Kumar bağımlılığı Türkiye’de her geçen gün artıyor. Aileleri dağıtan, bireyleri borç batağına sürükleyen bu tehlike ile devlet ve toplum nasıl mücadele etmeli?
Kumar, sadece bireyin değil, toplumun ruhuna sızan görünmez bir virüstür. Eğlence adı altında sunulan bu alışkanlık, aslında bir bağımlılığın, ahlaki yozlaşmanın ve ekonomik çöküşün habercisidir. Türkiye'de her yıl binlerce aile kumar nedeniyle parçalanmakta, gençler illegal bahis ağlarına düşmekte ve toplum sessizce çözülmektedir.
KUMARIN TANIMI:
MASUM OYUN MU, AHLAKİ FELAKET Mİ?
Kumar, şansa dayalı oyunlar aracılığıyla para kazanma arzusu taşıyan tüm faaliyetleri kapsar. Bu faaliyetler; tombaladan sanal slot makinelerine, spor bahislerinden kart oyunlarına kadar çeşitlilik gösterir. Türk Ceza Kanunu’nun 228. maddesi kumarı suç olarak tanımlarken, dinî kaynaklarda ise açıkça haram olarak yer alır.
Kur’an-ı Kerim’de Maide Suresi 90. ayet kumar için şöyle der:
‘Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.’
SOSYAL MEDYA, UYGULAMALAR VE DİJİTAL TUZAKLAR
Kumar, artık köhne masalarda, gizli yer altı salonlarında değil; cep telefonlarında oynanıyor. Gençlerin en çok vakit geçirdiği platformlar olan sosyal medya uygulamaları üzerinden yönlendirilen reklamlar ve sahte kazanç vaatleriyle binlerce insan, dijital kumarhanelerin ağına düşüyor.
PSİKOLOJİK VE EKONOMİK TAHRİBAT
Kumar oynayan bireylerin beyni ‘ödül’ sistemi üzerinden çalışır. Kazanma ihtimali, dopamin salgılatır. Bu da kişide kısa süreli haz duygusu yaratır. Ancak kayıplar arttıkça kişi bu hazza ulaşmak için daha çok risk alır. Bu durum bir bağımlılığa dönüşür.
Üsküdar Üniversitesi'nden Doç. Dr. Onur Noyan, kumarın yalnızca bir irade sorunu değil, aynı zamanda nörobiyolojik bir bozukluk olduğunu belirtiyor:
‘Bu bireyler kazandıklarında geçici bir mutluluk yaşar. Ancak bu his sürdürülemediği için sürekli tekrar eder. Kaybettikçe borç alır, yalan söyler, ailesini kandırır. Sonunda yalnız kalır.’
Bu süreç sonunda kişi sadece maddi değil; ailevi, sosyal ve ruhsal olarak da iflas eder.
KUMARIN TOPLUMSAL YIKIMI: BİR AİLENİN HİKÂYESİ
Samsun’da yaşayan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir kadının anlattıkları, kumarın nasıl sinsice yayıldığını ortaya koyuyor:
‘Eşim başlangıçta sadece arkadaş ortamında iddaa oynuyordu. Sonra gece telefonla gizli gizli oynadığını fark ettim. Ev kredimizi bozdurdu, arabayı sattı. Sonra işten atıldı. Ailemiz dağıldı. Şimdi oğlum da babasının izinden gidiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum…’
TÜRKİYE’DE YASAL GÖRÜNEN KUMAR SİSTEMİ
Devlet eliyle yürütülen Milli Piyango, Sayısal Loto, Süper Loto, Şans Topu gibi oyunlar teknik olarak şans oyunudur. Ancak uzmanlar bu tür oyunların da bağımlılık yarattığını belirtiyor.
Ayrıca, Spor Toto Teşkilatı’nın devrettiği ‘İddaa’ ve ‘Misli’ gibi platformlar yasal zeminde çalışsa da birçok vatandaş bu sistemlerde de batıyor. Buradaki temel sorun; bireyin kumara olan eğiliminin bir şekilde meşrulaştırılmasıdır.
İSLAM’DA KUMAR YASAĞI: SADECE HARAM DEĞİL, TOPLUMSAL İHANET
İslam inancında kumar, sadece bireysel bir günah değil, toplumu yozlaştıran bir hastalık olarak görülür. Aileyi dağıtan, çalışma şevkini kıran, insanı kul hakkına sokan her alışkanlık gibi kumar da haram kılınmıştır.
Ayrıca Hz. Muhammed (SAV)'in hadislerinde geçen şu uyarı dikkat çekicidir:
‘Kumar oynayan kişi, yalanla beraber olur. O yalanla beraber olan, kul hakkına girer. Kul hakkına giren kurtuluşa eremez.’
ÇOCUKLARIMIZ NEFES ALAMIYOR!
Kumar, sadece büyüklerin meselesi değildir. Borçlu bir babanın evladı olmak, parçalanmış bir ailenin çocuğu olmak, huzursuz bir ortamda büyümek çocuğun tüm geleceğini karartır. Uzmanlar, kumarbaz ebeveynlerin çocuklarında anksiyete, okul başarısızlığı ve suça yönelme oranlarının yüksek olduğunu bildiriyor.
DEVLET VE TOPLUM NE YAPMALI?
Kumarla mücadelede sadece sitelerin kapatılması yetmez. Şu başlıklar hayata geçirilmelidir:
Kumarla Mücadele Eylem Planı hazırlanmalı
Gençlere yönelik sosyal medya bilgilendirme kampanyaları yapılmalı
Rehabilitasyon merkezleri yaygınlaştırılmalı
Kumar borçlarını engelleyici yasal düzenlemeler yapılmalı
Diyanet, STK’lar ve eğitim kurumları ortak bilinç kampanyaları yürütmeli
KUMAR, ŞEYTANIN TUZAĞIDIR
Kumar, sadece bir oyunun adı değildir. Bu, bir milletin kalbine saplanmış görünmez bir hançerdir. Ahlakla, imanla, eğitimle, iradeyle ve güçlü yasalarla bu illetle mücadele edilmezse, geleceğimiz tehdit altındadır. Kumarın kazananı yoktur; ama kaybedeni her zaman insandır.