Atakum ilçesinin Çatalçam sahillerinde yaşanan deniz kirliliği ve çevre tahribatını meclis gündemine taşıyan Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Atilla Tekcan, "SASKİ ve Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin duyarsızlığından dolayı bu şekilde bir çevre katliamı yaşamamızdan dolayı üzgünüz. Konu kapatılacak kadar küçük bir konu değildir" dedi
Nihat Soğuk başkanlığında gerçekleşen Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi haziran ayı toplantısında, 34 maddenin yer aldığı meclis gündeminde, maddeler oy birliği ile ilgili komisyonlara havale edildi.Mecliste gündem dışı söz alan CHP Grup Başkanvekili Atilla Tekcan, Atakum ilçesinin Çatalçam sahilinde yaşanan, tartışılan çevre kirliliği ve doğa tahribatıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
TEKCAN; ÇEVRE KATLİAMI7 ay önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ile birlikte Samsun’daki ”Doğa ve Çevre Hakları İhlali” konusunda çalışma yapıldığını belirten Tekcan, "Bu çalışmamızın temel çıkış noktası, Taflan-Çatalçam bölgesinde yer alan Balıkçı Barınağı’na yapılan dalgakıranların yanlış yapılması nedeniyle dalga boylarının yanlış bir şekilde sahile vurarak, sahili yok ettiği tespitini yaptık ve bu tespiti tüm kamuoyu ile paylaştık. Çatalcam bölgesinde olan ağaçların köklerinin dahi gün yüzüne vurduğu, sahili içten içe yediği, her ivmede yeni dalgakıran yapıp dalganın boyunu Samsun’a doğru taşıdığı ve bu nedenle doğa ve çevrenin bozulduğu bilim adamlarınca tespit edilmiştir." dedi.ÇEVRE KATLİAMI YAPILMASINDAN DOLAYI ÜZGÜNÜZBu çalışmalar ortaya koyulduktan sonra yanlış gelen dalgaların kıyıyı yemesi sonucu sahilde bulunan çam ağacı köklerinin ortaya çıktığını, Çatalçam bölgesinde bulunan SASKİ’ye ait kanalizasyon çukurunun da altının boşaldığını, bölgedeki bütün lağımın denize boşaldığını üzülerek izlediklerini belirten Atilla Tekcan, "Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından da o bölge için denize girme yasağı konduğunu biliyoruz. Hal böyleyken yaygın basında yıllardan beri Samsun Çevre Platformu’nun da dile getirdiği, halkımızın uzun süredir eylemler yaprak hakkını aramaya çalıştığı bu konuda SASKİ ve Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin duyarsızlığından dolayı bu şekilde bir çevre katliamı yaşamamızdan dolayı üzgünüz" dedi.BUNLAR İÇİN BİR ÇALIŞMA VAR MIDIR?
Konu kapatılacak kadar küçük olmadığını, bir yaz ayında halkın denize girme hakkını kısıtlamak durumunda kalmış bulunduklarını belirten Ketcan; "Bölgede oluşan tahribatın sonucunun yıllarca sürecek bir sorun haline gelmesi söz konusudur. Konunun Atakum Belediye Başkanlığı tarafından da bir yönü vardır. Halkımız, Atakum sınırları içinde yer alan bu ve benzeri sorunlar için Atakum Belediyesi’ni de sorumlu tutmaktadır. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı bu konuda bir beyanatta bulunmadığı sürece vatandaşlarımız Çatalçam bölgesinde yaşanan bu olayın sorumluluğunu Atakum Belediyesi’ne yüklemeye devam edecektir."ifadelerini kullanarak şu soruları yöneltti:- Bu doğa katliamı ile ilgili Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ne gibi bir çalışma yürütmektedir? - Yanlış yapılan dalgakıranlar hakkında yapılan bilimsel bir çalışma var mıdır? - Otogarda akşam saatlerinde servis bulunmadığına dair şikayet gelmektedir. Akşam saat 20.00’dan sonra otogara gidip gelme konusunda herhangi bir toplu taşıma aracı veya servis bulunmadığına dair şikayetler söz konusudur.
Nihat Soğuk başkanlığında gerçekleşen Samsun Büyükşehir Belediye Meclisi haziran ayı toplantısında, 34 maddenin yer aldığı meclis gündeminde, maddeler oy birliği ile ilgili komisyonlara havale edildi.Mecliste gündem dışı söz alan CHP Grup Başkanvekili Atilla Tekcan, Atakum ilçesinin Çatalçam sahilinde yaşanan, tartışılan çevre kirliliği ve doğa tahribatıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
TEKCAN; ÇEVRE KATLİAMI7 ay önce CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ile birlikte Samsun’daki ”Doğa ve Çevre Hakları İhlali” konusunda çalışma yapıldığını belirten Tekcan, "Bu çalışmamızın temel çıkış noktası, Taflan-Çatalçam bölgesinde yer alan Balıkçı Barınağı’na yapılan dalgakıranların yanlış yapılması nedeniyle dalga boylarının yanlış bir şekilde sahile vurarak, sahili yok ettiği tespitini yaptık ve bu tespiti tüm kamuoyu ile paylaştık. Çatalcam bölgesinde olan ağaçların köklerinin dahi gün yüzüne vurduğu, sahili içten içe yediği, her ivmede yeni dalgakıran yapıp dalganın boyunu Samsun’a doğru taşıdığı ve bu nedenle doğa ve çevrenin bozulduğu bilim adamlarınca tespit edilmiştir." dedi.ÇEVRE KATLİAMI YAPILMASINDAN DOLAYI ÜZGÜNÜZBu çalışmalar ortaya koyulduktan sonra yanlış gelen dalgaların kıyıyı yemesi sonucu sahilde bulunan çam ağacı köklerinin ortaya çıktığını, Çatalçam bölgesinde bulunan SASKİ’ye ait kanalizasyon çukurunun da altının boşaldığını, bölgedeki bütün lağımın denize boşaldığını üzülerek izlediklerini belirten Atilla Tekcan, "Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından da o bölge için denize girme yasağı konduğunu biliyoruz. Hal böyleyken yaygın basında yıllardan beri Samsun Çevre Platformu’nun da dile getirdiği, halkımızın uzun süredir eylemler yaprak hakkını aramaya çalıştığı bu konuda SASKİ ve Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin duyarsızlığından dolayı bu şekilde bir çevre katliamı yaşamamızdan dolayı üzgünüz" dedi.BUNLAR İÇİN BİR ÇALIŞMA VAR MIDIR?
Konu kapatılacak kadar küçük olmadığını, bir yaz ayında halkın denize girme hakkını kısıtlamak durumunda kalmış bulunduklarını belirten Ketcan; "Bölgede oluşan tahribatın sonucunun yıllarca sürecek bir sorun haline gelmesi söz konusudur. Konunun Atakum Belediye Başkanlığı tarafından da bir yönü vardır. Halkımız, Atakum sınırları içinde yer alan bu ve benzeri sorunlar için Atakum Belediyesi’ni de sorumlu tutmaktadır. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı bu konuda bir beyanatta bulunmadığı sürece vatandaşlarımız Çatalçam bölgesinde yaşanan bu olayın sorumluluğunu Atakum Belediyesi’ne yüklemeye devam edecektir."ifadelerini kullanarak şu soruları yöneltti:- Bu doğa katliamı ile ilgili Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ne gibi bir çalışma yürütmektedir? - Yanlış yapılan dalgakıranlar hakkında yapılan bilimsel bir çalışma var mıdır? - Otogarda akşam saatlerinde servis bulunmadığına dair şikayet gelmektedir. Akşam saat 20.00’dan sonra otogara gidip gelme konusunda herhangi bir toplu taşıma aracı veya servis bulunmadığına dair şikayetler söz konusudur.