MHP'den Yerel Seçimler Öncesinde "Seçmen Kimliği" Açıklaması

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Bahadır Bumin Özarslan, Türkiye'nin gündeminde yer alan ve yaklaşan yerel seçimlerle daha da önem kazanan "seçmen kimliği" konusunda dikkat çekici bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Dr. Özarslan, seçmenlerin etnik köken, mezhep ya da diğer ayrımcılık yaratabilecek unsurlarla değil, yalnızca Türk vatandaşlığı bağlamında tanımlanmaları gerektiğinin altını çizdi.

'Almanya’da, “Cermen seçmen”; Fransa’da “Frank seçmen”, İngiltere’de “Kelt seçmen” tabirleri kullanılmaz. Hepsi de Alman, Fransız ve İngiliz millî/hukukî kimliğinin bir parçası olan bu etnik grup adları, seçmenleri nitelendirmede dikkate alınmaz.'

Seçim atmosferinin yoğunlaştığı bu dönemde, seçmen kimliğinin yanlış bir biçimde kullanılmasının, toplumsal bütünlüğe zarar verebileceğine işaret eden Özarslan, Anayasa ve Türk hukukuna uygun bir şekilde, seçmenlerin "Türk seçmeni" olarak nitelendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu durumun, ayrımcılığa yol açan ve ülkenin birliğini tehdit eden yaklaşımlarla mücadelede önemli bir adım olduğunu belirtti.

Dr. Özarslan, açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 66. maddesine atıfta bulunarak, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin "Türk" olarak kabul edildiğini, dolayısıyla seçme ve seçilme hakkının da bu vatandaşlık tanımı çerçevesinde ele alınması gerektiğini ifade etti. Bu çerçevede, etnik veya mezhepsel aidiyetler üzerinden yapılan nitelendirmelerin, Türk hukukuna ve Anayasal düzenlemelere aykırı olduğunu açıkça belirtti.

'Unutulmamalıdır ki Tarih’in kayıtlarına doğru şekilde geçmenin bir yolu da kavramları doğru kullanmaktan geçmektedir. Şaşmaz hüküm verici olan Tarih bazen, kasten işlenen suçlar ile neticesi sebebiyle ağırlaşmış suçları, aynı kefeye koymak zorunda kalmıştır.'

Ayrıca, seçmen kimliğinin, seçim mevzuatımıza uygun olarak, coğrafi ya da yerel ayrımlarla yapılmasının daha uygun olduğunu, "İzmir seçmeni", "Kağızman seçmeni" gibi ifadelerin, seçmenleri tanımlamada kullanılabileceğini dile getirdi. Bu yaklaşımın, terör örgütlerinin ve özellikle bölücü terör örgütü PKK'nın yaratmaya çalıştığı "çoklu kimliğe" ve Türkiye'nin sokulmak istendiği "kimlik bunalımına" hizmet etmeyeceğini vurguladı.

MHP'nin bu açıklaması, yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte, seçmen kimliğinin nasıl tanımlanması gerektiği konusunda bir rehber niteliği taşıyor. Parti, etnik veya mezhepsel ayrımcılığa karşı dururken, Türk vatandaşlığının birleştirici gücünü ve önemini ön plana çıkarıyor.