Sözlük anlamıyla “tâzim ve senâ etmek” fiilinden türeyen temcîd, minarelerde ezandan ayrı olarak Allah’a yapılan dua, tazarru ve münâcâtları ifade eder. Geleneksel olarak, üç aylarda recebin ilk gecesinden başlayarak ramazanın teravih kılınan ilk gecesine kadar yatsı namazının ardından; ramazanda ise sahurdan sonra müezzinler tarafından halkın iştirakiyle okunurdu. Halk arasında temcîd, sahur vaktinde icra edildiği için “sahur” mânasına da gelir.
İcra Usulü ve İçeriği
Temcîd, belirli usuller çerçevesinde icra edilir:
- Giriş: Bir kişi “Yâ hazreti mevlâm” şeklinde bir giriş yapar.
- Tevhid Çekimi: Üç defa kelime-i tevhid okunur.
- Peygamber Zikri ve Salât: Peygamberlerin isimleri zikredildikten sonra Hz. Muhammed’e salâtüselâm getirilir.
- Kur’an Ayeti ve Münâcât/Na’t: Allah’ın isimlerini içeren bir Kur’an ayeti okunur, ardından beyit şeklinde münâcât veya na’t okunmasıyla devam edilir.
- Ortak İfade ve Fatiha: Topluca “ve’l-hamdü li’llâhi rabbi’l-âlemîn” ifadesi söylenir; sonrasında bir kişi tarafından Fatiha çekilir.
- Kapanış: İcra, “Mâ kâne Muhammedün ebâ ehadin …” (el-Ahzâb 33/40) veya “Sübhâne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ yasifûn …” ile tamamlanır.
Ramazan dönemine özgü ilâhilerde, temcîd güftelerinde ilk on beş gecede “merhabâ yâ şehr-i ramazan merhabâ!” ifadesi, son on beş gecede ise “elvedâ dost elvedâ!” ifadeleri kullanılır.
Müzikal Makamlar ve Besteleme Özellikleri
Temcîd, ilâhi veya tevşîh şeklinde bestelenmemiş olduğundan, her gece farklı makamda okunur.
Normal seyri takip eden makamlar arasında rast, uşşak, segâh, hicaz, nevâ, hüseynî, acem, acem-aşiran, eviç, muhayyer ve şehnaz yer alır. Zaman zaman nihâvend ve sûzinak ilâhileri de icra edilebilmektedir. Suphi Ezgi’nin, Sünbülî Dergâhı zâkirbaşısı Hoca Fehmi Efendi’den kaydettiği bir temcîd notasının yayımlanması, bu geleneğin notalarla da iz bırakmış olduğuna işaret eder.
İstanbul ve Diğer Yerlerde Temcîd Uygulamaları
İstanbul’da temcîd geleneğinin izleri erken dönemlerde Üsküdar’daki Aziz Mahmud Hüdâyî ve Nasûhî dergahlarında başlamıştır.
Bunun yanı sıra, farklı mekanlarda temcîd okunma geleneği gözlemlenmiştir:
- Tophane, Kocamustafapaşa, Cerrahpaşa gibi mekanlarda ve
- Eyüp Sultan Camii, Karagümrük, Eğrikapı’daki İvaz Efendi Camii ve Tekkesi gibi dini yapılar, temcîd uygulamasının farklı örneklerine ev sahipliği yapmıştır.
Ayrıca, Süleymaniye Camii’nde yalnızca ramazan gecelerinde; Çengelköy Havuzbaşı ve Kadiriyye’den Şeyh Nevruz’un tekke ve camisinde kandil gecelerinde temcîd icrası kaydedilmiştir.
Anadolu’da Temcîd Uygulamaları
Anadolu coğrafyasında temcîd, bazen daha basit biçimlerde icra edilmiştir. Örneğin, Çorum bölgesinde okunan temcîdin güftesi Eşrefoğlu Rûmî’ye aittir.
Güfte “Mevlâm, dâim Allah” sözleriyle başlayıp; “Kamu aylar kamu yıldız / Âh ederim gece gündüz” ifadeleriyle devam eder. Ramazanın ilk on beş gününde “Şükür yine geldi mâh-ı mübârek”, son on beş gününde ise “Yöneldi gitmeye yoktur karârı” güfteleri, muhayyer kürdî makamındaki melodi eşliğinde okunur. Ayrıca, temcîd ilâhi ve na’tlarla uzatılabilme özelliğine de sahiptir.
Temcîd, Osmanlı'dan günümüze uzanan, minarelerde ezandan ayrı olarak Allah’a yapılan dua, tazarru ve münâcâtları içeren önemli bir dini müzik ve ilahi geleneğidir. Hem müzikal makamların çeşitliliği hem de icra usullerindeki zenginlik, bu geleneğin tarihsel ve kültürel değerini ortaya koymaktadır. Geleneksel uygulamaların farklı coğrafyalarda değişik biçimlerde sürdürülmesi, temcîdin Anadolu ve İstanbul’daki etkisini gözler önüne sermektedir.