Öznur, Arapça ismi Ayn al-Arab (Ayn el Arap) olan Kobani’yi bahane ederek ülkeyi kan gölüne çevirmeye, Türk- Kürt çatışması çıkarmaya çalışan küresel güçlerin stratejik maşası PKK terör örgütünün kanlı eylemleri ve provokasyonlarıyla ilgili Habervaktim.com’a çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
HDP/ PKK HAÇLI SİYONİST İTTİFAKININ MAŞASIDIR
Öznur, son olayları şöyle özetledi: “Yapım: Washington, Senaryo: ‘Kobani’, Yazarlar: Neoconlar, Yazıldığı Yer: ‘Washington Kürt Konferansı’, Oyuncular: HDP/PKK”
HDP/PKK’nın haçlı Siyonist ittifakın maşası olduğunu belirten BBP’li Öznur,
“IŞİD tecavüzcü de sapık, sadist Öcalan ve kafir PKK ne?” diye sordu.
Öznur “Türkiye’yi saran, devletin kılcal damarlarına kadar girmiş, kökleri dışarıda olan karanlık bir ağ, Türkiye’yi destabilize etme ve istikrarsızlaştırmak için bütün hızıyla kirli faaliyetlerini devam ettirmektedir” dedi.
Öznur’un değerlendirmeleri şöyle:
“CIA ile bağlantılı Avrupa Gladyo’su PKK/ KCK’ya ve bir küresel proje olan ajan provokatör HDP’ ye “Türkiye’yi karıştırın, sokakları kan gölüne çevirin “ talimatı vermiştir. Küresel güçler Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak için Gezi Olayları’ndan daha büyük olaylar çıkması için kirli planlar hazırlamışlar ve Kobani bahanesiyle bunu geciktirmeden hemen uygulamaya koymuşlardır.
Uluslararası güçler PKK/ HDP’ yi Ayn al-Arab (Ayn el Arap). Kobani üzerinden kullanarak Türkiye’ye küresel operasyon yapmaya çalışarak Türkiye'yi, Suriye zeminine çekmek istiyorlar.
İslam’a ve Müslümanlar ’a savaş ilan eden Haçlı –Siyonist ittifakının piyonu olan PKK/HDP sokak eylemleriyle, ülkemizi iç savaşa sürüklemeye çalışıyor.
“GEZİ” PROVOKASYONU İNGİLTERE MERKEZLİ “KOBANİ” PROVOKASYONU İSE WASHİNGTON MERKEZLİDİR!
Yapım Washington! Senaryonun adı: “Kobani”. Yazanlar: Neoconlar. Yazıldığı yer: Washington Kürt Konferansı. Senaryonun geçtiği ülkeler: Türkiye ve Suriye. Oyuncular: içerde İmralı, Kandil, PKK/ PYD, HDP dışarıda ise IŞİD dır dır. Bu küresel senaryo HDP ve bölücü örgütlerin ABD ziyareti sonrası hemen hayata geçirilmiştir.
Türkiye’yi de içine alan Irak ve Suriye senaryoları ilk olarak 28 Ekim 2015 günü ABD’deki ilk Kürt Konferansı'nda ele alınmıştır. Ulusal Basın Kulübü'nde yapılan konferansın konusu “Yeni Ortadoğu’da Kürt Rolü” ikincisi Washington da düzenlenen Kürt Konferansı 26-27 Eylül 2014 günlerinde National Press Club’da yapılmıştır.
Bu kirli ve karanlık toplantının konusu, “Ortadoğu’da Kürdistan’ın Yeni Realitesi: Riskler, Beklentiler ve Fırsatlar” idi. konferansın ikinci oturumunda PYD lideri Salih Müslim, “Kobani ile ilgili konuşmuştur. Türkiye üzerine çalışan bazı CIA ajanları da bu kirli ve karanlık toplantılarda konuşmuşlardır.
Bu Küresel destekli bölücü toplantıya ABD, İsrail, AB ile yakın ilişkileri olan HDP ve Ortadoğu’daki Kürtçü örgütlerin temsilcileri de katılmıştır. Bu toplantılarda, Obama yönetimine, “Kürt raporu” yazan, CIA ile bağlantılı, Washington yönetimiyle direk teması bulunan ajan-diplomatlar, akademisyenler de katılmıştır. Terör rejimi İsrail’e bağlılıkları ile tanınan çoğu Yahudi olan Neoconlar, bu toplantılara açıkça destek vermekteler.
HDP HEYETİ, ABD’DE, CIA İSTASYON ŞEFLERİ İLE KOBANİ PROVOKASYONUNU PLANLAMIŞLARDIR
Ayn el Arap (Kobani) senaryosu Washington da masaya yatırılmış ardından stratejik maşa piyon PKK/ HDP tarafından sahneye konmuştur. HDP heyetinin, ABD ‘de katıldıkları karanlık toplantıların ve yaptıkları kirli ve gizli toplantılarının ardından Türkiye’ye döndükten sonra Ayn el Arap (Kobani) provokasyonları sahneye konmuştur.
HDP heyeti, ABD ‘de kimlerle görüşmüştür? CIA’ nın Ortadoğu’daki istasyon şefleri ile karanlık ilişkilerinin boyutu nedir? CIA destekli toplantılarda Türkiye’yi kaosa sürüklemek için başka hangi karanlık planlar, konuşulmuş, hazırlanmıştır? Gezi olayları, İngiltere merkezli Kobani olayları ise Washington ve Avrupa merkezlidir. Türkiye’nin, kobani senaryosuyla karıştırılması hazırlanan senaryolarda vardı.
WASHİNGTON HDP İÇİN “BİZİM PARTİ”, SELAHATTİN DEMİRTAŞ İÇİN “BİZİM ÇOCUK “ DİYOR.
Küresel bir proje olan HDP’nin, çete başı kısa bir süre önce Amerika’ya gitmişti. HDP’nin ABD temaslarında, Washington kendi projeleri olan HDP için “bizim parti” muamalesi yapmıştır. HDP Eşbaşkanı sıfatı taşıyan Selahattin Demirtaş İçin Washington çevrelerinde “bizim çocuk “ denilmektedir.
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, Amerikancıların ,AB cilerin, gayri- milli olan çevrelerin sahip çıktığı, destek verdiği, özellikle “CIA devrimcilerinin” öve öve bitiremediği, Demirtaş’a ve HDP’ ye neden Emperyalist ABD, AB ve terör rejimi İsrail’in destek verdiği, son Kobani provokasyonuyla ortaya çıkmıştır.
Türk milleti, HDP şeflerine Türkiye’yi karıştırın emrinin Washington tarafından verildiğini biliyor. IŞİD’le korkutanlar ondan tehlikeli. Ayn el Arap (Kobani) provokasyonun başrolünde olan HDP bir PR çalışması ve Washington projesidir.HDP emir ve talimatları dışarıdan almaktadır.
CIA’nın devrimcileri, Soroscular, etnik ve mezhep ayrımcılığı yapanlar, Türkiye’yi iç savaşa sürüklemeye çalışan çevreler, hepsi tam kadro HDP içinde toplanmışlardır. HDP ideolojik ajanların, etki ajanlarının büyük rol aldığı bir yapıdır. HDP, Kâfir, PKK/KCK zihniyetine hizmet eden seküler- stalinist bir yapıdır.
ABD’DEN TALİMAT ALAN KCK/HDP KOBANİ BAHANESİYLE AYAKLANMA ÇAĞRILARI YAPMIŞTIR
ABD dönüşü sonrası HDP heyeti peşpeşe toplantılar yapmıştır. Bu Toplantılar sonrası MYK’sı bir karar almıştır. Ayn el Arap ( kobani) ile ilgili aldıkları provokatif kararı kamuoyuna açıkladılar. Ve alınan kışkırtıcı karar sonrası tüm taraflarını sokağa çıkardılar. HDP MYK kararı sonrası sokaklara çıkan PKK’lı Vandallar, şehirleri, yaktılar yıktılar, suikastlar yaptılar, insanları hunharca katlettiler.
Şu nettir: Olayları tırmandıran HDP’nin MYK sonrası yaptığı yazılı açıklama olmuştur "Halklarımıza Acil Eylem Çağrısı" başlığı taşıyan açıklamada, Halklarımızı sokağa, alan tutmaya çağırıyoruz” denilerek kitlesel provokasyonlara zemin hazırlanmıştır.
HDP’li Selahatin Demirtaş, PKK/HDP’li çetelere yaptığı kışkırtıcı konuşmalarda “. 7’den 70’e direneceğiz, sokaklara çıkacağız, eylemlere devam edeceğiz “ demiştir.
Ardından KCK’dan tehdit gibi çağrı gelmiştir. Terör üssü Kandil’den bir açıklama yapan KCK da, “ her yer kobani, bütün sokaklar kobani milyonlar sokaklara aksın,” şeklindeki açıklaması ile isyan çağrıları yapmıştır.
Terör örgütü PKK’nın gençlik örgütü YDG twitter hesabından hem “Eylemlerimiz devam edecek” diyor. Küresel operasyonların öncü gücü stratejik maşası olan PKK ‘nın yan örgütlerinden, kısa adı TAK olan, "Kürdistan Özgürlük Şahinleri" Kobani olayları nedeniyle metropollere saldırı açıklaması yapmıştır.
Terör örgütü PKK/KCK’nın hain planı şehir merkezlerinde, metropollerde saldırı, sabotaj ve terörle devleti yıldırmak, Türk- Kürt çatışması artırılarak “artık bir arada yaşayamayız” fikrini benimsetmektir.
“CIA DEVRİMCİSİ” DEMİRTAŞ PKK’LI HAİNLERE, ÇETELERE SAHİP ÇIKMIŞTIR
KCK/HDP'nin çağrısı ile Türkiye'nin bir çok ilinde ortalığı yangın yerine çeviren Kürt faşistlerinin provokatif eylemlerine kamuoyundan büyük tepki gelince, baş provokatörlerden Demirtaş “provokasyon” söylemine sığındı. Kobani bahanesiyle PKK/HDP 'li azgın çeteleri alanlara çağırdıktan sonra 3 gün boyunca çetelerin saldırılarını izleyen HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da düzenlediği toplantıda olaylardan sorumlu olmadıklarını söyleyerek kendilerini temize çıkarmaya çalıştı.
Her türlü şiddete başvuran, yağmacı, talancı, katil, PKK çetelerine sahip çıkarak ve onlara “şiddete başvurmadıkları teşekkür ederim” diyerek pişkinlikte zirveye oynayan Selahattin Demirtaş kendisine verilen rolü çok iyi oynayarak “sokak eylemlerinde HDP yer almamıştır” diyerek nasıl bir adi yalancı olduğunu ortaya koymuştur.
CIA Devrimcilerinden Demirtaş’a sormak lazım: Peki kim yakıyor Türk bayrağını Atatürk büstlerini, okulları, kütüphaneleri? Sokakları savaş alanına kim çeviriyor? Kalkışma peşinde kim koşuyor? Bingöl’de polislerimizi kim şehit ediyor insanların binalardan atıp, kafasını taşlarla ezip sonra yakıp sokağa kim bırakıyor?
Demirtaş, okulların, kütüphanelerin, müzelerin, yakıldığı, cami ve Kur'an kurslarının kundaklandığı ve marketler ile kamu binalarının yağmalandığı polislerimizin şehit edildiği olayları provokatörlerin gerçekleştirdiğini söylüyor. Peki vandalların, bu ajan ve provokatörlerin, PKK/HDP’li olduğunu niye söylemiyorsun, niye gizliyorsun Demirtaş!
Selahattin Demirtaş’ın “provokatör” dediği ama devamını getirmediği yapı, PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H ismiyle hareket eden ajan/provokatör örgüttür. Yakıp – yıkmaya çağır, sonra provokasyon edebiyatı yap.
MISIR’DA BALTACILAR, SURİYE’DE ŞEBBİHA’LAR, TÜRKİYE’DE PKK’LI VANDALLAR
Sadist ruha sahip HDP/PKK çeteleri İslam’a ve Müslümanlara olan kinlerini camileri, kuran kurslarını yakarak mütedeyyin insanları hedef alarak yaşlı başlı insanları sakallarından dolayı katlederek gösteriyor.
Cani terör örgütü PKK, kendisine muhalif olanları balkonlardan aşağı atıyor, olmadı arabalarla eziyor, olmadı kafalarını taşlarla eziyor, kinleri dinmeyince, bir de yanlarına getirdikleri benzin bidonlarıyla masum insanların cesetlerini yakıyorlar.
İslam ve Kuran düşmanı Kafir PKK’ nın uzantısı olan HDP/ çağrısıyla sokaklara çıkan devrimci – bölücü sokak çeteleri Kur’an’ı Kerim’ler yerlere atmışlar, Kur’an’ı Kerim’leri necis ayakları ile tekmelemişlerdir.
PKK / HDP’ li çetelerinin sergilediği vahşetin IŞİD'den aşağı kalır bir yanı yoktur. PKK Vandalizmci IŞİD ı aratmadı. Kan ve şiddeti isteyen PKK vahşetinde IŞİD'in kafa kesme, infaz görüntülerini aratmayacak fotoğraflar gördük, görmeye devam ediyoruz.
Mısırda para militer “Baltacılar” Suriye de Faşist Esad’ın” Şebbihaları” gibi sokakları kan gölüne çeviren PKK/ HDP’ li çeteler Türk- Kürt çatışması çıkartmak istiyor. PKK’nın dağ kadroları da PKK açılımından istifade ederek şehirlere ve ilçelere inerek eylemlere yön vermektedirler.
IŞİD cinayetlerini anlatan Demirtaş PKK cinayetlerini, infazlarını niye anlatmıyor?. PKK tarafından hunharca katledilen insanlardan niye söz etmiyor?. Sahtekâr Demirtaş HDP ve Kandil'e bağlı PKK’lı çetelerin işlediği cinayetlerin üzerini örtmeye çalışmıştır.
Demirtaş, suçluluğunu gizlemek telaşı içinde, “Biz, böyle bir silahlı eylem, yakıp-yıkma çağrısında bulunmamıştık…” diyerek suçu başka yerlere atmıştır.
IŞİD TECAVÜZCÜ DE SAPIK, SADİST ÖCALAN VE KÂFİR PKK NE?
HDP’li Demirtaş basın toplantısında IŞİD için tecavüzcü diyor. Peki, IŞİD tecavüzcüde, sapık Öcalan, kafir PKK/PYD ne?. Sapık PKK içinde yer alan PKK’lı bayan militanlara, tecavüz ettiği için adı sapık, tecavüzcü örgüt liderine çıkan kim? Öcalan değil mi?
Terörist başı Öcalan’ın nasıl bir sapık olduğunu en iyi Kandildeki ve Avrupa’daki PKK/KCK şefleri bilir. Öcalan’ın bütün pisliklerine, sapıklıklarına şahit olmuşlar, görmezlikten gelmişler yine kendini yarı tanrı gören bebek katili alçağın emriyle birçok PKK’lı genci konuşmamaları için infaz etmişlerdir.
İçlerinde Öcalan gibi adı tecavüzcüye çıkan birçok sapık örgüt şefi de vardır. Şimdi bunlar Kandil’de örgütü yönetmekte ve Öcalan’ın sapık hastalıklarını burada da devam ettirmektedirler.
PKK’ya yeni katılan birçok bayan militan ilk hayal kırıklıklarını Şam’da yaşamışlardır. Terörist başı sözde “Özgür Kadın Eğitimi” adıyla yeni katılan PKK’lı bayanlara önce sözde ideolojik eğitim sonrada taciz! Eğitiminin taktiklerini uyguluyordu. Terör örgütü PKK’dan ayrılan bir grup eski PKK’lı terörist başının gayri ahlaki ihtiyaçlarına hizmet edenler için örgütte “Öcalan’ın kızları, Öcalan’ın kadınları” tanımının yapıldığını söylemişlerdir.
PKK içinde gayri ahlaki ilişkilerin yoğun olduğunu söyleyen eski PKK’lılar örgütün Şam’daki “yoğunlaşma evlerinde”, Beka vadisindeki kamplarda şimdi de Kandil’de ve Irak’ın kuzey’indeki kamplarında her türlü cinsel tacizin sürüp gittiğini akli dengesini yitiren bayan PKK’lıların varlıklarından söz etmektedirler.
TECAVÜZCÜ APO’YU “SAPIKLIKLA” SUÇLAYANLAR BEKAA VADİSİNDE LOLAN KAMPINDA İNFAZ EDİLDİLER
PKK içinde tecavüzcü Öcalan’ın diktatöryal tutumuna karşı çıkanlar Örgütün totaliter ve vahşi yöntemlerini doğru bulmayanlar özellikle tecavüzcü Abdullah Öcalan’ın kadın ilişkilerini sorgulayanlar onu ahlaksızlıkla, adilikle suçlayanlar önderliğe başkaldırı, örgüte ihanet, ajanlık suçlamalarıyla kimileri kurşuna dizildi, kimileri diri diri toprağa gömüldü, kimileri buharlaştırma yöntemleriyle hunharca infaz edildiler.
Tam bir Stalinist ve otoriter bir örgüt olan PKK, kendi içinde binlerce militanını ajan, provokatör, önderliğe karşı gelme, karşı devrimci, hizipçi, bozguncu, örgüt kurallarını hiçe sayma, örgüt talimatlarına karşı gelme, eylem kararlarını uygulamama, burjuva hayata özlem duymak, küçük burjuva davranışlar göstermek, örgüt kadrolarını pasifize etmek ve yoldan çıkarmak vb. suçlamalarla infaz etmiştir.
Otoritesine ve PKK’nın yöntemlerine başkaldırı tecavüzcü Öcalan için her zaman meseleydi. Sapık Öcalan’ın yol ve yöntemlerini eleştirenler ve onu “diktatörlükle” suçlamaları üzerine sırayla infaz edilmişlerdir.
Bölücü örgütün bizzat itiraf ettiği infazlarda vardı. Irak’ın kuzeyindeki Mahmur Kampı’nda bulunan “Sözdar” kod adlı örgüt elemanı 2005 yılında telsiz mesajıyla örgüt üst yönetimine infaz edilenlerin listesini gönderiyordu. Bu listede infaz edilenler ağırlıklı olarak bayan militanlardı.
1984’ten 2005 yılına kadar PKK’nın kadın militanlarından Saime Aşkın, Ayten Yıldırım, Lamia Baksi başta olmak üzere 100’lerce bayan militan sapık Öcalan’ın ve ondan farkı olmayan cani PKK şefleri tarafından hep aynı gerekçelerle “ajan ve önderliğe karşı gelme” suçlamalarıyla infaz edilmişlerdir. 2005 yılından itibaren de örgüt içi infazlar devam etmektedir.
Terör örgütü PKK’ya bağlı olan HPG’nin alan sorumlularından “Viyan Soran” kod adlı Süleymaniyeli Leyla Wali Hasan PKK içindeki şiddete karşı çıktığı için örgüt tarafından infaz edilmişti.
PKK’da örgüt içi infazlar hiç bitmeyecekti. İnfaz edilenler arasında bayan militanlarda vardı. Acımasız ve vahşi bir örgüt olan PKK’nın iç yüzünü gören beş genç bayan militan, Diyarbakır’ın dağlık bölgesindeki bir örgüt kampından kaçarken örgüt mensupları tarafından yakalanmışlar, kaçmalarına izin verilmemişti. PKK infaz timleri tarafından bir mağaraya kapatılan beş genç kız, yapılan işkenceli sorguların ardından örgüt tarafından “örgüte ihanet”, “Önderliğe başkaldırı” ajan provokatör suçlamalarıyla kurşuna dizilerek infaz edilmişlerdi.
LOLAN VE BEKAA NAZİ KAMPINDAN FARKSIZDIR!
Bekaa kampı Lübnan topraklarında, Lolan ise Hakurk yakınlarındaki bir kampın adı olsa da örgütün kirli tarihinde sembolik anlamları büyüktür. Özellikle 1983 – 1998 yılları arasında bu iki kamp tam bir infaz alanıydı. Yüzlerce örgüt mensubu çeşitli gerekçelerle buralarda PKK infaz timleri tarafından öldürüldü.
PKK kararlarını ve Öcalan’ı eleştiren kişiler “Lolan’a gönderilsin!” denildiğinde herkes o kişinin orada infaz edileceğini sonunun geldiğini çok iyi biliyordu. Lolan süreci Kandil dağında devam ediyor. PKK’nın Irak’ın kuzeyinde ve Kandil’deki merkez üssünde örgütün tasfiye ettiği, cezalandırdığı militanların kalmakta olduğu cezaevi bulunuyor.
Eskiden Lolan’daki infazlar için talimatları Öcalan, Şam’dan veriyordu. Şimdilerde ise örgütün diğer yöneticileri Kandil’den veriyor. Lolan’ın sorumluluğunu yapan KCK şefleri Cemil Bayık, Murat Karayılan, Duran Kalkan, Ali Haydar Kaytan, Rıza Altun, infaz talimatlarının birçoğunu verenlerdi.
Bazı PKK’lıların ‘Lolan Cumhuriyeti’ olarak tabir ettiği yerin adı örgüt hiyerarşisinde ‘Lolan Pratiği’ dir. Lolan, aynı zamanda bir tehdit unsuru olmuştur… “Seni Lolan’a gönderirim!” sözü örgüt içinde en büyük korku kaynağı olmuştur.
Bekaa vadisinde, Suriye’de, Öcalan’ın sapık yüzünü gördükten sonra kaçmaya çalışan, PKK’ lı bayan militanlar önce tecavüzcü Öcalan’ın sapık infaz timler tarafından işkenceli sorgulardan geçirilmiş ardından “ajan” olarak ilan edilmişlerdir. Kimileri Bekaa vadisinde kimileri Şam’da Halepte vb. yerlerde yakılarak bilinmeyen bir yerde buharlaştırılarak yok edilmişlerdir.
PKK örgüt içi infazlarda binlerce militanını infaz etmiştir.Kanlı terör örgütü Bekaa’da Irak’ın kuzeyindeki kamplarda Avrupa’nın arka sokaklarında, dağlarda, birçok militanını buharlaştırarak, kurşuna dizerek, işkence ederek, infaz etmiştir. Bekaa Vadisi ve Irak’ın kuzeyindeki PKK kampları kazılsa ardından herhalde yüzlerce ceset çıkar.
KANDİL’DEKİ KIZIL ÖRGÜT ŞEFLERİ KOBAN’İYE KORKUDAN GİDEMİYORLAR: IŞİD’DAN ÖDLERİ KOPUYOR
Hayatları tıkırında olan, kanı rant haline getiren, kandırılmış Kürt gençlerini çeteleştiren, yağmacılığa, talana, şiddete teşvik eden, bir eli yağda, bir eli balda olan, sırça köşklerinde, şatolarında, havuzlu villalarında, lüks malikanelerinde,ellerinde içki kadehleriyle,sokaklardaki vandalizmi zevkle izleyen, bu sadist, ahlaksız, HDP,DBP, DTK, şefleri yandaşlarını ayaklandırırken kendileri lüks evlerinden, bürolarından korumaklı mekanlarından dışarı çıkmadılar.
Ortalık karıştıktan sonra parti binalarında şov yapmaya kalktılar.
Şehirleri yakan yıkan, eylemlerde “etek” giymeyi bilen, kızıl, faşist PKK’lı vandallar Kobani’yi bilmiyorlar mı?
Yandaşlarına, eylemlerde “etek” bile giydirten HDP/ PKK şeflerinin dertleri Kobani ise, IŞİD çok uzakta değil. HDP/PKK şefleri, Kandil’de, Beyoğlu’nda, Nişantaşı’nda, Diyarbakır da, Hakkâri’de, Şırnak ta vb. yerlerde okey döneceklerine, cesaretleri, yürekleri varsa gitsinler Kobani’ye .IŞİD, onlara her türlü eteği giydirmek için PKK şeflerini büyük bir merakla bekliyor.IŞİD ile savaşmak mı istiyorsunuz siz! Suriye’ye nasıl gidileceğini, sınırların nasıl geçileceğini, biliyorsunuz. Sizleri tutan Yok!
Kandil’deki, kan emici katil, cani, KCK şefleri, ellerini kollarını sallayarak kandil’e gelen, her biri” CIA Devrimcileri” olan malum medyadaki PKK tetikçileri ile, bol acılı kebap yemeklerini yemeyi, onlarla, lak luk yapmayı biliyorlar. Ama, iş IŞİD ile savaşmaya geldi mi ,kendileri değil zavallı, kandırılmış, Kürt gençlerini onların üzerine salıyorlar. ,
Çünkü canları çok tatlı. Kandil’den örgütü yönetmek varken Kobani’ye gitmezler. çünkü böyle bir şey olursa, IŞİD tarafından cehenneme postalanacaklarını iyi biliyorlar
EY HDP, EY PKK/KCK ŞEFLERİ:
Çocuklara, gençlere Türkiye sokaklarını karıştırma emrini veriyorsunuz ama Kobani denen yere, kendiniz gitmekten, savaşmaktan korkuyorsunuz. Ne oldu? Niye titriyorsunuz? Her bir zengin, varlıklı, lüks hayat yaşayan, konfora, şatafata düşkün, kara para zengini, uyuşturucu tacirleri İstanbul’un, Ankara’nın, İzmir’in, Antalya’nın, Diyarbakır’ın lüks semtlerinde, kimi villalarda, kimi görkemli dairelerde oturan, veletleri ABD ve AB ülkelerinde eğitim gören HDP/ PKK şeflerinin kendileri ve veletleri niye gitmiyor?
Hani anlı şanlı “devrimci halk savaşınız”, hani yere göğe sığdıramadığınız sözde kahraman gerillalarınız! Ne oldu?. Düz ovada IŞİD’ın karşısında tutunamayınca, şimdi kurşun sıktığınız Mehmetçikten, Türk Ordusundan yardım istiyorsunuz!
IŞİD,“Devrimci Halk savaşınızı”,“gerilla savaşınızı”, “bubi tuzaklarınızı” çok merak ediyor. Beyoğlu’ndan, Kandil’den Diyarbakır’dan, AB başkentlerinden, yabancı istihbarat destekli bürolarınızdan”PKK Kobani de destan yazıyor” demeyi biliyorsunuz ama IŞİD ile savaşmaya geldi mi düz ovaya inemiyorsunuz.
Çocukları dağa kaçırmayı, onlara askere, polise taş attırmayı, Molotof attırmayı bilen HDP/ PKK lı zibidiler, kızıl örgüt şefleri, iş IŞİD ile çatışmaya “destan yazıyoruz” dedikleri Kobani’ye geldi mi ortalıklarda yoklar.Her bir örgüt şefi, Kandil’deki korunaklı, korumalı, inlerine çekiliyor “gerilla” oyununu saklandıkları, gizlendikleri, mağaralarda yapıyorlar.
Maliki’nin mezhepçi ordusu, Barzani’nin peşmergeleri ,IŞİD’den kaçtıklarında onları “korkaklıkla” suçlayan PKK-PYD militanları kendileri onlardan daha fazla korkmuş, ürkmüş durumdalar.
Korkmasınlar! IŞİD onlara dokunmaz! Sadece güzel bir hoş geldin karşılaması yaparlar! Kobani’yi ele geçirmek için kapıları zorlayan IŞİD’e engel olmak ve ona karşı savaşan adamlarına destek vermek istiyorsan tıpış tıpış gidersin.”