TikTok’ta güven veren bir yüz, tıbbi ciddiyetle konuşuyor ve size “mucize” bir ürün öneriyor… Oysa izlediğiniz kişi ne doktor ne de insan! Yapay zekâ ile üretilmiş sahte avatarlar, sağlık uzmanı kılığına girerek milyonlara ulaşan videolarla kullanıcıları yanıltıyor. Arkasında ise tehlikeli bir dolandırıcılık ağı yatıyor. Sosyal medya göründüğünden çok daha riskli bir hâl alırken, dijital güvenliğiniz bu videolarla tehdit altında olabilir.
TikTok’ta izlediğiniz bir doktor videosu aslında gerçek olmayabilir…
Sağlık tavsiyesi verir gibi davranan bir avatar, sizi dikkatli bir izleyici gibi değil, potansiyel bir müşteri gibi hedef alıyor olabilir. Ve belki de o "doktor", hiç var olmamıştır.
10 saniyelik videolarla milyonlara ulaşan içeriklerin ardındaki büyük tehlike, ESET’in siber güvenlik araştırmasıyla açığa çıktı. Yapay zekâ tarafından üretilen sahte sağlık uzmanları, gerçek doktorlar gibi konuşarak şüpheli takviyeler ve sahte tedaviler öneriyor. Özellikle TikTok'ta "deepfake doktorlar" adı verilen avatarlar, medikal bilgi kılığı altında kullanıcıları dolandırıyor.
Tehlikenin Boyutu:
ESET, sadece Latin Amerika’da 20'den fazla sahte sağlık uzmanı hesabı tespit etti. Bu hesaplarda yapay zekâ ile üretilmiş, jinekolog, diyetisyen ya da cilt uzmanı gibi davranan avatarlar; gerçekçi görseller ve ikna edici seslerle sahte ürünleri tıbbi çözüm gibi sunuyor. Kimi videolarda tanınmış doktorlar bile taklit ediliyor.
Sahtekârlığın Maskesi:
Deepfake içerikler; kusursuz yüz ifadeleri, otoriter konuşma tarzı ve güven uyandıran tıbbi dil kullanımıyla inandırıcılığı artırıyor. “13 yıllık jinekolog” diye tanıtılan bir avatarın aslında bir uygulamanın avatar kütüphanesinden seçilip, yapay sesle canlandırıldığı ortaya çıktı.
Kullanıcılar Dikkat!
Videodaki kişinin dudak hareketleriyle sesi uyuşmuyor mu?
Arka planda görsel bozulmalar mı var?
Hesapta daha önce hiç paylaşım yapılmamış mı?
Bunlar birer uyarı sinyali olabilir. Ayrıca “garantili sonuç”, “mucize tedavi” gibi ifadeler, içeriğin güvenilirliğini sorgulamanız gerektiğini gösterir.
ESET, kullanıcıları bu tür içeriklere karşı uyarıyor: “Sağlığınızı sosyal medya videolarına emanet etmeyin.” Deepfake teknolojisinin sahte ilaç ve tedavi pazarında araç olarak kullanılması, dolandırıcılık kadar ciddi sağlık risklerini de beraberinde getiriyor.
Tavsiyeler:
Sağlık bilgilerinizi daima resmi kaynaklardan kontrol edin
Şüpheli içerikleri platformlara bildirin
Sosyal medyada “uzman” olduğunu iddia eden hesapların geçmişini araştırın
Hiçbir “videolu öneri”yi tıbbi tavsiye yerine koymayın
Dijital dolandırıcılık her zamankinden daha sofistike. Ancak bilinçli kullanıcılar, bu tuzakların yayılmasını engelleyebilir.
Unutmayın: Gerçek doktor, TikTok’tan reçete vermez.
TikTok Nedir, Ne Zaman ve Neden Kuruldu?
TikTok, 2016 yılında Çin merkezli teknoloji şirketi ByteDance tarafından geliştirilen ve kuruculuğunu Zhang Yiming’in yaptığı bir kısa video paylaşım uygulamasıdır. Çin’de “Douyin” adıyla piyasaya sürülen uygulama, uluslararası pazara TikTok adıyla açılmış, 2017 yılında da ABD merkezli Musical.ly platformunu satın alarak küresel kullanıcı tabanını genişletmiştir.
Başlangıçta eğlence odaklı içerikler üretmek amacıyla sunulan TikTok, kullanıcıların müzik eşliğinde kısa videolar hazırlayıp paylaşmasına olanak tanımaktadır. Ancak zamanla uygulama, yalnızca dans veya mizah değil; sağlık, güzellik, eğitim gibi ciddi konulara dair içeriklerin de paylaşıldığı bir mecra hâline gelmiştir.
TikTok’un algoritması, kullanıcılara popüler içerikleri hızlıca yayma imkânı sunarken, bu durum aynı zamanda yanıltıcı, doğrulanmamış ve hatta tehlikeli içeriklerin yayılmasını da kolaylaştırmaktadır. Özellikle son yıllarda deepfake teknolojisinin platformda yoğun şekilde kullanılması, sahte uzman videoları ve sağlıkla ilgili aldatıcı tavsiyeler gibi ciddi güvenlik risklerini beraberinde getirmiştir.
Bugün TikTok, küresel çapta milyarlarca indirmeye ulaşmış olsa da, özellikle genç kullanıcılar üzerindeki etkisi, içerik denetiminin yetersizliği ve doğruluk kontrolünden uzak videoların yayılması nedeniyle eleştirilmektedir. Sosyal medya uzmanları ve siber güvenlik kuruluşları, kullanıcıları bu tür platformlarda karşılaştıkları içeriklere karşı eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmaları konusunda sık sık uyarmaktadır.