Telekomcular Derneği internet sitesinde yayımlanan bir makaleyi yorumsuz olarak yayımlıyoruz.
USULSÜZ DİNLEMELER DEVAM EDİYOR MU ? DEVAM EDİYORSA, KİM NASIL DİNLİYOR ?
Geçtiğimiz günlerde gündemi
Gözden kaçanlar arasında en önemlilerinden biri, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Lütfi ELVAN’ın Habertürk gazetesini yaptığı bir açıklamaydı. Sayın Bakan, usulsüz dinlemelerle ilgili TİB binasını kast ederek, “ Bu binayı istemediklerini, binanın içindeki kabloların nereye ulaştığını bilmediklerini, TİB de çalışan personelin, keyfi bir biçimde hareket ettiğini, TİB’i yeniden kurmaları gerektiğini ” belirtti.
Baştan sona ilginç bir açıklamaydı. Yürütmenin en tepesinde bulunan, hükmetme yetkisini elinde bulundur
17 ve 25 Aralık operasyonlarında
Nedense, TİB Binası dışında, başka bir binanın olup olmadığı, moda deyimle TİB binasıyla aynı teknik özelliklere sahip “ PARALEL” hüküme
Amerika ve Almanya’nın 2009’dan beri ülkemizi dinlediği o ülkelerin yetkilileri tarafında da dile getirilmesine rağmen, hükümetten etkili bir tepki ve açıklama gelmemesinin yanında, söz konusu dinlemelerin nasıl yapılabildiğinin
Peki bu nasıl olmaktadır? Nasıl dinlenmektedir? Neden engellenememekte
TİB’in dinleme yapabilmesi için, yasa gereği Telekom operatörlerinden
Ancak bunlardan Türk Telekom farklı bir özelliğe sahiptir. Türk Telekom, telekomünikasyon alanında, şebekede ana omurgayı oluşturarak, öze
Türk Telekom fiber çevrimi; 1999 depreminde yaşanan iletişim sorunları nedeniyle, coğrafi ve fiziki olarak, ülke genelinde bir daire şekline getirdi ve her şartta ve ortamda kesintisiz bir iletişimi hedefledi.
Diğer yandan Turkcell, Avea, Vodeafone dahil, tüm operatörlerin, konuşma ve diğer data bilgileri, Türk Telekom’un fiber çevrimini kullanmadan, ülkemiz gibi büyük ve engebeli coğrafyaya sahip ülkelerde, kaliteli ve nitelikli iletişim sunmaları imkansızdır. Diğer bir deyimle, ülkemizdeki Telekom Operatörlerinin; Türk Telekom fiber çevrimini kullanmaları teknik bir zorunluluktur.
Yukarıda da açıklandığı üzere kısaca özetlersek, usulünce veya usulsüz dinleme; Türk Telekom fiber çevrimine ulaşılmadan yapılması, teknik olarak imkansıza yakındır. Zaten TİB’de Türk Telekom fiber çevrimi üzerinden dinlemeleri yapmaktadır.
Burada ilginç olan bir başka özellik, TİB’in kurulmasıyla Türk Telekom’un özelleşmesi hemen, hemen aynı tarihlere rastlamaktadır. TİB 2006’da kurulmuş, Türk Telekom ise 14.11.2005 tarihinde özel bir yabancı şirkete devredilmiştir.
Özelleşen Türk Telekom; 2006’da, yasa gereği, Türk Telekom fiber alt yapısına, TİB’in dinleme aparatlarını entegre etti, uç verdi. O tarihlerde Türk Telekom’un başında yabancı bir CEO bulunurken, Türk Telekom’un hemen her yerinde danışman adı altında çok sayıda yabancı uzman çalışmaya başladı.
2006’da TİB teknik alt yapısı oluşturulurken büyük ihtimal, ona paralel Türkiye’nin çeşitli yerlerinde (belki de yurt dışında), özelleşen Türk Telekom içindeki yabancı istihbarat servisleri ya da onların yerli işbirlikçileri vasıtasıyla Türk Telekom fiber çevrimine, o tarihte yeni oluşturulan TİB alt yapısı bahane edilerek, paralel bir hat şeklinde çeşitli aparatlarla, kaçak bir şekilde bağlantı sağlanmış, bağlantıların uçları da çeşitli şekillerde kamuflaj yapılarak, Türkiye’nin farklı yerlerinde bulunan hatta belki de yurt dışında, TİB binası benzeri çeşitli dinleme ve kayıt birimleri veya unsurları oluşturulmuş olabilir.
Sayın Bakanın açıklamalarının perde arkasında usulsüz dinlemelerin engellenemediği, bunun gerekçesinin de TİB binasındaki takip edilemeyen kablolar olduğu anlaşılmaktadır.
Bir kablonun takip edilememesi, sayın bakanın teknik kadrosunun ve danışmanlarının gerekli teknik bilgiye sahip olmadığının dolaylı bir ifadesidir.
Türk Telekom özelleştikten sonra son derece bilgili ve yetenekli yetişmiş kadrolar tasfiye edilerek, uzmanlıklarının dışında çeşitli kamu kurumlarına gönderilmiştir. Özelleşen Türk Telekom’da; yeni uzman kadrolar yetiştirememiş, belki de yetiştirmek istememiştir. Türk Telekom özelleşmesinden sonra, Türk Telekom’da kalan ve yeni alınan alt ve üst düzeydeki kadroların çoğunluğu, AKP’nin sonradan ipleri kopardığı “ paralel yapıya ” yakın olan kişilerden oluştuğu gibi, teknik bilgi ve birikimi de son derece yetersiz siyasi iktidara yandaş kadrolardan oluşmuştur.
Tüm bu yetersizlikler birleşince, sonuçta basit bir kablo takibi bile yapılamadığından
Tabi söz konusu kabloların takibi zordur, ancak imkansız değildir. Bunun için başta işinin ehli yetişmiş ve bir o kadar da uyanık feraset sahibi kadrolar gerekir. Ancak, özelleşen Türk Telekom istemez, gerekli işbirliği ve yardımı yapmazsa, kablo takibi yapılamaz, nitekim yapılamamış, yapılması imkansız hale getirilmiştir.
Gelinen nokta itibarıyla; özelleşen Türk Telekom’un, Sayın Bakanın belirttiği kabloların takibinde yurt genelinde yeterli, iş birliğini sağlamadığı düşünülebilir. Yeterli iş birliğinin sağlanmamasında Türk Telekom’da bu işleri yapacak uzman kadroların bulunmaması etkili olabileceği gibi, gerekli uzman kadrolar bulunmakla birlikte; bilinçli olarak, özelleşen Türk Telekom; kablolarının takibini yapmamış olabilir.
Sayın bakanın danışmanları yada teknik kadrosu, kendisini yanıltmaktadır.
Kabloların takip edilememesi, bilerek veya bilmeyerek, özelleşen Türk Telekom fiber çevrimine kaçak olarak eklemlenmiş olan, TİB benzeri, ancak hukuk dışı dinleme unsurlarının ortaya çıkmaması için uydurulmuş gerçekliği bulunmayan bir unsurdur. Sayın Bakan yanıltılmaktadır
Yeni bir TİB binası yapılarak usulsüz dinlemeler önlenemez. Kaldı ki Türk Telekom fiber çevriminde gerekli güvenlik tedbirleri alınmazsa, istediğiniz kadar yeni bina yapın, personeli değiştirin, usulsüz dinlemeleri engelleyemezseni
Türk Telekom fiber ve bakır çevrimi güvenli bir yapıya kavuşturulmadan usulsüz dinlemeler engellenemez.
Diğer bir hususta Türk Telekom fiber çevriminin uçlandırıldığı yerlerde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) fiber TAFİCS alt yapısı da bulunmaktadır. Yani TSK’nın iletişim alt yapısı da tehlike altındadır.
Diğer yandan, özelleşen Türk Telekom personelinin güvenlik soruşturması da yapılmamaktadır. Bu durumda usulsüz dinlemelerin artmasının sebeplerinden biri olabilir.
Personel konusu irdelenecek olursa, TİB kurulurken personel o gün Başbakanlık Müsteşarı olan, Ömer DİNÇER’in yönlendirilmeler
USULSÜZ DİNLEMELER, TÜRK TELEKOMUN ÖZELLEŞMESİNİN EN AÇIK SOMUT SORUNU OLDUĞU GİBİ, AYNI ZAMANDA SONUCUDUR. ÖZETLE TÜRK TELEKOM’UN ÖZELLEŞMESİ ÜLKEMİZ İÇİN MİLLİ GÜVENLİK SORUNU HALİNE GELMİŞTİR. KARAR ALMA MEKANİZMALARI İÇİNDE BULUNANLARIN, BAŞTA ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME BAKANLIĞI YETKİLİLERİ OLMAK ÜZERE, YUKARIDA İFADE EDİLEN GERÇEKLERİ GÖZ ÖNÜNE ALMADAN, ATACAKLARI HER TÜRLÜ ADIM, BAŞARISIZ OLACAKTIR.
TELEKOMCULAR DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU