İslâm hukukunda kefâret, günahların bağışlanması amacıyla yerine getirilmesi gereken telâfi yollarını ifade eder. Yanlışlıkla, bilerek ya da zorlama işlenen bazı günahların affedilmesi için gösterilen bu ibadet ve dünyevi cezalar, Kur’ân ve sünnette açıkça belirtilmiştir. Kefâret, genel anlamıyla yapılan iyilik ve hasenâtın günahları yok etmesi prensibine dayanmaktadır.
Kefâretin Beş Çeşidi
Kur’ân ve hadislerde açıklanan özel kefâret türleri beş ana başlık altında toplanır:
Oruç Kefâreti:
Ramazan orucunu özrü olmaksızın bilerek bozan kimseler, bozuk orucunu kaza etmenin yanı sıra iki ay aralıksız oruç tutmak veya altmış yoksulu doyurmak suretiyle kefâret ödemek zorundadır. Ramazan dışındaki oruçlar bilerek bozulursa yalnızca kaza yeterlidir.
Yemin ve Kefâreti:
Yemin, Allah adına yapılan kasemdir. Yanlışlıkla ya da bilerek yapılan yeminlerde, eğer bozulursa kefâret ödenmesi gerekir. Kefâret seçenekleri arasında on yoksulu doyurmak, on yoksulu giydirmek, bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmak veya üç gün oruç tutmak yer almaktadır. Yemin çeşitleri; lağv, gamûs ve mün’akid yeminleri olarak ayrılır.Hata İle Bir Mü’mini Öldürmenin Kefâreti:
Yanlışlıkla bir mü’mini öldüren kimse, ölenin ailesine diyet ödemek ve mü’min bir köleyi azat etmekle yükümlüdür. Buna ek olarak, gücü yetmezse iki ay peş peşe oruç tutarak kefâret ödemesi gerekir. Bu kefâret, yanlışlıkla yapılan bir eylemin cezası olarak uygulanır.Zıhar Kefâreti:
Zıhar, kocanın eşine “sen bana annem gibisin” şeklinde söz söylemesiyle ortaya çıkan boşama şeklidir. Bu durumda, kocanın kefâreti; eşine cinsel temasta bulunmadan önce bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması, iki ay aralıksız oruç tutması veya altmış yoksulu doyurması şeklinde belirlenmiştir. Zıhar kefâreti, eşin üreme ve barınma alanlarını korumaya yönelik düzenlemelerle de ilişkilidir.Hacda İhramlı İken Traş Olmanın Kefâreti:
Hac için ihrama giren kimsenin, ihram süresi boyunca tıraş olmaması gerekir. İhramlı olan kişi, eğer kurallara aykırı olarak traş olursa, kefâret olarak kurban kesmesi veya belirlenen ceza yöntemlerini uygulaması gerekir. Bu kefâret, orucun ya da sadakanın yerine getirilmesi gibi şekillerde ödenebilir.
Fıkhi Hükümler ve Uygulamalar
Kefâret, hem bir ibadet hem de hatalı fiillerin affedilmesi için uygulanan dünyevî bir cezadır. İslâm alimleri, kefâretin şartlarını ve yöntemlerini detaylı şekilde belirlemiş; uygulamada öncelik sırasını korumayı esas almışlardır. Örneğin; yemin kefâretinde, ödenmesi gereken miktar ve yöntem, kişinin sosyal ve ekonomik durumuna göre düzenlenirken, oruç kefâretinde ise iki ay aralıksız oruç veya altmış yoksulu doyurma seçenekleri sunulmuştur.
Hadis ve âyetlerde de “salih amelin günahlara kefâret olduğu” ifadesiyle, iyi işlerin kötüleri giderdiği vurgulanmaktadır. Bu bağlamda, İslâm’da kefâret, sadece cezai bir uygulama olmanın ötesinde, mü’minlerin arınması ve daha hayırlı işlere yönelmesi için teşvik edici bir rol oynamaktadır.
GARABEY