Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Selim Yurdakul, "Aile Kurumu Çalıştayı 2024" açılış programında yaptığı konuşmayla, ailenin toplumun en önemli yapı taşı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin himayesinde düzenlenen bu çalıştayda, ailenin karşı karşıya kaldığı sorunlar masaya yatırıldı ve çözüm önerileri tartışıldı.
Yurdakul, konuşmasına katılımcıları selamlayarak başladı ve bu çalıştayın gerçekleşmesine öncülük eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye teşekkürlerini sundu. Bahçeli'nin aile kurumuna verdiği önemin altını çizen Yurdakul, bu çalıştayın Türkiye’de aile yapısının korunması ve güçlendirilmesi açısından kritik bir adım olduğunu belirtti. Ayrıca, farklı alanlardan gelen akademisyenler, bilim insanları, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katkılarıyla bu çalıştayın zengin bir içeriğe sahip olacağını dile getirdi.
Aile Kurumu: Türk Toplumunun Temeli
Yurdakul, konuşmasında aile kurumunun insanlık tarihinin başlangıcından bu yana toplumun temeli olduğunu ve Türk toplumunun dayanıklılığının da aile yapısından kaynaklandığını vurguladı. Türk Anayasası'nın 41. maddesinde ailenin, toplumun temel taşı olarak kabul edildiğini hatırlatan Yurdakul, devletin ve toplumun korunmasının ancak aileyi korumakla mümkün olduğunu söyledi.Aile kurumunun, milletlerin kültürel ve tarihsel mirasını yeni nesillere aktaran en önemli yapı olduğunu belirten Yurdakul, ailenin kuşaklar arası bağları koruma görevi üstlendiğini ifade etti. Bu bağlamda, ailenin sadece geçmişi değil, geleceği de şekillendiren bir yapı olduğunu söyleyerek, çalıştayın amacının aile kurumunu korumak, geliştirmek ve geleceğe hazırlamak olduğunu belirtti.
Modern Dünyada Aileyi Tehdit Eden Unsurlar
Yurdakul, modern dünyada aile kurumunun ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu vurguladı. Toplumsal değerlerde meydana gelen erozyonun, aile yapısını derinden etkilediğini belirtti. Yükselen boşanma oranları, aile içi şiddet, azalan evlilik ve doğum oranları gibi sorunlar, aile yapısının çöküşüne neden olan başlıca faktörler olarak sıralandı. Aynı zamanda, bireyselleşmenin artması ve aile büyüklerine yönelik saygının azalması gibi sosyolojik değişimlerin aileyi zayıflattığına dikkat çekti.Aile kurumunu tehdit eden diğer unsurlar arasında medya ve kitle iletişim araçlarının yaydığı olumsuz mesajlara da değinen Yurdakul, çocukların izlediği çizgi filmlerden video kliplere kadar geniş bir yelpazede, geleneksel aile değerlerinin radikal bir şekilde hedef alındığını ifade etti. Olimpiyat müsabakalarının açılış törenlerinden çizgi filmlere kadar uzanan bu tehditlerin, aile içindeki cinsiyet rollerini bulanıklaştırmaya ve aile yapısını zedelemeye yönelik olduğunu belirtti.
Ekonomik Zorluklar ve Ailenin Karşı Karşıya Kaldığı Riskler
Aile kurumunun karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukları da ele alan Yurdakul, küresel krizlerin, pandemilerin, doğal afetlerin ve savaşların aileleri nasıl etkilediğini örneklerle açıkladı. Ekonomik zorluklar altında ezilen ailelerin, özellikle kentleşme sorunlarıyla boğuştuğunu dile getirdi. Küçük apartman dairelerinde yaşamaya zorlanan ailelerin, sağlıksız yaşam koşullarıyla karşı karşıya kaldığını ve bunun aile yapısına olumsuz etkileri olduğunu vurguladı.Yurdakul, küresel ekonomik baskıların üretici aileleri tarım ve hayvancılık alanında zor duruma soktuğunu, gıda güvenliği risklerinin ise ailelerin sağlıklı beslenmesini engellediğini ifade etti. Özellikle iş dünyasında aile hayatını zorlaştıran unsurların, kadınların iş başvurusunda çocuk sahibi olup olmayacaklarına dair sorularla karşılaşmaları gibi sorunlarla daha da karmaşık hale geldiğini belirtti. Bu tür sorunların, aile kurmanın ve çocuk sahibi olmanın önüne set çektiğini söyledi.
Çalıştayda Ele Alınacak Başlıca Konular
Yurdakul, konuşmasında, “Aile Kurumu Çalıştayı” kapsamında 12 farklı başlık altında aile kurumunun sorunlarının masaya yatırılacağını belirtti. Bu başlıklar arasında toplumsal ve demografik değişimlerin aile üzerindeki etkileri, küresel tehditler, dijital ve madde bağımlılığı, bireyselleşme ve modernleşmenin aile yapısına etkileri gibi konuların bulunduğunu söyledi. Aynı zamanda ekonomi, eğitim, sağlık, din, sosyal hizmetler, çevre ve iklim gibi başlıklar da çalıştayın ana konuları arasında yer aldı.Çalıştayda, akademisyenler ve uzmanların bu konularda tespitlerde bulunacağını, sorunları belirleyip çözüm önerileri sunacaklarını dile getiren Yurdakul, bu çalışmaların Türk aile yapısının geleceğe hazırlanmasında önemli bir rol oynayacağını ifade etti. "Güçlü Türk Aile Yapısı, Sağlıklı Toplum ve Lider Ülke Türkiye" vizyonu doğrultusunda aile kurumunun korunmasının, Türkiye’nin sosyal ve ekonomik kalkınması açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti.
Aile Yapısına Yönelik Küresel Tehditler
Prof. Dr. Yurdakul, aile kurumunun küresel dinamikler ve sosyal değişimlerle karşı karşıya olduğu tehditleri de detaylı bir şekilde ele aldı. Dünyada yaşanan ekonomik krizler, teknolojik gelişmeler, dijitalleşme ve bireyselleşme gibi süreçlerin aile yapısında büyük değişimlere yol açtığını belirtti. Ayrıca, düzensiz kentleşme, göç hareketleri ve kültürel değerlerdeki erozyonlar aile yapısını zayıflatan unsurlar arasında sıralandı.
Aile kurumunun sağlam kalması için gerekli sosyal ve yasal önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Yurdakul, medyanın tüketim odaklı materyalist yaşam tarzını teşvik eden içeriklerinin aileyi nasıl olumsuz etkilediğini açıkladı. Bu noktada, Türk milletinin tarih boyunca her türlü zorluğa dayanıklılık gösterdiğini, ancak bu yeni tehditlerle mücadele etmek için siyaset kurumunun gerekli önlemleri alması gerektiğini ifade etti.
Çözüm Önerileri ve Çalıştayın Amacı
Yurdakul, çalıştayın temel amacının, Türk aile yapısını güçlendirmek ve geleceğe hazırlamak olduğunu belirterek, çözüm önerileri üzerinde durdu. Ailenin karşılaştığı sorunlara kalıcı çözümler bulunması gerektiğini vurgulayan Yurdakul, aile kurumunun güçlü olması durumunda Türk milletinin gelecekte de varlığını sürdürebileceğini ifade etti. Teknoloji, kentleşme ve demografik değişimlerin aile üzerindeki olumsuz etkilerini minimize edecek politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.Çalıştayın sonunda elde edilecek sonuçların, Türk toplumunun sosyal dayanıklılığını artıracağını söyleyen Yurdakul, bu süreçte aile yapısının korunmasının ve güçlendirilmesinin hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Çalıştay Katılımcılarına Teşekkür
Konuşmasının sonunda Yurdakul, çalıştaya katkı sunan tüm katılımcılara teşekkür etti. Akademisyenler, bilim insanları, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve iş insanlarının bu süreçte sundukları bilgi ve tecrübelerin Türk aile yapısının güçlendirilmesine büyük katkı sağlayacağını belirtti. Ayrıca, çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen tüm ekiplere ve organizasyonun her aşamasında destek veren kişilere de şükranlarını sundu.Yurdakul, sözlerini çalıştayın Türk milletine hayırlı olması dilekleriyle tamamladı.
Kaynak: Kapsam Haber