelen yatılı olarak gelen turist sayısı 25 bin, şu anda 112 bin." dedi. İstanbul ve Ankara için kayyımSoylu, kayyım tartışmalarıyla ilgili, "Türkiye hatalı bir kavram kullanıyor. Doğru kavram geçici olarak görevlendirilen belediye başkanı. Kayyum ve kayyım, tamamen görevden alırsınız, onun hukuki hakkını ortadan kaldırırsınız, artık o yoktur. Biz bir belediye başkanının hukuki hakkını ortadan kaldırmıyoruz. Biz anayasanın ve kanunların bize vermiş olduğu yetkiyle onu açığa alıyoruz. Tedbiren oraya yine kanunun verdiği yetkiyle geçici bir belediye başkanvekili görevlendiriyoruz. Yani bir belediye başkanı da değil, belediye başkanvekili görevlendiriyoruz." dedi."İstanbul Ankara veya bir başka yere kayyım atanabilmesi için terörle irtibatının veya iltisakının bulunması gerekir." diyen Soylu, İstanbul ve Ankara için böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.Soylu, kayyım atamaları için şunları kaydetti: Böyle bir şeyin söz konusu olabilmesi mümkün olmadığını dile getiren Bakan Soylu; "Bu terörle alakalı bir şeydir. Siz terör örgütünü destekliyorsanız, teröre yardım ve yataklık yapıyorsanız, terörle irtibatınız, iltisakınız söz konusu ise elbette ki devlet burada boş durmaz, gereğini ortaya koyar ama ne İstanbul'un ne Ankara'nın ne diğer noktaların bu konuda bir değerlendirmemiz söz konusu değildir. Bunu şunun için çarpıtıyorlar, başından beri bu yaygarayı kopartıyorlar. Sebebi de Diyarbakır, Van ve Mardin'i kurtarabilmek." Soylu, "pejmurde" ifadesini neden kullandığına yönelik bir soru üzerine, "Çok net söylüyorum, eğer siz kendi işinizin dışında bir taraftan orada terörden alınmış belediyelere destek olabilmek ve diğer taraftan kendi işinizin dışında dönüp bir takım meselelere girerseniz elbette ki biz bu konuda üzerimizdeki sorumlulukları yerine getiririz demektir. Bu kadar açık ve net. " dedi.
Güncel
08 Eylül 2019 - 13:33
Güncelleme: 08 Eylül 2019 - 14:32
İçişleri Bakanı Soylu'dan, İstanbul ve Ankara İçin Kayyım Açıklaması
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İstanbul ve Ankara için kayyım atamalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu, böyle bir şeyin (kayyım) söz konusu olabilmesi mümkün olmadığını söyledi.
Güncel
08 Eylül 2019 - 13:33
Güncelleme: 08 Eylül 2019 - 14:32