Türk pop müziğinin ünlü sanatçısı Rafet El Roman Les Ambassadeurs Hotel’de buluştuğu sevenleriyle birlikte sohbet etti ve şarkılar söyledi.
1500 kişilik salonu dolduran sanatçı, sahne öncesi röportaj vedi.Rafet El Roman, verdiği röportajda; “böyle özel günlerde Kıbrıs’ta konser vermek beni çok mutlu ediyor. Bu bayram akşamında insanlar çok keyifli dakikalar yaşayacaklar. Zaten keyif alsınlar, anı yaşasınlar. hayat kısa değmez gidenin arkasından ağlamaya demiş ya şair. Az önce yanıma gelen bayan çok ilginç bir şey söyledi ‘
Rafet bey biz sizi hep aşk şarkılarıyla tanıyoruz ama siz James Bond’a benziyorsunuz’ içimden diyorum ki benimle dalga mı geçiyor iltifat mı ediyor bilemedim (gülerek). “ dedi.Hislerini paylaşan sanatçı sorular karşısında verdiği açıklamalarında “şarkılarımız bizi yaşatan geriye kalan tek miras olacak. Ben zaten hep şunu söylüyorum müzik adeta bir zaman tüneli gibi. Örneğin 80li yıllardan can bedenden çıkmayınca şarkısını dinliyoruz
Barış Manço aklımıza beliyor. 90 lı yıllarda bizim senelerimiz aklımıza geliyor. 90 yıllarda çıkan sanatçılar bizler iyi bir iz bıraktık. Şimdi gelenlerde o izleri göremiyoruz. Şimdiki zamanda bizden bir şeyler alıp eskilerden bir şeyler alıp derliyorlar ama mutlaka yeni bir nesil gelecektir müzik adına.” ifadelerini kullandı.
hayatın çok kısa, Evliliğin çok ciddi güzel bir müessese olduğunu, Şu anda evlenmeyi de düşünmediğini söyleyen Rafet El Roman, Yazdığı aşk şarkılarıyla ilgili; “A
şk şarkıları yazmak demek aşk adamı olmak demek değildir. İnsanı sadece bir biçime koyamazsınız. Ama aşkında yeri bende bir başkadır tabii ki. Güzel ve derin yaşarım. Çünkü hayatta bir çok tene bir çok dokuya dokunabilirsiniz ama aşık olduğunuz insanla yaptığınız bu eylem çok başkadır. Eğer sevildiğinizi bilmezseniz sırf sevmek sizi bitirebilir. Bu hep sizin canınızı acıtır. Ben hep aşk acısı çekenlere hep derim ki bırakın çeksinler acısını ama çok da sürmesin. Çünkü hayat kısa.
Evlilik çok ciddi güzel bir müessesedir. Şu anda evlenmeyi düşünmüyorum. Son basın toplantısında Çapkın olduğum söylendi ben de söyledim ki çapkınlık doğru insanı bulana kadardır. Kadın erkek farketmez. Hepimiz zaten dengimizi hayat arkadaşımızı arıyoruz. Onu bulduğumuzda hemen hayatlarımız değişebilir." dedi.