Reyhanlı saldırısının acısı yüreklerimizi kanatmaya devam ediyor. Saldırgan ve hedefleriyle ilgili tartışmaların hızı ise kolay kesilecek gibi değil. Şunu merak ediyoruz: Reyhanlı katliamının ardındaki gücün hedefi ne? İki parçalı bir soru cümlesi bu. Önce şüphelileri elememiz, ardından da “en muhtemel” failin motivasyonunu tespit etmemiz lazım. Siyaset dünyasının toz-dumanı arasından sıyrılamadıkça doğru teşhis yapabilmemiz ise çok zor. Ancak Türkiye’mizi bedelini milletçe ödeyeceğimiz yeni facialardan koruyabilmenin başka bir yolu da yok.
Saldırıyı gerçekleştirdiğini düşündüğümüz “olağan şüpheli”, Şam rejimiyle bağlantılı güçler ve müttefikleri. Rejimin sicili ve Türkiye’yle hâlihazırdaki ilişkileri gözlerimizi ilk önce Suriye’ye çevirmemize sebep oluyor. Suriye, terör örgütleri üzerinden yürüttüğü vekâlet savaşlarıyla anılan bir ülke. Türkiye’nin yakından tanıdığı PKK, ASALA, DHKP-C… gibi örgütlerin yolu, değişik dönemlerde Şam’dan geçti. Ancak Şam bu stratejiyi yalnızca ülkemize karşı kullanmadı. Lübnan’da ve iç savaş yaşayan Irak’ta yine Suriye bağlantılı yapıları gördük. Şimdilerde İsrail ve Ürdün’e karşı da bu nitelikte hazırlıkların yapıldığı haberleri etrafta dolaşıyor... MAKALENİN DEVAMI