Bugün 2 Şubat, yani "Dünya Sulak Alanlar Günü". Ancak, sulak alanların hızla kirletilmesi ve yok edilmesi sebebiyle, kutlanacak bir gün olmaktan çıkıp, çevresel sorunların dile getirildiği bir güne dönüşmüş durumda.
RAMSAR SÖZLEŞMESİ VE SULAK ALANLARIN ÖNEMİSulak alanların korunması ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak amacıyla 1971 yılında İran’ın Ramsar kentinde imzalanan Ramsar Sözleşmesi, bu doğal yaşam alanlarını korumayı hedefliyor. Ancak, son yıllarda yapılan araştırmalar, sulak alanların hızla yok olduğunu ortaya koyuyor. 2021 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, 1970’ten bu yana dünya genelinde sulak alanların %35’i kayboldu ve bu ekosistemler, ormanlardan üç kat daha hızlı yok oluyor.SULAK ALANLAR TARIM VE KİRLİLİK TEHDİDİ ALTINDAArazi kullanımındaki değişiklikler, özellikle tarım faaliyetleri, iç sulak alanların bozulmasının başlıca nedenleri arasında. Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların yarısından fazlası, tarımsal faaliyetler nedeniyle zarar gördü. İklim değişikliği ise sulak alanlar üzerindeki baskıyı daha da artırıyor. Yükselen deniz seviyeleri, mercan beyazlaması ve değişen hidroloji gibi etkenler, özellikle Arktik ve dağlık sulak alanları yok olma riskiyle karşı karşıya bırakıyor.TÜRKİYE’DE SULAK ALANLAR TEHLİKE ALTINDAEge Su Çalışma Grubu Dönem Sözcüsü Erhan İçöz, Türkiye’nin sulak alanlar konusunda sınıfta kaldığını belirterek şu açıklamalarda bulundu:- Marmara Gölü göz göre göre kurudu. Gölü besleyen Gördes Çayı’nın suyu İzmir’e içme suyu sağlamak amacıyla Gördes Barajı’na yönlendirildi ve Gediz Nehri’nden gelen suyun kirliliği nedeniyle göle su verilmedi. Sonuç olarak, kuşların önemli konaklama alanlarından biri olan Marmara Gölü tamamen kurudu.
- Gediz Deltası, yapılaşma ve otoyol projeleri nedeniyle tehdit altında. Benzer şekilde Kızılırmak, Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Çarşamba Deltaları da benzer risklerle karşı karşıya.
- Tuz Gölü, yanlış su kullanımı ve tuz üretimi nedeniyle hızla kuruyor. Geçtiğimiz yıl, burada konaklayan binlerce kuş susuzluk nedeniyle öldü.
- Salda Gölü, kirlilik ve artan insan etkisi nedeniyle doğal özelliğini kaybetmeye başladı. Koruma önlemlerinin yetersiz kalması, gölün geleceğini tehdit ediyor.