MHP Lideri Devlet BAHÇELİ bugün yaptığı grup toplantısındaki konuşmasında, Ülkücü Hareket’in varlığı düşmana dehşet dosta emniyet vereceğini söyleyerek, "Bizi hedeflerimizden uzaklaştırma ihtimali taşıyan hiçbir bozguncuya, hiçbir yıkım piyonuna fırsat vermeyeceğiz. İstismarcılara itibar etmeyeceğiz." dedi.
"Tek ses olacağız, tek söz olacağız, tek nefes olacağız, namımızı ve şanımızı Allah’ın izniyle yere düşürmeyeceğiz." ifadelerini kullanan Bahçeli; konuşmasında; "En uzun mesafeler için bir adım, en zorlu mücadeleler için imanla çarpan bir kalp gerekir. Büyük davalar ancak hedef ve heyecanları büyük olan insanlar sayesinde yaşayacaktır. Dava adamları için zorluk diye bir şey yoktur, olamayacaktır. Bir dava adamında teslim olmayan bir irade kuvveti, taviz vermeyen bir ifade kudreti olduktan sonra her mihnet yenilecek, her müşkülat eritilecektir." dedi.
"50 yıllık şerefli geçmişin anılarını yâd edeceğiz."
Türk tarihi bu konuda sayısız ve emsalsiz misallere sahip olduğunu anlatan Devlet Bahçeli; "Dava adamı korku nedir tanımaz, karamsarlık nedir bilmez, haklı ve meşru bir kavgadan da asla kaçınmaz. Durup durup dedikodu çıkaranlar, günü günüyle çelişenler, eylemleri erdem iddialarıyla sürekli çatışanlar bırakınız dava adamı olmayı, başlıbaşına adam bile olamazlar. Dava adamı olmak için nefisten feragat, gerekirse de nefesten fedakârlık lazımdır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in şerefli mensupları işte böyle bir dava ruhuna hak ederek, layık olarak, tarih ve milletin şehadetiyle ulaşmışlardır. 9 Şubat 2019 tarihinde partimizin 50.yıldönümünü Adana’da, tıpkı ilk günkü coşkuyla, tıpkı ilk günkü cesaret ve sevdayla kutlayacağız. 50 yıllık şerefli geçmişin anılarını yâd edeceğiz. Davamızın kutlu hatıralarını, kutsal bildiğimiz emanetlerini gururla, yüksek bir bağlılıkla anacağız. Yarım asırdır,
Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in varlığı düşmana dehşet dosta emniyet vermiştir. Bundan sonra da böyle olacaktır. İçine düştüğümüz her badireden milletimizin duasıyla, yüreğinde taşıdığı cesaretiyle, tehlikeler karşısında gösterdiği dirayetle kurtulduk, hamd olsun kurtuluşa erdik." dedi.
"Tek ses olacağız, tek söz olacağız, tek nefes olacağız, namımızı ve şanımızı Allah’ın izniyle yere düşürmeyeceğiz. "
Milliyetçi Hareket Partisi gücünü Türk milletinden aldığını belirten MHP Lideri Bahçeli; "Mücadelemiz büyük Turan Ülküsüne kadar sabırla, şevkle, şerefle, sebatla sürecektir. Rahmetle andığımız aziz ülkü şehitlerimizin yüzünü kara çıkarmayacağız. Gazilerimizin başını yere eğdirmeyeceğiz. Türk-İslam ülküsünün muzaffer ve muazzez bir mevkie gelebilmesi için çok çalışacağız, çok mücadele edeceğiz.
Bizim yeteri kadar nedenimiz vardır, o halde başarmaktan başka seçeneğimiz de yoktur. Ülkümüzün başarı limitini inançlarımızın cesameti tayin edecektir.
Ülkülerimizin büyüklüğü, İnançlarımızın enginliği, Heyecanlarımızın yüksekliği, Görüş açımızın genişliği, Sevgimizin meziyet ve menzili adım adım, aşama aşama bizi hedeflerimize ulaştıracaktır. İçinde bulunduğumuz hassasiyet, Tarihin milliyetçi harekete kazandırdığı tecrübe, Türk milliyetçiliği davasının oluşturduğu ortak akıl, Ecdadımızın nasihatleri ve dersleri bizlere, İhanetlere karşı dikkat; Fitnelere karşı uyanıklık; İstismara karşı temkin; Tahriklere karşı sükûnet tavsiye etmektedir. Bizi hedeflerimizden uzaklaştırma ihtimali taşıyan hiçbir bozguncuya, hiçbir yıkım piyonuna fırsat vermeyeceğiz. İstismarcılara itibar etmeyeceğiz. Tek ses olacağız, tek söz olacağız, tek nefes olacağız, namımızı ve şanımızı Allah’ın izniyle yere düşürmeyeceğiz. Türk milletinin bize yalnız bugün değil, gelecekte de ihtiyacı olacaktır. Milliyetçi Hareket Türkiye için vardır. " dedi.
"Türkiye var olduğu sürece, Türk milletinin emrindeyiz"
MHP'nin büyük bir fikrin, onurlu bir tarihin,eşsiz bir kaynaşma kültürünün tezahürü olduğunu ifade ederek, Milliyetçi Hareket Türk-İslam coğrafyalarının umudu olmak için vardır. Milliyetçi Hareket Türklüğün bekası için vardır. Türk milletinin birliği, kardeşliği, mutluluğu için vardır.
Türkiye var olduğu sürece, Türk milletinin emrindeyiz, sonuna kadar hizmetindeyiz. Hiçbir ayrım yapmadan,
“vatan, millet, bayrak” ortak paydasında buluşan herkesle kucaklaşmaktan bahtiyarlık duyarız. Milli ve manevi değerlerle sorunu olmayan her vatan evladına kapımızı da, gönlümüzü da ardına kadar açarız. "Tanrı Dağı’nın eteklerinde ruhumuzun karları eridi."
Milliyetçi Hareket Partisi büyük bir fikrin, onurlu bir tarihin, eşsiz bir kaynaşma kültürünün tezahürüdür. Yarım asırdır hıyanetlere meydan okuduk. Yarım asırdır hezimetlere kafa tuttuk. Yarım asırdır Türk ve İslam’ın haysiyetini savunduk.
Gün geldi bunaldık, gün geldi budandık. Gün geldi şehit, gün geldi şahit olduk. Ancak her dem taze, her dem var olmayı başardık. Gün oldu asırlara bedel olaylar yaşadık, gün oldu kükremiş sel gibi bendimizi çiğneyip aştık. Bazen bir paltoyu beş kişi giydik, bazen çileyi azık ettik, bazen bir simidi bölüştük yedik, bazen de bir şehit tabutunun altında göz pınarlarımızdan akan yaşlarla dertleştik. Yeri geldi
Mete Han’da bulduk kendimizi, yeri geldi, Alparslan’la cenge girer gibi bıçkınlaştırdık kavlimizi. Ötüken dediklerinde gönül tellerimiz titredi, Tanrı Dağı’nın eteklerinde ruhumuzun karları eridi. Issık Gölü’nün ümitleriyle feyizlenip durulandık, Orhun’un ilhamıyla filizlenip ülkülerimizin duvağını araladık. Cepheden cepheye koşan alpler, huduttan hududa at süren akıncılar, kıtadan kıtaya atılan ve atlayan kahramanlar, mazlumlara el uzatan müşfik ve mümin kalpler neyse biz de oyduk, velhasıl aynısıydık." dedi.
Kıblemiz birdir, kaderimiz millettir
Bir gerçeğin iyi bilinmesini istediğini belirten Bahçeli; "Milliyetçi Hareket Partisi; Türk siyasetinin marka değeri, ahlak seviyesi, inanç düzeyi, fedakârlık desibeli tartışmasız en üstün, en fazla, en müstesna görkemi ve iftiharıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi Türklüğün beka ümididir. Milliyetçi Hareket Partisi mazlumların vefa burcudur.
Milliyetçi Hareket Partisi Türk milletinin hâkimiyet ve hükümranlık beratıdır. Davamız, şehit olup ölmeyenlerin, bayrak olup inmeyenlerin, Ülkücü olup dönmeyenlerin, adam olup kaçmayanların, ahlak olup satmayanların ebedi yuvası, ezeli yurdudur. Türkiye’yi sonu hüsran olan küresel sarmaldan çekip çıkaracak güç biziz. Türk milletinin birlik, refah, huzur, kalkınma yolundaki güvencesi biziz.
Bir başımıza da kalsak, tek başımıza da olsak dişe diş, kısasa kısas, kıran kırana zalimlere dünyayı zindan edecek inanmışlık, iddia ve irade bizdedir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Kaynağımız bellidir, kıblemiz birdir, kaderimiz millettir, kavgamız ise zilletledir. Yarım asırlık mazimizle Türkiye’nin geleceğine talibiz. " dedi.
"GOCUNAN VARSA GOCUK GİYSİN"
"Türkiye’nin istikrara kavuşup demokratik ölçülerde normalleşme sürecine giresiye kadar Cumhur İttifakı’nın yaşaması hususunda kararımız karar, sözümüz senettir." ifadelerini kullanan Devlet Bahçeli; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütünüyle yerleşip olgunlaşması, bir daha sistem tartışmalarının doğmaması, bir daha 15 Temmuzların olmaması konusunda sorumlu olduklarını ve milli bekanın safında bulunduklarını belirterek şöyle konuştu:
Kimin ne söylediğinin anlamı yoktur, biz Türkiye’nin yanındayız. Kimin ne uydurduğunun, hangi kulpu taktığının, nasıl bir nifak saçtığının kıymet-i harbiyesi de yoktur, biz Türk milleti ne diyorsa, ne diliyorsa, ne istiyorsa onu diyor, onu diliyor, onu seslendiriyoruz. Gocunan varsa şu kış kıyamette tavsiyem gocuk giysin. İyi gelir, vicdanı değilse bile bedeni ısınır. Cumhur İttifakı’na laf sokanlar, partimizi hakir görüp haksız ve mesnetsiz eleştiri yağmuruna tutanlar, yan yatıp çamura saplananlar, boşuna heves etmesin, boşuna nefes tüketmesin. Dün olduğu gibi bugün de, duruşumuzdan bir adım geri adım atan, yanılıp yenilip karanlığa göz kırpan bunların alayı gibi namert olsun. "Hileli parayla yazı tura atmayı bırakın, asıl CHP’yi kim yönetiyor"
CHP’li bazı kan sulandırıcı komodinler, siyasetin bir ayağı dışarıda bir ayağı içeride bulunan bir odak tarafından yönlendirildiğini, hem şahsımı hem de Sayın Erdoğan’ı bu odağın yönettiğini ileri sürmektedir. Bunlara göre Türk siyaseti vesayet altındaymış. Bu zavallı bedbahtlar, sanıyorum fazla film seyrediyor, komplo teorileriyle fazla meşgul oluyorlar. Nasılsa işleri güçleri yok, canları sıkıldıkça tezvirat üretiyorlar. Elleri boş, akılları tamtakır, ahlakları da kuru bakır. Bu iddia sahiplerine diyorum ki, manavdan aldığınız karpuzlar kabak çıktı, gördüğünüz hayaller kâbus olarak size döndü. Hala uslanmadınız, hala ıslah olmadınız, hala terbiye bulamadınız.
Bre densizler bilmesiniz ki, Milliyetçi Hareket Partisi’ni yönetecek, yön verecek, istikamet çizecek iç ve dış odaklar ne olmuş ne de olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi yalnızca Allah’ın huzurunda eğilir. Yalnızca milletten talimat alır, yalnızca millete hizmet eder. Vesayetmiş, vasiymiş, oymuş, buymuş, feriştahı gelse vız gelir, kralı karşımıza dikilse beyhudedir. Hileli parayla yazı tura atmayı bırakın, asıl CHP’yi kim yönetiyor, genel başkanınıza çürük aklı kim veriyor, kimler sokağa doğru itekliyor? Bunu söyleyin, bunu itiraf edin. Yarım asırdır husumeti eze çiğneye, hainleri yıka geçe, mert ve müstakil şekilde varlığımızı idame ettirdik. İhanete bayilik yapanların bunu anlamasını hiç beklemedik.
Emperyalizmin zalim emellerini tesis, temin, tescil, teyit, tevsik etmek için çırpınan siyasi fısk ve fücurların Milliyetçi Hareket Partisi’ni ağızlarına almaları için kırk fırın ekmek, kırk okka kürek, kırk gün kırk gece de yürek yemeleri şarttır, tavsiyemdir.
"Zillet seferi 31 Mart’ta sandığa çarptığı gibi sönecek"
Muğlak ve muallel siyasetlerini ilerletmek için müfterilikten fayda uman gafiller önce kimlerin kuklası, kimlerin kurgusu, kimlerin kuluçkası olduklarını söylesinler de bilelim, ona göre gereğini yapalım. Fakat değerlerimize yabancı kalan, milletimize Marslı gibi bakan siyasi tufeylilerin bunu itiraf edecek ne cesaretleri, ne de iradeleri vardır.
Tutsak alınmışlar haberleri yok. Tuzağa düşmüşler acıyanları yok. Tezgâha gelmişler ağlayanları yok. Ne var ki Türkiye’yi tutsak alamayacaklar. Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve Cumhur İttifakı’nı tuzağa çekemeyecekler. Zillet seferi 31 Mart’ta sandığa çarptığı gibi sönecek, Türk milletinden yediği şamarla silinip gidecektir. "Bu bizim Türk tarihine olan şeref borcumuzdur"
Milliyetçi Hareket Partisi çatışma için değil, kardeşlik için vardır. Ancak, milli varlık tehlikeye düşerse gereğini yapmaya da gönüllü olarak hazırdır. Bayrağın gönderden indiği yerde,
Milli bekanın tariz ve tazyikle hırpalandığı zamanda, Bin yıllık kardeşliğin katledilmek istendiği anda, Maldan da, mülkten de, hatta candan da vazgeçmeye billahi kararlıyız. Bu bizim Türk tarihine olan şeref borcumuzdur. Türk milletine olan namus borcumuzdur. Bu bakımdan herkes ayağını denk almalı, herkes kendine gelmelidir. Bu vatan sahipsiz değildir. Bu aziz millet çaresiz değildir. Ayrışma, çatışma, bölünme, huzursuzluk, adaletsizlik, asayişsizlik Türkiye için kader değildir, olamayacaktır. Hakka hürmet, adalete riayet, millete ve ülkeye sadakatle her sorunun üstesinden muhakkak ve mutlaka gelinecektir. Yeter ki birlik ve beraberlik yolundan sapılmasın. Yeter ki milli ve manevi mirasa leke düşürülmesin.