MHP’nin 1 Kasım seçimlerinden sonra tabandan istek ve temayüller olağanüstü kurultayın yapılması yönünde seyrederken gözler delegelere çevrildi. Delegelerin istek ve temayülü de aslında MHP’nin yeniden yapılması noktasında seyrederken MHP Genel Merkezinin sıkı tutumu ve hala ortalıkta duran muallâk görünüm delegelerin tutumunu kararsız hale getiriyor.
Kararsız olmak çok kötü bir şeydir. Gönüller MHP’nin birlik ve beraberliğinden, güçlü olmasından, iktidara koşmasından yanadır. Ancak diğer taraftan devreye giren akıl, mantık, nefis ‘dur bekle’ den güçlüyü-güçsüzü’ görelimden yanadır. Dava adamalığı, hiçbir hesap kitaba dokunmadan kendi hayallerini ve koltuğunu, konumunu aklına dahi getirmeden hak bildiği yolda dosdoğru yürümeyi gerektirir. Esas olan ülkücü hareketin birliği-beraberliği ve davasının zaferidir.Devlet Bahçeli’nin şahsiyetiyle ilgili hiç kimsenin şu veya bu şekilde tezvirat yapması veya vaziyetiyle ilgili şahsına tepki göstermesi makul karşılanamaz. Teşkilat işi bir ekip işidir. Lider etrafında kümeleşen özellikle kurmayların yapıları çok önemlidir. Lider kadrosunda, Stratejik düşünme ve yönetim anlayışı, Teknik ve teknolojik beceriler ve bunlara hâkim anlayış, teşkilatçılık ve teşkilatlarla ilişki kurma yöntemi ve sunum… Bunları destekleyen danışmanlık yapısı vs gibi özelliklerden müteşekkil insanların varlığıyla birlikte zindelik mümkün olacaktır. Top yekün bir yürüyüş gerçekleşecektir. Liderin tek başına kalması halinde, hareketin yürüyüş koridorunda yalpalamalar, kaymalar hasıl olacaktır. Bütün bunların sunumlara yansıması halinde, kaosa, umutsuzluğa, güvensizliğe, birlik ve beraberliğin bozulmasına sebebiyet verecektir.MHP’de olağanüstü kongreden önce olağanüstü hal uygulaması mevcuttur. Ülkücü Hareket şu an bütün enerjisini içeride oluşan faaliyetleri için harcamaktadır. MHP içinde harcanan enerji ve uygulanan strateji Seçimlere yönelik ortaya koyulsaydı MHP herhalde iktidar olurdu.cafer seylan