Prof.Dr. Kurtman Ersanlı, İYİ Parti Samsun İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında milletvekili aday adaylığını açıkladı.14 Mayıs seçimlerinde milletvekili aday adayı olduğunu duyuran Kurtman Ersanlı, "Bu seçimler ülkemiz için bir dönüm noktası olacak " ifadelerine yer verdi.11 ilimizde meydana gelen deprem ve sel nedeniyle hayatını kaybeden için, ailelerine sabır, yarlılara acil şifalar dileyen Ersanlı, konuşmasının başında şunları söyledi:1968 yılında Perşembe İlköğretmen Okulu son sınıf öğrencisiyken Saray Kitabevinde rahmetli
Alparslan Türkeş beyle tanıştım. Türkeş beyin sohbetinden çok etkilendim. O zaman anladım ki, mesleğimi en iyi şekilde yerine getirmenin yanında ülkem ve milletimin geleceği açısından da bir şeyler daha yapmam gerektiğini anladım. gün kendime bir misyon belirledim.
“Anadolu beşiğim, Mustafa Kemal Atatürk ışığım.” sloganıyla yola koyuldum. Bu slogan, çalışmalarımın hem güç kaynağı oldu, hem de çalışmalarımın yönünü belirledi. O günden itibaren ülke siyasetiyle her geçen gün daha da fazla ilgilenmeye, bu konuda bilgi ve kültürümü geliştirmeye azami özen gösterdim.
Milliyetçi Öğretmenler Derneği'nde sivil toplum çalışmalarına katıldım. Daha sonra ülkücü kuruluşların üye ve yönetim kadrolarından görevler aldım. Birden fazla derneğin kuruculuğunu ve başkalığını yaptım. Özellikle İstanbul da öğrenciyken ideolojik ayrım yapmaksızın, hemen hemen her kuruluşun düzenlediği eğitsel çalışmalara katıldım. Okumaya çok ağırlık verdim. Zaman içinde seminerler vermeye başladım. Bir yandan akademik çalışmalarımı sürdürürken, diğer yandan da, aktif siyasetle ilgilendim. 1999 da MHP listesinden Samsun 4. sıra Milletvekilli adayı oldum. 2003-2005 tarihleri arasında
Genç Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. Bu yılar içinde ülkemin Bitlis, Mardin, Bingöl ve Şırnak hariç tüm illerini ve çoğu ilçelerini, gerek siyasi, gerekse eğitsel çalışmalarım nedeniyle dolaştım ve halkımı daha yakından tanıma imkânım buldum." dedi.5 Eylül 2005 de aktif siyaset alanından çekildiğini. ülke sorunlarıylailgilenmekten vaz gaçmediğini dile getiren Ersonlı, bunlardan bazılarını şu şekilde sıraladı:
- Çok sayıda Ulusal ve yerel Radyo/TV Programları yaptım. Halen Bizim Samsun TV’de “Nasıl bir Türkiye İstiyoruz” adlı programını sürdürmekteyim.
- Yurtiçi ve yurtdışı üniversiteler, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Hizmetler, Milli Savunma, İçişleri, Tarım, Orman ve Köy İşleri Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı kurum ve kuruluş personellerinin yanında ülke genelinde Sivil Toplum Kuruluşu (STK) mensuplarına seminerler, konferanslar ve eğitimler verdim.
- Milli Eğitim Şura’larında seksiyon başkanlığı ve üyeliklerinde bulundum.
- 2001-2002 yıllarında “Hizmete Çağrı Gazetesi” ni çıkardım.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e teşekkür eden Prof.Dr. Kurtman Ersanlı, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:"Son yıllarda ülkemin ve milletimin içine sürüklendiği durumu gördükçe pasif kalmamam gerektiğini düşündüm, vicdanen rahatsız oldum. Yanlışlıkları, çirkinlikleri, adaletsizlikleri, eşitliksizlikleri, bağnazlıkları yeryüzünden silmenin, insan olmanın gereği olduğundan hareketle, sonunda aktif siyasete dönmeye karar verdim. 2022 yılı Aralık ayında verdiğim bir karar ve
İYİ PARTİ Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in de kabulüyle İYİ PARTİ saflarında aktif siyasete başlayarak vicdanımı rahattım. Aralarında bana da yer verdiği için, başta Sayın Genel Başkanım Meral Akşener’e ve partimizin tüm mensuplarına teşekkür ederim. Çünkü bu kabul, daha etkin hizmet üretebilmem için bir fırsat ve oldukça anlamlı bir ödül oldu, benim için. Ümitlerin sönmeye başladığı bir dönemde, kötü gidişe, dur demek için, harekete geçen ve kurduğu partiyi, her türlü engellemelere rağmen ilk genel seçimde, güçlü bir grup kuracak düzeyde meclise taşıyarak Yıldızlaşan Sayın Genel Başkanım Meral Akşener ve başlattığı hareket, milletimiz ve devletimiz için son şans olduğunu düşünüyorum. Çok şanslıyız. Çünkü ortak akla değer veren, samimiyeti, sadakati ve duruşuyla, cesareti, liyakati, kişiliği, nezaket ve zarafetiyle milletimizin gönlünü fetheden bir liderimiz var. Liderimiz Meral Akşener’in öncülüğünde aşamayacağımız engel, çözemeyeceğimiz bir sorun yok. Rahat olun canım kardeşlerim, rahat olun sevgili milletim." dedi.
Niçin milletvekili olmak istiyorum?
İçinde bulunduğumuz durumdan şikâyetçi olmayan var mı? Maalesef, her şey sokağa düştü. İşte sokağa düşmüş siyaseti, akademik disiplin anlayışı ile alıp, siyasetin insana yakışan bir üslupla yapılması konusunda model olmak için milletvekili olmak istiyorum. İnsani değerlerin piyasanın kör güdüsüne bırakılmasına; eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, kültür hizmetlerin bir meta haline getirilmesine karşı mücadele etmek için milletvekili olmak istiyorum. İnsanlığın deneyimlerinden, birikiminden akıllıca yararlanarak ülkemin ve milletimin insanlık ailesi içerisinde seçkin ve onurlu yerini alabilmesi için, eleştirel aklın, bilimin, özgürlüğün, eşitliğin, adaletin, insan haklarının, demokrasinin kökleşmesini sağlamak için milletvekili olmak istiyorum.Siyaset kurumunun görevi, sorun yaratmak değil, sorunları çözmektir. Milletimize musallat olan ayrıştırıcı ve ötekileştirici anlayışa, “Rab bana, hep bana, haram helal deme ver. Allah’ım, yiyemezsem al Allah’ım diyen açgözlülere, gelecek neslin umutlarını tüketen zihniyete dur demek için milletvekili olmak istiyorum. Ülkemiz kaynaklarının, milletimizin geleceği için doğru kullanıldığını söyleyebilir miyiz? Devlet olarak sahip olduğumuz kaynaklar, yok pahasına bir, bir elden çıkmadı mı? Çıktı. Getirisi ise, gelecek neslin omuzlarına borç olarak bindi. Bu gidişe dur demek için milletvekili olmak istiyorum. Yönetim görevini üstlenen kurum, kuruluş ya da şahıs, statüsü ne olursa olsun milletine ve onun meclisine hesap vermesi gerekir. Bu milletin kör kuruşunun hesabını, sormak için milletvekili olmak istiyorum.
Sorumluluklarının farkında olan herkese sesleniyorum
Soygunların, vurgunların, yolsuzlukların olmadığı, gözyaşlarının akmadığı, herkesin yarınından emin olduğu, liyakatin dikkate alındığı, bireysel aklın değil ortak aklın egemen olduğu, her türlü maceracılıktan uzak, emperyal telkinlere kapalı, onurlu bir dış politika izleyen, hürriyetçi ve demokratik bir sistemin yaratılması için milletvekili olmak istiyorum.Emeğin değer bulduğu, alın terinin anlam kazandığı, fakirliğin değil zenginliğin paylaşıldığı, değerlerin ve insan istismar edilmediği, insan ilişkilerinin sevgi, saygı ve hoşgörü ile şekillendiği, adaletin sağlandığı, hukukun egemen olduğu, sorumluluk ve hesap verebilirliğin hayata geçirildiği, liyakatin öncelendiği, tüm güçlere karşı ülke ve milletimin menfaatinin en üst düzeyde korunduğu, üreten bir Türkiye’nin inşası için milletvekili olmak istiyorum.Ülkem için hedeflerimi ana hatlarıyla ifade etmeye çalıştım. Ya İlimiz için, güzel samsunumuz için ise; Samsun, doğası ve doğal yapısı, stratejik ve konjonktürel özellikleri açısından hiçbir il ile kıyaslanmayacak güzellik ve özelliklere sahip bir il. Bırakın bir Türkiye’yi, beş Türkiye’yi besleyecek ovalara sahip bir il. İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Bağdat'a kadar çok geniş bir alanın mal toplama ve dağıtma limanı olan Samsun, deniz, hava, kara ve demir yolarının kesiştiği bir liman şehridir.1980'li yıllarda Sarp sınır kapısının açılması ve daha sonra S.S.C.B.'nin dağılması ile Samsun'un kıyı boyunca doğuya doğru uzanan etki alanı, daha da genişleyerek Kafkas ülkelerine kadar yayılmıştır. Tüm yeterliliklerine rağmen, bir liman şehri olarak kurulan Samsun, sahip olduğu potansiyeller açısından, yeterli değişim ve gelişim gösteremediği için bölgenin, ticaret, ulaşım, sanayi, idari ve kültürel merkezi olmayı, arzu edilen düzeyde başardığını maalesef söyleyemiyoruz. Çünkü Samsun, yarınları için, özellikle de son 30 yıldır, umut verici bir siyasi irade ve yönetim anlayışına sahip olamamıştır. Sahipsiz kalmış, sahipsiz kalmıştır.Ülkemiz de 1970, kısmen de 80 li yıllarda Devlet, yatırımlara öncülük etmiştir. Bu anlamda DPT’nin beşer yıllık planları çerçevesinde Türkiye’de önemli sanayi yatırımları başlamıştır. Samsun’un son otuz yıllık geçmişine baktığımız da, maalesef sanayileşme ve devlet yatırımlardan yeterince pay alamamıştır.Hiç kuşkusuz ki, bu durumun sorumlusu, Samsun’un siyasetçileridir. Hala Samsun için güçlü bir siyasi irade oluştuğunu söyleyemeyiz.Son 30 yıldır Samsun adına siyaset yapanların, kentin ortak çıkarları için bir araya geldiğine şahit olan var mı? Kendi siyasi partileri için de bir araya bile gelmemişlerin, ilimiz için bir araya gelmeleri de olmamıştır. Bu siyasi anlayış, Samsun ve Samsunlulara ihanet değil de nedir? Samsun Karadeniz bölgesinde teşvikten en az faydalanan ildir. Bu bir zül değil mi? Ne dersiniz! Takdiri sizlerin vicdanına bırakıyorum.Samsun’un vekilleri arasında birlik yok da Samsunlular arasında yeterli birliktelik var mı? Bunun sorumlusu da herkes. Teşvik dâhil her türlü avantajını kaybetmiş, siyasilerinin bir araya gelemediği bir kentte, işadamlarının bir araya gelerek, yatırım yapmasını beklemek ne kadar mümkün olabilir ki! Sonuçta ilimizde işsizlik oranı Türkiye ortalamalarının üzerine çıkmıştır. Samsun geçmişine göre her alanda büyük bir erime yaşamaktadır. Bu böyle gidemez. Gitmemelidir de. Bu eksik ve aksak gidişe, dur demek için milletvekili olmak istiyorum.Milletvekili olursam öncelikle; Samsun’un tüm milletvekillerini Samsun için bir araya getireceğim. Hemen aklınıza bunu nasıl başaracaksın? Sorusu gelebilir. Ben davranış bilimciyim, tüm çalışmalarım insan ve toplumu mutlu bir geleceğe taşımaya yöneliktir. İletişim ve ikna benim işimdir. Sadece yakın tarihte başardıklarımdan iki durumu sizlere aktarmak istiyorum. Birincisi, mevcut hükümet, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliğini, hizmetin niteliğini bozacak bir değişikliği gündeme getirdi. Buna karşı Türkiye genelinde çalışmalar başlatıldı. Ama bu çalışma her ildekinden daha farklı bir düzeyde Samsunda bebenim öncülüğümde bir başka gerçekleşti. O zaman Samsunda bulunan eğitim sendikalarının başkanlarına, hükümet yanlısı da dahil “Yönetmeliğime Dokunma” pankartını birlikte tutturmayı başardım. Hiçbir ilde bu gerçekleştirilemedi.İkincisi ise, yine mevcut hükümet, Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanına, alan dışı atamalar yapmaya kalkıştı. Bunu da aynı şekil de ortak tepki vermeyi Samsunda başardım. Sonunda hükümet bu icraatından vazgeçti. Bunları başarırken ben PDR Derneği Samsun şube başkanıydım. İnanmayan, inandığına kendini adamayan başarılı olamaz. İnandım ve başardım. Nasip olursa, ilim için de ülkem için de olmaz denilenleri başaracağım. Buna inanındım ve kendimi buna adadım. “İnsan samimiyetle ister ve cansiperhane çalışırsa, tekeden bile süt çıkarır” sözü boşa söylenmemiştir. Samsunlunun, kentlilik bilincinin artırılmasına yönelik, projesi olan her sivil toplum kuruluşlarına gerekli desteği vereceğim. Tüm dünyayı ve ülkemizi giderek tehdit eden en büyük tehlike, açlık ve susuzluk tehlikesidir. Bu nedenle ülkemiz için doğru değerlendirildiğin de yegâne kaynak Yeşilırmak ve Kızılırmak ile bunların suladığı ve son derece mümbit Çarşamba ve Bafra ovasıdır.Üzülerek söylüyorum, bilerek ya da bilmeyerek bu dört temel kaynak doğru değerlendirilmedi. Bağışlayın kötü kullanıldı. Buralar, yapılaşmaya ve sanayiye kurban edildi. Buna ihmal diyemiyorum, ihanet demeye de dilim varmıyor. Nitelendirmeyi sizlerin sağduyusuna bırakıyorum. Samsun adına siyaset yapanların, öncelikli görevi, Samsun’un daha iyi ve daha yaşanır bir hale gelmesini sağlamaktır. Bu konuda yapılan yanlış yatırımların ve yanlış yer seçimi sonrası yaşanacakları, tasavvur dahi edemiyorum. Hala yumuşak doku özelliği olan Kürtün ırmağı vadisinde yapılması planlanan ve yaşanan son deprem hadisende erteleme kararı bile, sürecin nasıl gittiğinin en bariz göstergesi değil mi?Yüce Rabbim korusun, Samsun’da 6 şiddetinin üzerinde bir deprem olursa kaygan bölgelerde yapılaşma yanlışlığının nelere mal olacağı, aklı başında olan herkesi düşündürmektedir. İşte bu ve benzeri olumsuzluklara dur demek ve muhtemel sorunların çözümünü sağlamak için milletvekili olmak istiyorum. Samsun, Karadeniz Bölgesinin en önemli yatırım merkezi olma özelliğine sahip. Bunun için altyapısı, yatırım alanları ve istihdam alanlarını genişletecek; kalifiye işgücü potansiyelini geliştirmeye yönelik projeleri destekleyerek Samsun’u, Samsun’lulara yakışan bir gelecek hazırlanmak için, gençlerimizin beklentilerini karşılamak için milletvekili olmak istiyorum. Hiç kimsenin kimliğini, hiç kimsenin yaşam tarzını, hiç kimsenin inancını sorgulamadan, herkese aynı yakınlıkta olmaya özen gösterdim. Ömrüm boyunca, hak ve nefasetin gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olmaya çalıştım. Hak namına milletime ve vatanıma hizmet üretmek için varım. geldi geçecek, şafak söktü sökecek, dayan milletim, az kaldı bu çile bitecek, yüzler gülecek. İyi parti geliyor. Takdiri partimiz yetkililerine ve siz güzel insanların sağduyusu ile vicdanına bırakıyorum. Sizleri tekrar en kalbi duygularımla selamlıyorum.