Üsküdar Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen 2. Ulusal Beslenme ve Diyetetikte Güncel Yaklaşımlar Kongresi, “Kansere Bütüncül Yaklaşımda Beslenmenin Gücü” temasıyla kapılarını açtı. Akademisyenlerin, diyetisyenlerin ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği kongrede bilimsel sunumların yanı sıra kansere karşı koruyucu yaşam biçimleri, beslenme-genetik ilişkisi, mikrobiyota etkisi gibi güncel başlıklar da derinlemesine ele alındı.
Prof. Dr. Tarhan: “Yediğimiz gıdalar sadece bedenimizi değil, kişiliğimizi de şekillendiriyor”
Kongrede konuşan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, gıdaların psikolojik yönüne dikkat çekerek, “Yediğimiz şeyler sadece midemizi değil, kişiliğimizi ve davranışlarımızı da etkiliyor. Beslenme şekli, bağışıklık sistemi üzerinden zihinsel süreçlerimizi bile etkileyebilir. Sağlıklı davranışlar geliştirebilmek, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını benimsemekle başlar” dedi. Tarhan, epigenetik bulguların da bu ilişkiyi desteklediğini belirterek, öğrenilmiş davranışların nesiller boyunca aktarılabileceğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Ertekin: “Yaşam uzadıkça kanser oranı artıyor”
Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arif Aktuğ Ertekin ise yaşam süresinin uzamasının hücre yenilenmesiyle ilgili sorunları beraberinde getirdiğini vurguladı: “Genetik faktörler değiştirilemez belki ama beslenme alışkanlıkları gibi çevresel etmenler bireylerin kontrolünde. Tüm kanser türleri için beslenme, en güçlü koruma kalkanıdır.”
Doç. Dr. Arslan: “Beslenme sadece fiziksel değil, psikolojik iyilik hali için de kritik”
Kongre Başkanı Doç. Dr. Müge Arslan ise beslenmenin çok boyutlu etkisini vurguladı: “Kanser, sadece hasta bireyi değil, çevresini ve ailesini de sarsan bir süreçtir. Multidisipliner yaklaşımla beslenmenin gücünü daha etkili kullanabiliriz. Kongremiz bu amaca hizmet ediyor.”
Bağırsaklar, mikrobiyota ve fermante besinler gündemde
Kongre oturumlarında kanserden korunmada epigenetik etkiler, antioksidanların rolü, D vitamini ve Omega-3’ün yeni kullanım yaklaşımları gibi çok sayıda başlık tartışıldı. Prof. Dr. Tarkan Karakan ise bağırsak mikrobiyotasının kansere karşı potansiyel etkisini aktararak, fermante besinlerin bu süreçteki önemini vurguladı.
Kanser tedavisinde beslenme desteği artık temel parça
Kongre ikinci gününde de “Ketojenik diyetlerin kanserle mücadelede etkinliği”, “Malnütrisyon ve sarkopeni”, “Kişiselleştirilmiş beslenme protokolleri” ve “Kanser-sonrası yaşamda psikososyal destek” gibi çok sayıda oturumla devam edecek. Uygulamalı olgu sunumlarıyla gerçek hasta deneyimlerinin paylaşılması, kongrenin pratik boyutuna da katkı sağladı.
Koruyucu hekimlikte beslenmenin rolü daha çok konuşulmalı
Katılımcılar, kongrede sunulan bilimsel içeriklerin koruyucu hekimlik politikalarının yeniden gözden geçirilmesine katkı sağlayacağını belirtti. Beslenmenin bir “ilaç” gibi ele alınması gerektiği vurgulanırken, kanserle mücadelede sadece tedavi değil, riskleri düşürmeye yönelik koruyucu stratejilerin de hayati önemde olduğunun altı çizildi.
Kongre, sözel bildiriler, poster sunumları ve kapanış konuşmaları ile sona erecek. Beslenme ve sağlık politikaları alanında bilimsel gelişmelerin merkezinde yer alan etkinlik, hem sağlık profesyonelleri hem de öğrenciler için yol gösterici oldu.
Bu yılki buluşmanın ardından gözler şimdiden 3. Ulusal Beslenme Kongresi’ne çevrildi. Kongreye dair görseller ya da sunum dosyaları için organizasyon komitesine başvuru yapılabileceği belirtildi.