M.Halistin Kukul; "DEPREMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ" başlığı ile kapsamhaber.com haber sitesinde kaleme aldığı yeni makalesinde depremle ilgili önemli hususlara işaret ederek, "Can kaybımız çok büyük, acımız derin mi, derin!.." ifadelerine yer vererek; "Şahsen, bir endîşem daha var ki, o da, sâdece mevcut deprem değil, -Allah korusun- başka mekânlarda da peşi gelecek gibi!.. O hâlde; Hazırlıklı olmalıyız!.. Hazırlıktan kastım nedir, onu da söyleyeyim: İlkönce, ‘Aklımızı kullanmamız’ yâni ‘Aklımızı başımıza almamız’dır." dedi.Yazar ve Şair M.Halistin Kukul'un yeni makalesinden bazı hususların altını çiziyoruz:DEPREMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ” bahsinde, ‘depremin öncesinde-oluşundan hemen sonra ve kısmen de devamında’, ‘Millet olarak değil”, Devlet olarak, bunları sağlayabildik mi?Meselâ; -en azından- 1999 Kocaeli-Düzce depreminde, tek bina bile yıkılmayan Tavşancıl ilçesindeki ve 2023’te de, on ilimizi alt-üst eden depremde ise, Hatay’ın Erzin ilçesinde tek binanın yıkılmamasındaki sebepleri ‘akledip, düşündük’ mü?Yapılan açıklamalara göre, Hatay’da yerli nüfusa yakın, Suriye’den gelen mülteciler/sığınmacılar/kaçkınlar bulunmaktadır. Bunların hâricinde, güzel ve muhteşem şehrimizin yerlebir olmasını fırsat bilen ‘yağmacılar’ mevcuttur. Bu sebeple:1. Burada, yabancı nüfus değişimini veya artırımını hedef alabilirler, bu hususta faaliyetlerini artırabilirler. Yâni demokrafik yapıyı bozabilirler. Bunlara asla fırsat verilmemelidir.2. Yine bu kötü maksatlı kişiler, toprak ve mülk satınalarak, bir başka noktadan harekete geçebilirler..3. Hatay’ın, târihî ve kültürel değerlerinin yüksekliği yanında, coğrafî olarak da s(ı)ratejik önemi büyüktür.Devlet ve Millet olarak, bu üç hususa çok dikkat edilmesi/etmemiz gerekir.Sözünü etmek istediğim üçüncü husus ise, üniversitelerimizin belli bir süreyle de olsa tâtil edilmesi’ dir.Bu, çok fecî bir hâl’dir!..Sakarya Harbi devam ederken bile, Mustafa Kemal Paşa (henüz, Atatürk soyadını almamıştı), 16-21 Temmuz 1921 tarihleri arasında, Ankara’da, Maârif Kongresi’ni toplamıştır. Yâni; savaş hâlinde dahi, birinci öncelik ‘millî eğitim ‘ olmuştur. Hele de o günün şartları düşünülürse, önemi tartışılmaz!.. İbretliktir!..Bilinen bir hâdisedir ammâ tekrar arzedeyim:İkinci Cihân Harbi’nin sonudur. Almanya, yerlebir olmuştur/edilmiştir.Amerikalı bir general ile bir Alman general arasında şu tarz bir konuşma cereyan eder:“-Artık, siz, bundan böyle, belinizi doğrultamazsınız!”Alman generalin cevabı, ibret alınacak/almamız gereken târihî bir cevaptır:“-Vatanımız yerlebir olmuştur, doğrudur. Ama bizim üniversitelerimiz vardır; onlar, ayaktadır!”Biz ise; ‘bir yıkıma çâre diye’, ‘bir başka yıkıma’ yol açıyoruz!..Böyle şey olmaz!..Peki, ne mi yapılabilir?Her üniversitede “MİSAFİR ÖĞRENCİ’ kontenjanı açılabilir. Depreme mârûz kalan üniversiteli öğrencilerin her türlü masrafı, Devlet tarafından karşılanmak üzere, bu öğrenciler, Türkiye’nin her şehrindeki üniversitelere nakledilebilir.Böylece:1. Gençlerimiz, tahsil hayatlarını üniversite ortamında fiilen derse girerek sağlar;2. Mağdur durumda bulunan âilelerine yük olmazlar;3. Türkiye’nin, depreme mârûz kalmış (10) ilinin hâricinde, (71) ilindeki öğrencilerimiz de, derslerinden geri kalmazlar.Türkiye’de (208) üniversite bulunmaktadır. Bunlar, Devlet ve vakıf üniversiteleridir. Eğer ‘üniversite’ iseler, ellerini taşın altına koymalıdırlar.Şâyet, bu (208) üniversite, depreme mârûz kalan bu (10) ilimizde bulunan –tam sayısını bilemiyorum- takriben 15 üniversitenin gençlerine kapılarını açacak sevide değillerse, diyeceğim hiçbir şey yoktur.Bu, çok kolay bir iştir ve henüz, vakit de geçmiş sayılmaz!.. MAKALENİN TAMAMI ŞÖYLE
Güncel
14 Şubat 2023 - 11:20
Güncelleme: 14 Şubat 2023 - 12:58
Devlet ve Millet Olarak, Bu Üç Hususa Dikkat!
Yazar ve Şair M.Halistin Kukul 'Depremin Düşündürdükleri' adı altında yayınladığı yeni makalesinde depremin getirdikleriyle ilgili önemli hususlara dikkat çekti.
Güncel
14 Şubat 2023 - 11:20
Güncelleme: 14 Şubat 2023 - 12:58