Türk Milletinin yeniden doğuşu ile kurulan Cumhuriyetimizin 90. yılını kutlamanın onur ve gururunu yaşamaktayız. Cumhuriyet, her şeyini kaybetmiş olan bir milletin ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği milli mücadelenin sonucunda elde ettiği büyük bir zaferin sonucudur. Türk‘e kefen biçen emperyalist batıya karşı şerefli bir direnişin, fedakâr şehit ve gazilerin ve yiğit Türk analarının emekleri sonucunda kazanılan bu zafer, Anadolu topraklarının ebediyen Türk yurdu olacağını bütün dünyaya kabul ettirmiştir.
Bu nedenle yüce Türk Milleti, kendine emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni, huzur ve refah dolu yarınlara ulaştırmak için hiç şüphesiz ki el birliği ile çalışacak, Atatürk ilke ve devrimlerine her zaman ve her konumda sahip çıkacaktır. Cumhuriyetimizin 90. yılını kutladığımız bu günlerde, geleceğe büyük bir ümit, inanç ve gayretle yürümek azmi ve de kararlılığı içindeyiz. Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve ulusumuzun birliğine her zamankinden de çok ehemmiyet vermekteyiz. Mutluyuz ki Türkiye sınırları dışındaki Türk Topluluk ve Devletleri de bu gururu bizimle beraber paylaşmaktadır.
Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ü ve de silah arkadaşlarını, canından aziz bildiği vatanı için kanlarını bu toprağa dökmüş şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle bir kez daha yâd ediyor, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınızı yürekten en kalbi sevgilerimizle ve Aziz Atatürk’ün onuncu yıl nutkundaki son bölümü anarak kutluyoruz:
Türk Milleti!
Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.
Ne mutlu Türk’üm diyene!