CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, Gaziantep’te kayıtlı Suriyeli sayısının 450 bin olduğunu, kayıt dışı olanlarla birlikte bu rakamın yaklaşık 700 bine ulaştığını belirtti. Meriç, bu durumun kent ekonomisini olumsuz etkilediğini ve kira fiyatlarının yükseldiğini ifade etti. Ayrıca, demografik yapının bozulduğunu, kayıt dışı istihdamın arttığını ve halk arasında yabancı korkusunun yayıldığını söyledi. Meriç, “Gaziantep’e ihanet etmeyin. Suriyeli mülteciler artık bir sorun değil, beka sorunu haline geldi. Misafirlik bir yere kadar. Bizler yakında kendi vatanımızda misafir hale geleceğiz” dedi.Gaziantep STK’larının Tepkisi
Gaziantep Kulübü Başkanı Kübra Kayın, Gaziantepli 41 STK’nın imzaladığı raporu açıkladı. Kayın, Suriyeli avukatların Türkçe bilmemelerine rağmen baroya kabul edilip ofis açabildiklerini belirtti. Üniversitelerde Suriyeli öğrencilere özel kontenjanlar açıldığını, bu durumun Türk öğrencilerle haksız rekabete yol açtığını söyledi. Kayın, “Gaziantep’teki Suriyeli nüfusun doğurganlık oranı 5,3 seviyesindedir. Bu hızla devam ederse, önümüzdeki 20 yılda Gaziantep’in nüfusunun yüzde 50’si Suriyeli olacak” diye konuştu.Hatay'daki Durum
Hatay'da ise Türkçe konuşanların sığınmacılar ve iç göçle birlikte azınlığa düştüğünü belirten Arslan Bulut, bu durumun Türk devleti için ciddi bir tehlike arz ettiğini vurguladı. Hatay’ın Türkiye’ye plebisitle katıldığını hatırlatan Bulut, Türkçe konuşanların azınlığa düşmesinin siyasi bir proje olduğunu söyledi.Ekonomik ve Sosyal Etkiler
Gaziantep ve Hatay’da uygulanan sığınmacı politikaları, yerli halk için yaşam koşullarını zorlaştırıyor. Kira fiyatlarının artması, Türklerin ev bulamaması, bulsa bile kirasını ödeyememesi gibi ekonomik sorunlar, bu politikanın olumsuz etkilerindendir. Arslan Bulut, ekonominin bilinçli kararlarla bozulduğunu ve sığınmacılar sorununun Türkiye’nin beka sorunu haline geldiğini belirtti. Bu gidişatın değişmesi, halkın göstereceği tepkiye bağlıdır.Bu durum, Türkiye’nin demografik yapısını bozarak “Türksüz Türkiye” riskini doğurabilir. Halkın, bu politikalara karşı tepki göstermesi ve bilinçli hareket etmesi gerekmektedir. Arslan Bulut’un yazısında belirttiği gibi, ekonomik ve demografik yapıdaki bu bozulmalar, Türkiye’nin geleceği için ciddi bir tehlike oluşturuyor.Kaynak:
Gaziantep Kulübü Başkanı Kübra Kayın, Gaziantepli 41 STK’nın imzaladığı raporu açıkladı. Kayın, Suriyeli avukatların Türkçe bilmemelerine rağmen baroya kabul edilip ofis açabildiklerini belirtti. Üniversitelerde Suriyeli öğrencilere özel kontenjanlar açıldığını, bu durumun Türk öğrencilerle haksız rekabete yol açtığını söyledi. Kayın, “Gaziantep’teki Suriyeli nüfusun doğurganlık oranı 5,3 seviyesindedir. Bu hızla devam ederse, önümüzdeki 20 yılda Gaziantep’in nüfusunun yüzde 50’si Suriyeli olacak” diye konuştu.Hatay'daki Durum
Hatay'da ise Türkçe konuşanların sığınmacılar ve iç göçle birlikte azınlığa düştüğünü belirten Arslan Bulut, bu durumun Türk devleti için ciddi bir tehlike arz ettiğini vurguladı. Hatay’ın Türkiye’ye plebisitle katıldığını hatırlatan Bulut, Türkçe konuşanların azınlığa düşmesinin siyasi bir proje olduğunu söyledi.Ekonomik ve Sosyal Etkiler
Gaziantep ve Hatay’da uygulanan sığınmacı politikaları, yerli halk için yaşam koşullarını zorlaştırıyor. Kira fiyatlarının artması, Türklerin ev bulamaması, bulsa bile kirasını ödeyememesi gibi ekonomik sorunlar, bu politikanın olumsuz etkilerindendir. Arslan Bulut, ekonominin bilinçli kararlarla bozulduğunu ve sığınmacılar sorununun Türkiye’nin beka sorunu haline geldiğini belirtti. Bu gidişatın değişmesi, halkın göstereceği tepkiye bağlıdır.Bu durum, Türkiye’nin demografik yapısını bozarak “Türksüz Türkiye” riskini doğurabilir. Halkın, bu politikalara karşı tepki göstermesi ve bilinçli hareket etmesi gerekmektedir. Arslan Bulut’un yazısında belirttiği gibi, ekonomik ve demografik yapıdaki bu bozulmalar, Türkiye’nin geleceği için ciddi bir tehlike oluşturuyor.Kaynak:
- Arslan Bulut, "Gaziantep ve Hatay modeli Türksüz Türkiye!"