"CHP; demokrasimizin vazgeçilmez unsurları ile işbirliği yerine, antidemokratik duruş sergilemeyi alışkanlık hâline getirmiş unsurlarla iş birliği yaparak rejimi katletmek için ne gerekiyorsa yapmıştır. Bu sebeple CHP, vesayetten defalarca hüküm giymiş sabıkalı bir partidir." ifadelerini kullanan Semih Yalçın, Türkiye’de siyasetin dinamiklerini suni gündemlerle tayin etme, vesayet iklimi yaratma furyası eskilerde kaldığını ama şimdi siyasetin bitpazarı konumundaki CHP'nin kiralık vekil pazarını açarak pek değişmediğini gösterdiğini belirtti.CHP, 2023’te üzerine nur yağmasını beklediğini belirten CHP'nin aslında demokrasiyi iğfal ettiğini, milli iradeye suikast tertip etmekte ve meclisin mehabetine leke sürdüğünü belirterek, yeni yönetim modeli hususunda anlaşılmaz ahlaksız teklifler peşinde koştuğunu söyledi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, sosyal medya twitter hesabından paylaşımda bulunduğu mesajında şunları söyledi:
Darbe çığırtkanlığı
CHP’nin derdi sistem mistem değildir. CHP’nin hesabı, Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemine saldırarak suni bir tartışma yaratmak, seçim yorgunu Türkiye’yi bir erken seçim anaforuna sürüklemek istemektedir.
CHP, “Türkiye yönetilemiyor.” iddiasıyla görünüşte yeni yönetim modeline muhalefet ederek iktidara karşı çıkarken ve vekil pazarını açık artırmaya çıkarırken aslında halk iradesine itiraz etmekte darbe çığırtkanlığı yapmaktadır.
Kiralık vekil
Bize göre CHP’nin, vekillerini kiraya çıkarması, FETÖ iltisaklı masa oluşturma gayreti meşru seçim sonuçlarını iğfal etme çabası ve darbe şakşakçılığı yapmasının sonucudur. Hâlbuki
Demokratik sistem bir bina ise seçim ve halk oylaması sonuçları da birer tapu sicil belgesidir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tapusu, tam iki kez millet tarafından tescillenerek hak sahiplerine teslim edilmiştir. Kiralık vekil,
FETÖ masası, darbe veya erken seçim diyerek yapılan zorlamalar, dayatmalar ve suni gündemlerle rüzgâr oluşturma teşebbüsleri akim kalmaya, başarısızlığa uğramaya mahkûmdur.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası
Eski vesayetçi alışkanlıklarını terk edemeyen, 21. yüzyıl Türkiye’sini anlamakta zorlanan ve ülkenin sorunları karşısında özgün politika üretme becerisini gösteremeyen CHP, son dönemde çelişkiler ve tutarsızlıklarla boğuşmaya devam etmektedir. Yassıada, Atatürk öldükten sonra CHP zihniyetine hâkim olan tek parti diktasına ve
Jakobenizmine karşı duran halk iradesine yönelik rövanşist ve intikamcılığın, demokrasiye karşı cellatlığın sembolüdür.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası ise darbeciliğe, kin ve nefrete, tahammülsüzlük, hazımsızlık, halk iradesine saygısızlık ve intikamcılığa karşı sabrın hakikatin, vefanın ve azmin remzi olacaktır. Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın açılışı;
Adnan Menderes,
Hasan Polatkan ve
Fatin Rüştü zorlu gibi üç demokrasi şehidinin aziz ruhlarının şad edilmesidir. Haklının hakkının teslimidir.