Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen basın toplantısında ; "Sincar bağlamında PKK’nın oradaki mevcudiyeti hepimiz için büyük bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. ‘Yezidileri DEAŞ’a karşı savunuyoruz’ bahanesiyle PKK’nın orada alan açmaya çalışması asla ve asla kabul edilemez” olduğunu kaydetti.
İbrahim Kalın, özellikle Suriye sahasında Halep’te yaşanan insanlık suçu hadiselerin herkesi kaygılandırdığını vurguladı. Kalın;“Rejim Halep’te açıkça bir insanlık suçu ve savaş suçu işlemeye devam etmektedir. Nitekim rejimin başındaki kişinin bugün basına yansıyan açıklamalarından da gördüğümüz kadarıyla rejim hiçbir ateşkese, hiçbir formüle açık değildir. Bu da aslında Halep’te ve diğer bölgelerde rejimin asıl niyetinin ne olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bu insanlık dramına bir dur denmesi için bütün uluslararası kuruşların adım atması gerekiyor. Bizim özellikle bu noktada Rusya ile yürüttüğümüz yoğun bir diplomasi trafiğimiz var. Cumhurbaşkanımızın bu konuyla ilgili Putin ile 3 telefon görüşmesi yaptı. Dün Rusya’dan dönen Başbakanımız da bu konuları ele aldı. Bizim çağrımız çatışmaların bir an önce durması, insani yardımların bir an önce ulaştırılmasıdır. Bu çerçevede Türkiye olarak biz insani yardımlar konusunda üzerimize düşen görevi yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
“Musul bağlamında da DEAŞ ile mücadele yoğun bir şekilde devam ediyor. Irak’ta Musul, Telafer ve Sincar hattında özellikle bu üç şehirdeki hareketliliği çok yakından takip ediyoruz” diyen Kalın şunları kaydetti:
HALEP'TE AÇIKÇA İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR
İbrahim Kalın, özellikle Suriye sahasında Halep’te yaşanan insanlık suçu hadiselerin herkesi kaygılandırdığını vurguladı. Kalın;“Rejim Halep’te açıkça bir insanlık suçu ve savaş suçu işlemeye devam etmektedir. Nitekim rejimin başındaki kişinin bugün basına yansıyan açıklamalarından da gördüğümüz kadarıyla rejim hiçbir ateşkese, hiçbir formüle açık değildir. Bu da aslında Halep’te ve diğer bölgelerde rejimin asıl niyetinin ne olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bu insanlık dramına bir dur denmesi için bütün uluslararası kuruşların adım atması gerekiyor. Bizim özellikle bu noktada Rusya ile yürüttüğümüz yoğun bir diplomasi trafiğimiz var. Cumhurbaşkanımızın bu konuyla ilgili Putin ile 3 telefon görüşmesi yaptı. Dün Rusya’dan dönen Başbakanımız da bu konuları ele aldı. Bizim çağrımız çatışmaların bir an önce durması, insani yardımların bir an önce ulaştırılmasıdır. Bu çerçevede Türkiye olarak biz insani yardımlar konusunda üzerimize düşen görevi yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.
ABD YETKİLERİYLE DÜZENLİ OLARAK GÖRÜŞÜYORUZ
Türkiye’nin desteğiyle yürüten Fırat Kalkanı Harekatı’nın planlandığı şekilde devam ettiği bilgisini veren Kalın, “Mümbiç noktasında bizim YPG’nin, PYD’nin bütün unsurlarının buradan çekilmesi yönündeki tavrımız nettir. Bu konuyu da ABD’li yetkililerle düzenli olarak görüşüyoruz. Bize verilen sözler çerçevesinde Mümbiç’ten şuana kadar YPG organlarının tamamının çekilmesi gerekiyordu. Biz kendi kaynaklarımızdan bunu teyit edene kadar bu konudaki ısrarımızı sürdüreceğiz. Genel olarak Mümbiç’in DEAŞ’tan temizlenmesi, tıpkı Cerablus’un temizlenmesi gibi mutluluk verici bir hadisedir. Mümbiç’in bundan sonra Yerel Kent Konseyi tarafından yönetilmesi bundan sonraki hedefimizdir. Bunu yapabilmek için terörle iltisatlı hiçbir grubun orada bulunmaması büyük önem arz ediyor. Bir terör örgütünü bir başka terör örgütüyle bertaraf etmeniz mümkün değildir. Terörle mücadelede tutarlılık ve kararlılık esastır. Rakka ile ilgili bakış açımızda aynıdır. Rakka’nın izole edilmesi konusunda bir operasyon devam ediyor. Fakat Rakka DEAŞ’ın Suriye’deki en önemli üssüdür. Burayla ilgili operasyonunda büyük bir hassasiyetle yürütülmesi önemli” dedi.“Musul bağlamında da DEAŞ ile mücadele yoğun bir şekilde devam ediyor. Irak’ta Musul, Telafer ve Sincar hattında özellikle bu üç şehirdeki hareketliliği çok yakından takip ediyoruz” diyen Kalın şunları kaydetti: