Azerbaycan'ın kuruluş tarihçesi ve ulusal tarihi gerçekten etkileyici ve önemli dönüm noktaları içeriyor. İlk
Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin 1918 yılında kurulması, bölgede modern anlamda ilk demokratik ve laik cumhuriyetin oluşumu olarak önem taşır. Ancak, bu bağımsızlık kısa sürmüş ve 1920 yılında Kızıl Ordu'nun işgaliyle sona ermiştir. Ardından Azerbaycan, Sovyetler Birliği'nin bir parçası olarak varlığını sürdürmüştür.Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılmasıyla
Azerbaycan yeniden bağımsızlığını kazanmıştır. Bu süreç, aynı zamanda Dağlık Karabağ bölgesindeki çatışmalarla da örtüşmektedir. Dağlık Karabağ ve çevresindeki bölgelerin durumu, uzun yıllar boyunca bölgesel gerilim ve çatışmanın kaynağı olmuştur. 2020'de yaşanan çatışmaların ardından bu bölgeler yeniden Azerbaycan yönetimine geçmiştir.Azerbaycan'ın uluslararası ilişkileri bakımından da oldukça aktif bir konumda olduğunu görüyoruz. Türk Keneşi ve TÜRKSOY gibi Türk dünyasını birleştiren kuruluşların yanı sıra, GUAM, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası platformlarda da etkin bir rol oynamaktadır. Azerbaycan, diplomatik ilişkileri ve uluslararası kuruluşlara üyelikleriyle küresel bir oyuncu olarak dikkat çekmektedir.Din konusunda ise, Azerbaycan laik bir devlet yapısına sahiptir ve Anayasası'nda resmi bir din belirtilmemiştir. Ancak, halkın çoğunluğu Şii İslam inancına mensuptur. Sosyal ve ekonomik gelişme, okuryazarlık oranları gibi alanlarda önemli başarılar elde etmiş olan Azerbaycan, Doğu Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri arasında öne çıkmaktadır.
Türkiye ve Azerbaycan İlişkileri
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki siyasi ilişkiler, iki ülkenin ortak tarihi, kültürel ve etnik bağları temelinde gelişmiştir. Türkiye'nin, 30 Ağustos 1991'de bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan'ı tanıyan ilk devlet olması ve diplomatik ilişkilerin 1992'de resmi olarak başlaması, bu ilişkilerin temelini oluşturmuştur. İki ülke arasında konsolosluk ve büyükelçilik düzeyinde temsilciliklerin açılması, ilişkilerin derinleşmesine ve kurumsallaşmasına katkıda bulunmuştur.Karşılıklı üst düzey ziyaretler, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin güçlü ve dinamik yapısını yansıtmaktadır. Bu ziyaretler, iki ülkenin birbirine verdiği önemi ve karşılıklı iş birliği arzusunu göstermektedir. Geleneksel hale gelen bu ziyaretler, özellikle devlet başkanları ve hükümet yetkilileri arasında sıkça gerçekleşmektedir.2010 yılında kurulan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK), Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkileri daha da geliştirmeyi amaçlamaktadır. 2021'de imzalanan Şuşa Beyannamesi ise bu ilişkileri müttefiklik seviyesine taşıyan önemli bir adım olmuştur. Bu beyanname, her iki ülkenin Parlamentosu tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir.Bölgesel işbirliği bağlamında, Azerbaycan ile Türkiye'nin tesis ettiği üçlü ve dörtlü işbirliği mekanizmaları, bölgesel istikrar, barış ve refahın sağlanmasına yönelik önemli adımlardır. Bu işbirlikleri, bölgenin güvenlik ve ekonomik kalkınma açısından önemli birer unsuru olarak öne çıkmaktadır.
Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki tek kara bağlantısını oluşturması sebebiyle, iki ülke ilişkileri açısından stratejik bir öneme sahiptir.
Nahçıvan, Türkiye'nin Azerbaycan halkı ile doğrudan iletişim kurduğu önemli bir bağlantı noktasıdır.44 gün süren İkinci
Karabağ Savaşı sonrasında, Türkiye'nin Azerbaycan'ın yanında durduğu ve Karabağ topraklarının özgürlüğüne kavuşmasını desteklediği bilinmektedir. Savaşın ardından Türkiye, Azerbaycan ile
Ermenistan arasında barış anlaşması imzalanması ve iyi komşuluk ilişkilerinin tesis edilmesini desteklemektedir. Türkiye ayrıca, Karabağ topraklarında altyapı çalışmalarının yapılmasını, refahın artırılmasını, enerji ve ticaret hatlarının işlevsel hale getirilmesini ve bölgesel bağlantısallığın güçlendirilmesi yönünde çalışmaları desteklemektedir. Bu yaklaşım, Türkiye'nin hem bölgesel barışa ve istikrara katkı sağlama arzusunu hem de ekonomik ve stratejik çıkarlarını yansıtmaktadır.Genel olarak, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri, iki kardeş ülke arasındaki tarihi ve kültürel bağların yanı sıra, stratejik çıkarlar ve bölgesel iş birliği perspektifleri doğrultusunda da gelişmekte ve derinleşmektedir. Bu ilişkiler, her iki ülkenin de uluslararası alanda güçlü ve etkili bir şekilde konumlanmasına yardımcı olmaktadır.
Kaynak: Kapsamhaber