Vefatının üzerinden bir asırdan fazla zaman geçmesine rağmen, Türk edebiyatının öncü isimlerinden Ömer Seyfettin, halen tam anlamıyla takdir edilmiş değil. Eğitimci-yazar M. Halistîn Kukul, kaleme aldığı “Ömer Seyfettin: Geç Anlaşılan Bir Öncü” başlıklı yazısında bu hakikate dikkat çekiyor.
36 Yıla Sığan Büyük Bir Miras
Kısa yaşamında subaylık, öğretmenlik ve yazarlık yapan Ömer Seyfettin, 81 makale, 159 hikâye, 7 piyes, 7 roman (bazıları tamamlanmamış), 1 masal ve 71 şiir kaleme alarak olağanüstü bir üretkenlik sergiledi. Kukul’a göre, bu verimlilik dahi onun fikir öncülüğünün hakkıyla anlaşılması için yeterli olmadı.
“Yeni Lisan”la Başlayan Uyanış
1911 yılında Genç Kalemler dergisinde yayımladığı “Yeni Lisan” makalesiyle Türk edebiyatında bir kırılma noktası yaratan Ömer Seyfettin, dili millîleştirme yolunda büyük bir mücadele başlattı. Kukul, bu makaledeki on altı başlığa ve özellikle “Ey Gençler” çağrısına dikkat çekerek, yazının bugün hâlâ güncelliğini koruduğunu belirtiyor.
Türkçenin Son Büyük Müdafaacısı
Ömer Seyfettin’in, Türkçenin tarihsel akışına bağlı kalarak modernleşmesini savunduğunu vurgulayan Kukul, yazarın “Her kelimenin estetik kıymeti, mensup olduğu dil içinde güzeldir” sözünü merkeze alıyor. Bu yaklaşımın, günümüzde yaşanan dil karmaşasına da bir çözüm sunduğu düşüncesinde.
Bozkurt’un Sesi ve Bugünün Kılıcı
Makalede Ömer Seyfettin’in “Yeni Gün: Ergenekon’dan Çıkış” şiirine de yer veriliyor. Kukul, burada geçen “Haydi Türkler, haydi kılıç kuşanın...” dizesinden hareketle, bugünün mücadelesinin kalem, ilim ve teknolojiyle yürütülmesi gerektiğini ifade ediyor.
Kukul’dan Gençliğe Güçlü Bir Çağrı
“Kalem, kılıçtan üstündür” vurgusuyla yazısını tamamlayan M. Halistîn Kukul, Türk gençliğinin tarihinden aldığı güçle geleceği şekillendirecek kudrette olduğunu ifade ediyor. Kukul’un yazısı, sadece Ömer Seyfettin’i anmakla kalmıyor, aynı zamanda bir dil ve fikir muhasebesi sunuyor.
Makaleyi okumak için: Ömer Seyfettin: Geç Anlaşılan Bir Öncü – M. Halistîn Kukul