İstanbul Ülkü Ocakları 3.Bölge Başkanı Gökhan Yiğit ve 3.Bölge İlçe Ocak Başkanları ile Avcılar’da Bulunan Zihinsel Öğrencilerin Okuduğu Avcılar Eğitim Uygulama ve İş Eğitim Okulunu Ziyaret ettiler.
Uygulamalı Sınıfları gezmeden önce Okul Hocaları ile sohbet eden İstanbul Ülkü Ocakları 3.Bölge Başkanı ve İlçe ocak başkanları,zihinsel engelli öğrencilerin ihtiyaç bilgilerini aldılar.Daha sonra hocalarla beraber ders gören zihinsel öğrencilere yanlarında getirdikleri Hediyeleri verdiler.
3.Bölge Başkanı Gökhan Yiğit ; Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre toplamda 8 buçuk milyonu aşan engelli insanımız halen başta sağlık, sosyal hizmetler, eğitim, istihdam, fiziki çevre şartları ve ulaşım gibi pek çok alanda büyük sıkıntılarla karşı karşıya bulunmaktadır..
Zihinsel, duygusal ve sosyal yeteneklerin kaybı olarak tanımlandığımız, Bugün sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşı tam katılım gibi temel sorunlardan özürlü vatandaşlarımız içinde büyük fırsat eşitsizlikleri yaşanmaktadır..
Uzun sohbet sonrası hocamızın bizlerle paylaştığı şu gerçek hikayeyi kaleme alan Doç.Dr Nevin Eracar’ın Yazısını sizlerle paylaşmak istedik :
Farklı olanla birlikte yaşamak……
Hiç başkalarından farklı yanlarınızı düşündünüz mü ? Daha güzel,daha
Çirkin, daha uzun,daha kısa,daha akıllı ,daha akılsız,daha başarılı,daha
Başarısız,daha çalışkan,daha tembel,…Bu kavramlar hiç birimize uzak
Değil.Yaşamın bir yerlerinden hep çalınmış kulağımıza ve bizi bazen yarışmaya bazen de kapanmaya itmişlerdir. Farklı olmak bazen üstün olmak, galip gelmek, hatta yukarıdan bakmak, bazen de altta kalmak,ezilmek, utanmak gibi yaşantılar getirmiş bize…
Bir de iyice farklı olanlar var. Göremeyen,işitemeyen,yürüyemeyen,
Koşamayan, sizler gibi anlayıp öğrenemeyen, konuşamayan, uzun süre oturup dikkatini toparlayamayan, içinde olup bitenleri sizin gibi açıkça anlatamayan, yani halkın,toplumun kör,sağır, geri ve deli dedikleri !!!
Uzak durduklarımız.Aramıza alamadıklarımız.Birlikte olmayı başaramadıklarımız.
Hatta bazen dışlayıp,küçümsediklerimiz ve alay ettiklerimiz…
Şimdi bir deney yapın. Kısa bir süre gözlerinizi kapatın ve sanki hiç
Açılmayacakmış gibi dolaşmaya çalışın çevrede. Bazı ihtiyaçlarınızı böyle
Karşılamak için uğraşın. Sonra açın gözlerinizi ve görmeden yaşarken neler
Hissettiğinizi hatırlayın.Hatta yazın.
Bir süre için kulaklarınızı iyice tıkayın,sesleri duymadan insanların arasında olmak için bir deney yapın. Sokağa çıkın,çevrenize bakın,duymayarak görmek nasıl bakalım size neler yaşatacak ?
Bir sandalyeye oturun ve oradan bir süre hiç kalkmayın.Kalkamadığınızı
Hayal edin. Başkalarından bir şeyler için yardım istemek zorunda olmak
Nasıl bir duygu ? Bunu anlamaya çalışın.
Bir arkadaş ortamında veya ailenizle birlikteyken bir süre hiç konuşmayın.
Sanki konuşamıyormuş gibi. Hatta birkaç saat sürdürün suskunluğunuzu.
Bakalım içinizde neler birikecek, dışa vuramadığınız ve bunlar sizde nasıl
Bir sıkıntı oluşturacak.
Eğer bu deneyleri yaptıysanız,artık biliyorsunuz aramıza katılamayanların
Güçlüklerini ve yine biliyorsunuz ki böyle olmayı onlar seçmediler.Bunu istemediler.
Şimdi aynaya bakın sabahları olduğu gibi; yüzünüze,saçlarınız ve teninizin
Rengine bakın. Hiçbiri sizin seçtiğiniz şeyler değil.Boyunuz,gözlerinizin rengi,hatta adınız yaşamda hazır bulduğunuz şeyler.
Tüm bunlar başka türlü olabilirdi.Eksik olabilirdi.Aynaya bakamayabilirdiniz,annenizin sizi çağıran o güzel , o tatlı, o nazik sesini duymayabilirdiniz.
Şimdi de tüm bunlar için ne kadar şanslı olduğunuzu hatırlayın ve bu şansı
Yakalayamayanlar için neler yapabileceğinizi düşünün. Çok şeyler gerekmiyor aslında! Yalnızca onları olduğu gibi kabul etmek, aramızda yaşama,var olabilme şansı tanımak,gerektiğinde yaşamlarını kolaylaştırmak
İçin destek olmak.
Ve tabii DOST olmak, işte hepsi bu !...
İsteseniz özürlü, engelli ya da adı her neyse sizden farklı doğmuş veya
Gelişmiş bir dost bulun ve onu tanımaya çalışın !
Tüm yüreğiniz ve aklınızla………
Her Kişi bir engelli adayı olduğunu hiç unutmamalıyız.dedi.
Avcılar’da bulunan Zihinsel Engelliler Okulu Hocaları Ülkü ocaklarının duyarlılık noktasında hassasiyetleri bizlerde güç vermektedir.dedi.
Uzun sohbet sonrası hocamızın bizlerle paylaştığı şu gerçek hikayeyi kaleme alan Doç.Dr Nevin Eracar’ın Yazısını sizlerle paylaşmak istedik :
Farklı olanla birlikte yaşamak……
Hiç başkalarından farklı yanlarınızı düşündünüz mü ? Daha güzel,daha
Çirkin, daha uzun,daha kısa,daha akıllı ,daha akılsız,daha başarılı,daha
Başarısız,daha çalışkan,daha tembel,…Bu kavramlar hiç birimize uzak
Değil.Yaşamın bir yerlerinden hep çalınmış kulağımıza ve bizi bazen yarışmaya bazen de kapanmaya itmişlerdir. Farklı olmak bazen üstün olmak, galip gelmek, hatta yukarıdan bakmak, bazen de altta kalmak,ezilmek, utanmak gibi yaşantılar getirmiş bize…
Bir de iyice farklı olanlar var. Göremeyen,işitemeyen,yürüyemeyen,
Koşamayan, sizler gibi anlayıp öğrenemeyen, konuşamayan, uzun süre oturup dikkatini toparlayamayan, içinde olup bitenleri sizin gibi açıkça anlatamayan, yani halkın,toplumun kör,sağır, geri ve deli dedikleri !!!
Uzak durduklarımız.Aramıza alamadıklarımız.Birlikte olmayı başaramadıklarımız.
Hatta bazen dışlayıp,küçümsediklerimiz ve alay ettiklerimiz…
Şimdi bir deney yapın. Kısa bir süre gözlerinizi kapatın ve sanki hiç
Açılmayacakmış gibi dolaşmaya çalışın çevrede. Bazı ihtiyaçlarınızı böyle
Karşılamak için uğraşın. Sonra açın gözlerinizi ve görmeden yaşarken neler
Hissettiğinizi hatırlayın.Hatta yazın.
Bir süre için kulaklarınızı iyice tıkayın,sesleri duymadan insanların arasında olmak için bir deney yapın. Sokağa çıkın,çevrenize bakın,duymayarak görmek nasıl bakalım size neler yaşatacak ?
Bir sandalyeye oturun ve oradan bir süre hiç kalkmayın.Kalkamadığınızı
Hayal edin. Başkalarından bir şeyler için yardım istemek zorunda olmak
Nasıl bir duygu ? Bunu anlamaya çalışın.
Bir arkadaş ortamında veya ailenizle birlikteyken bir süre hiç konuşmayın.
Sanki konuşamıyormuş gibi. Hatta birkaç saat sürdürün suskunluğunuzu.
Bakalım içinizde neler birikecek, dışa vuramadığınız ve bunlar sizde nasıl
Bir sıkıntı oluşturacak.
Eğer bu deneyleri yaptıysanız,artık biliyorsunuz aramıza katılamayanların
Güçlüklerini ve yine biliyorsunuz ki böyle olmayı onlar seçmediler.Bunu istemediler.
Şimdi aynaya bakın sabahları olduğu gibi; yüzünüze,saçlarınız ve teninizin
Rengine bakın. Hiçbiri sizin seçtiğiniz şeyler değil.Boyunuz,gözlerinizin rengi,hatta adınız yaşamda hazır bulduğunuz şeyler.
Tüm bunlar başka türlü olabilirdi.Eksik olabilirdi.Aynaya bakamayabilirdiniz,annenizin sizi çağıran o güzel , o tatlı, o nazik sesini duymayabilirdiniz.
Şimdi de tüm bunlar için ne kadar şanslı olduğunuzu hatırlayın ve bu şansı
Yakalayamayanlar için neler yapabileceğinizi düşünün. Çok şeyler gerekmiyor aslında! Yalnızca onları olduğu gibi kabul etmek, aramızda yaşama,var olabilme şansı tanımak,gerektiğinde yaşamlarını kolaylaştırmak
İçin destek olmak.
Ve tabii DOST olmak, işte hepsi bu !...
İsteseniz özürlü, engelli ya da adı her neyse sizden farklı doğmuş veya
Gelişmiş bir dost bulun ve onu tanımaya çalışın !
Tüm yüreğiniz ve aklınızla………