Sosyoloji; cemiyetin her tabakasından - sınıfından- zümresinden-partisinden- fırkasından - ocağından - derneğinden kişilerin, her türlü söz ve tavırlarını inceleyen, muhakkaktır ki, diğer ilimlerle de irtibatlı olan bir ilimdir. M. Halistin Kukul’un makalesinde, zaman içinde içi boşaltılan kavramların Içtimaî ve şahsi anlamda nasıl değiştiği ve bu değişimin sonuçları ele alınıyor.
Kültür ve Medeniyet Arasındaki Farklar
Makalede, kültür ve medeniyet kavramlarının birbirine karıştırıldığı ve bu karışıklığın içtimai anlamda büyük boşluklara neden olduğu belirtiliyor. Kültürsüzlük; cahillik, kaba-sabalık ve görgüsüzlük olarak tanımlanırken, medeniyetsizlik ise modern teknolojilere ulaşamamışlık olarak ifade ediliyor. Bu ayrımın yapılmaması, kavramların anlamını yitirmesine neden oluyor.
Milliyetçilik, Müslümanlık ve Demokratlık
Kukul, milliyetçilik, Müslümanlık ve demokratlık kavramlarının da zamanla içlerinin boşaltıldığını vurguluyor. Bu kavramlara yüklenen yeni anlamlar, toplumsal değerlerin ve uygulamaların değişmesine yol açıyor. Makalede, özellikle milliyetçilik ve Müslümanlık kavramlarının Avrupai ve Arabi yaklaşımlardan uzak, tamamen Türk’e mahsus bir anlayışla ele alınması gerektiği belirtiliyor.
Sahte Kavramların Yükselişi
Yazar, günümüzde gerçek milliyetçilik, Müslümanlık ve demokratlık yerine sahte ve sathi anlayışların yükseldiğini ifade ediyor. Diskoya, bara giden birinin medeni, başörtülü birinin ise sosyal demokrat olarak kabul edilmesi, bu kavramların içinin nasıl boşaltıldığını gösteren örnekler arasında yer alıyor.
Milliyetçilik ve İyi İnsan Olma
Makalede, milliyetçilik kavramının insaniyetçi bir Türk milliyetçiliği olarak anlaşılması gerektiği vurgulanıyor. Bu milliyetçilik, başkalarının milliyetçiliklerini kıskanmadan, onlara saygı duyarak, insan sevgisiyle dolu bir anlayışı temsil ediyor. İyi insan olma, doğruluk ve samimiyet gibi değerler, milliyetçilikle birleşerek toplumsal barışa katkı sağlıyor.
Dil, Din ve Milli Tarih Şuuru
Kukul, kavramların içinin boşaltılmasının dil, din ve milli tarih şuuru gibi unsurlarda öne çıktığını belirtiyor. Dilin sadece bir ifade aracı değil, aynı zamanda milli kültürün taşıyıcısı olduğunu vurgulayan yazar, dilin bozulmasının ananeleri ve sosyolojik kaideleri de altüst ettiğini ifade ediyor.M. Halistin Kukul’un
“İçi Boşaltılan Kavramlar” başlıklı makalesi, toplumsal kavramların anlamını yitirmesi ve bu durumun toplumsal yapıya olan etkilerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Makalenin tamamına
buradan ulaşabilirsiniz.