Şair ve Yazar M. Halistin Kukul, Kapsam Haber sitesindeki köşesinde 'Davamız ve İnsan" başlıklı makalesnde, "Bir memlekette, çocuk ağlayışı ve gülüşü yâni çocuk sesi; delikanlılık kükremesi ve şahlanışı duyulmuyor veya çok az ise, o memleket, o andan îtibâren ölmüş demektir. Askeri yâni ordusu yok demektir; ilim adamı yok demektir; doktoru, mühendisi, öğretmeni, hâkimi, mîmârı, s(ı)porcusu, işçisi… yok demektir." diye yazdı.Devlet; kendisini birinci derecede meydana getiren ‘insan unsuru’na karşı tahakkümcü, acımasız hattâ kayıtsız kalamayacağını belirten Halistin Kukul, "Devlet’i idâre eden her ‘birim’; kendisini “hâkim” değil, ‘hâdim/hizmet eden’ mevkisinde görmelidir. Sık sık duyarız: “Ey oğul, insanı yaşat ki, Devlet yaşasın!” Bu söz, Osmanlı-Türk Cihân Devleti’nin kurucusu Osman Gaazi’ye hitaben söylenmiştir. Söyleyen kişi ise, Osman Gaazi’nin hocası ve kayınbabası Şeyh Edebâli (1206 - 1326)’dir. Demek ki; az önce ifade ettiğim gibi, “en güzel biçimde yaratılan” ve “en şerefli varlık olan insan”ın “yaşatılması, Devlet’in 'bekası'nı temin etmek bakımından en zarûrî faaliyettir." dedi.M. Halistin Kukul, yeni yazısında davamız ve insan başlıklı yazısında günümüzde de çok tartışılan konulara ışık tutarak şunları söylüyor:
Kapsam
20 Ekim 2022 - 22:22
Güncelleme: 20 Ekim 2022 - 23:44
Halistin Kukul: Davamız ve İnsan
M.Halistin Kukul, Devlet; kendisini birinci derecede meydana getiren ‘insan unsuru’na karşı tahakkümcü, acımasız hattâ kayıtsız kalamayacağını yazdı.
Kapsam
20 Ekim 2022 - 22:22
Güncelleme: 20 Ekim 2022 - 23:44