Samandağ Cumhuriyet Savcısı Ersin Kuşku, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kuşku Sözcü Gazetesine yaptığı açıklamada akıllara önemli soru işaretleri getirdi. Türkiye'nin ne hale geldiğini ortaya koyan açıklamada Türkiye Cumhuriyet Savcısının içine düştüğü bu durum bile ne durumda olduğumuzu tek başına gösteriyor.
Samandağ Cumhuriyet Savcısı Ersin Kuşku, iki ay önce Van’ın Gevaş ilçesine Cumhuriyet savcısı olarak atanmış. Henüz 4 yıllık savcı...
Şanlıurfa-Diyarbakır istikametinden Van’ın Gevaş ilçesine doğru özel otomobiliyle Diyarbakır’a yaklaştığında araçları durdurarak kimlik kontrolü yapan maskeli insanlar görüyor. yüzlerce insan yololu kapatarak araçların geçişine izin vermiyordu. Meslektaşlarıyla görüştükten sonra Elazığ yolunu kullandı.Muş yönüne hareket etti. Muş merkezine 20-25 km uzakta, yolda ellerinde fenerler olan kişiler aracını durduruyor. önce polis veya jandarma sansa da yüzleri poşulu, ellerinde hem kalaşnikof silah, hem tabanca olan PKK’lılar olduğunu fark ediyor. Kimlik soruyorlar. Savcı kimliği yerine nüfuz cüzdanını veriyor. Tekirdağ nüfusuna kayıtlı , bulgaristan doğumlu olduğunu söylüyor. PKK'lılar propagnda yaptıktan sonra serbest bırakıyor. “Kobani’deki kardeşlerimiz ölüyor bize yardım edeceksiniz. Sessiz kalmayacaksınız Kobani’deki kanın durması için yardım edeceksiniz”Burada olanlardan haberleri yokSavcı Ersin Kuşku, yaşadıklarını Adalet.org sitesinde niçin paylaştığını konuştuğu meslektaşlarına şöyle açıkladı:“Batıda yaşayanlar, bu arda gerçekten ne olduğunu bilmiyor. Buradaki insanların halinden yeteri kadar haberleri yok. Bir çok olay basına yansımıyor. Yollar kesiliyor, kimlik kontrolleri yapılıyor. Eğer o an soğukkanlılığımı kaybetmeyip C. Savcısı olduğumu söylemiş olsam, ya da onlar arabada küçük bir arama yapmış olsalar, benim ne iş yaptığımı anlayabilirlerdi. Ne olacak? Beni yanlarında götürecek, belki 3-5 ay dağda tutacaklar ya da öldüreceklerdi. Ben hiç yorum yapmadan, siyasi bir amaç gütmeden yaşadıklarımı anlattım. Yazdıklarımın siyasi bir demeç gibi algılanmasını istemedim. O yüzden basın mensuplarıyla da konuşmadım.Görev yaptığım ilçe de çok şükür olay yok. Ama bir çok adliye binamızın camları kırıldı, arkadaşlar tehdit altında çalışıyor. Allah burada görev yapan kamu görevlilerine yardımcı olsun. Yaşadıklarımı, eşine anlatmadım. O da, ancak gazetelerde çıkan haberlerden öğrendi. Benim çekilen görüntülerimin bir gün nerede kullanılacağını bilmediğim için meslektaşlarımın yaşadıklarımı benden öğrenmesini istedim. Başka bir amacım asla yoktur.”
Kuşku Sözcü Gazetesine yaptığı açıklamada akıllara önemli soru işaretleri getirdi. Türkiye'nin ne hale geldiğini ortaya koyan açıklamada Türkiye Cumhuriyet Savcısının içine düştüğü bu durum bile ne durumda olduğumuzu tek başına gösteriyor.
Samandağ Cumhuriyet Savcısı Ersin Kuşku, iki ay önce Van’ın Gevaş ilçesine Cumhuriyet savcısı olarak atanmış. Henüz 4 yıllık savcı...
Şanlıurfa-Diyarbakır istikametinden Van’ın Gevaş ilçesine doğru özel otomobiliyle Diyarbakır’a yaklaştığında araçları durdurarak kimlik kontrolü yapan maskeli insanlar görüyor. yüzlerce insan yololu kapatarak araçların geçişine izin vermiyordu. Meslektaşlarıyla görüştükten sonra Elazığ yolunu kullandı.Muş yönüne hareket etti. Muş merkezine 20-25 km uzakta, yolda ellerinde fenerler olan kişiler aracını durduruyor. önce polis veya jandarma sansa da yüzleri poşulu, ellerinde hem kalaşnikof silah, hem tabanca olan PKK’lılar olduğunu fark ediyor. Kimlik soruyorlar. Savcı kimliği yerine nüfuz cüzdanını veriyor. Tekirdağ nüfusuna kayıtlı , bulgaristan doğumlu olduğunu söylüyor. PKK'lılar propagnda yaptıktan sonra serbest bırakıyor. “Kobani’deki kardeşlerimiz ölüyor bize yardım edeceksiniz. Sessiz kalmayacaksınız Kobani’deki kanın durması için yardım edeceksiniz”Burada olanlardan haberleri yokSavcı Ersin Kuşku, yaşadıklarını Adalet.org sitesinde niçin paylaştığını konuştuğu meslektaşlarına şöyle açıkladı:“Batıda yaşayanlar, bu arda gerçekten ne olduğunu bilmiyor. Buradaki insanların halinden yeteri kadar haberleri yok. Bir çok olay basına yansımıyor. Yollar kesiliyor, kimlik kontrolleri yapılıyor. Eğer o an soğukkanlılığımı kaybetmeyip C. Savcısı olduğumu söylemiş olsam, ya da onlar arabada küçük bir arama yapmış olsalar, benim ne iş yaptığımı anlayabilirlerdi. Ne olacak? Beni yanlarında götürecek, belki 3-5 ay dağda tutacaklar ya da öldüreceklerdi. Ben hiç yorum yapmadan, siyasi bir amaç gütmeden yaşadıklarımı anlattım. Yazdıklarımın siyasi bir demeç gibi algılanmasını istemedim. O yüzden basın mensuplarıyla da konuşmadım.Görev yaptığım ilçe de çok şükür olay yok. Ama bir çok adliye binamızın camları kırıldı, arkadaşlar tehdit altında çalışıyor. Allah burada görev yapan kamu görevlilerine yardımcı olsun. Yaşadıklarımı, eşine anlatmadım. O da, ancak gazetelerde çıkan haberlerden öğrendi. Benim çekilen görüntülerimin bir gün nerede kullanılacağını bilmediğim için meslektaşlarımın yaşadıklarımı benden öğrenmesini istedim. Başka bir amacım asla yoktur.”