Millet Partisi Genel Başkanı Cuma Nacar, Türkiye'nin dijital güvenliğinin İsrailli bir şirketin ürünlerine emanet edilmesiyle ilgili sert eleştirilerde bulundu. Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Türksat gibi kritik kurumların, dijital güvenlik duvarlarını İsrailli bir şirkete teslim ettiği iddialarını değerlendiren Nacar, bu durumun Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından büyük bir risk oluşturduğunu ifade etti. Nacar, bu konunun açıklığa kavuşturulması ve Türkiye'nin dijital güvenliği konusunda hangi önlemlerin alındığının kamuoyuyla paylaşılması gerektiğini vurguladı.
GÜVENLİK İSRAİL’E TESLİM EDİLİYOR MU?
Nacar, yaptığı açıklamada Türkiye'nin dijital güvenliğinin İsrail'e teslim edilmesini kabul edilemez bulduğunu belirtti. İsrail’in yayılmacı politikalarına atıfta bulunarak, "Devletimizin korunması gereken birinci derecedeki verilerini İsrail gibi, Arz-ı Mev’ud peşinde koşan bir devlete teslim etmek hangi aklın ürünü?" diye sordu. Bu durumun, Türkiye’nin ulusal güvenliği için büyük bir tehlike teşkil ettiğini söyleyen Nacar, bu tür uygulamaların hesabının verilmesinin zor olacağını kaydetti.SİBER GÜVENLİKTEKİ ÇÖKÜŞE DİKKAT ÇEKTİ
Nacar, 85 milyon vatandaşın kimlik bilgilerinin çalındığı, SGK bilgilerinin sızdırıldığı ve elektronik cihazların casusluk yaptığı haberlerini hatırlatarak, Türkiye’nin dijital güvenlikte yaşadığı sorunları gündeme getirdi. Ayrıca, bakanlıklar ve ordu birimlerinin dijital güvenlik için İsrailli bir şirketin ürünlerini kullandığı iddialarının tehlikeli olduğunu ifade etti. Nacar, Erdoğan yönetimine şu soruyu yöneltti: “Türkiye, geleceğin siber savaşlarına ne kadar hazır?”Siber güvenlik alanında yaşanan çöküşe dikkat çeken Nacar, bu açıkların kapatılması için daha ciddi adımlar atılması gerektiğini belirtti. Ülkenin en stratejik bilgilerini korumakla yükümlü kurumların yabancı şirketlere bağımlı olmasının, ilerleyen süreçte Türkiye’yi daha büyük risklerle karşı karşıya bırakacağını vurguladı."DEVLETİ DEVLET GİBİ YÖNETMEK, DEVLET İNSANININ İŞİDİR"
Nacar, TÜBİTAK ve ULAKBİM tarafından geliştirilen yerli Pardus işletim sisteminin kamu kurumlarında yaygınlaştırılmasından vazgeçilmesini de eleştirdi. Nacar, Türkiye'nin bu alandaki potansiyelini kullanmadığını ve binlerce elektronik mühendisin yeteneklerinden yeterince yararlanılmadığını belirtti. "Neden bu kadar yetişmiş insan kaynağımız varken, siber güvenliğimiz İsrail’e teslim ediliyor?" diye soran Nacar, yerli teknolojilere gereken önemin verilmediğini savundu."BU BİLGİLERİ KİMLER KORUYOR?"
Hükümetin güvenlik açıklarına karşı gerekli tedbirleri almadığını söyleyen Nacar, siber hırsızlık ve siber savaşlar çağında Türkiye’nin en önemli kurumlarının yabancı şirketlerin eline teslim edilmesinin büyük bir hata olduğunu vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet gibi yönetilmesi gerektiğini, ancak mevcut yönetimin şirket mantığıyla hareket ettiğini söyledi. Nacar, “Türkiye’nin geleceği ve güvenliği bu kadar kritik bir dönemde, bu sorumsuzluk affedilemez” ifadelerini kullandı.MİLLETİN VE DEVLETİN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE
Cuma Nacar, milletin güvenliğini tehlikeye atan her türlü uygulamanın karşısında olduklarını vurgularken, bu konuda tüm yetkililerin hesap vermesi gerektiğini belirtti. Nacar, "Bu sorumluluğun altından kimse kalkamaz!" diyerek, Türkiye’nin siber güvenlik konusundaki zayıflıklarının üzerine gidilmesini ve bu konuda kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin geleceği için dijital güvenlik önlemlerinin acilen gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Nacar, yetkilileri daha sorumlu ve şeffaf olmaya çağırdı.Nacar’ın açıklamaları, Türkiye’de dijital güvenlik konusunda yaşanan zafiyetleri ve yabancı şirketlere bağımlılığın ulusal güvenliği nasıl tehlikeye atabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini harekete geçirmesi gerektiğini savunan Nacar, yerli çözümler geliştirilerek ülkenin gelecekte siber savaşlara hazır hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.