Ülkücülüğün bir tercih, bir hayat tarzı olduğunu aktaran Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş; “Ülkücülük; karanlık gecelere ışık, Kararan kalplere nur, Karanlık emellere sur olmak demek olduğunu ifadeederek,"Ülkücü olmak; dert sahibi olmak demektir. Ülkücü olmak; din, dil, renk, mezhep veya meşrep fark etmeksizin Türk Milletinin ferdi olmayı yüreğinde hisseden herkese yardım eli uzatmaktır. Ülkücü olmak; görülmüş bir rüya, kurulmuş bir hayal olduğu kadar beklenen kahraman olmak demektir." dedi.Muş Ülkü Ocaklarının "Ülkede Dirlik, Ülküde Birlik Gecesi", Bingöl Ülkü Ocaklarının "Gençlik Şöleni", Malatya Ülkü Ocaklarının “Medya Siyaset İlişkisi ve Milliyetçilik" adlı konferansı ve Erzincan Ülkü Ocaklarının düzenlediği "Türk Asrına Sesleniş" programlarına katılan Genel Başkan Sinan Ateş, buralarda yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi.Sinan Ateş; Muş, Bingöl, Malatya ve Erzincan illerinde Ülkü Ocaklarının gerçekleştirdiği programların yanısıra, MHP İl Başkanlıklarını, İl Ocakları ve valilikleri ziyaret etti. Sinan Ateş, bu illerde bulunan bazı ilk öğretim okullarını da ziyaret ederek, öğrenim gören öğrencilere Ülkü Ocaklarının çocuklara yönelik çıkarmış olduğu ‘’Çocuklar İçin Kutadgu Bilig ve Çocuklar İçin Dede Korkut’’ kitaplarından hediyeler verdi ve öğrencilerle sohbet etti.
Şehitlere Ziyaret
Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde metfun bulunan Ülkücü Şehitl Mehmet Durak, Adnan Çiftçioğlu ve Cengiz Baktemur'u ve 12 Ağustos 1979 günü eli kanlı teröristlerin saldırısı sonucu şehit edilen MHP Bingöl Belediye Başkanı Hikmet Tekin'i ile aynı saldırıda şehit edilen kardeşi Ahmet Tekin'i kabirlerinde ziyaret eden Genel Başkan Sinan Ateş, ayrıca Malatya Belediye Başkanı iken 17 Nisan 1978 günü uğradığı suikast sonucu şehit olan Hacı Hamit Fendoğlu'nun da kabrini ziyaret etti.Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programlarda ünlü Ülkücü sanatçılar, Ali Kınık, Atilla Yılmaz ve Alperen Kekilli sahne aldı. Programlarda konuşma yapan Sinan Ateş önemli mesajlar vererek, “Adımız bir, anımız bir, acımız bir. Biz büyük bir aileyiz. Kuzeyden güneye, doğudan batıya; tek bilek tek yüreğiz. Biz Türkiye'yiz." ifadelerini kullanarak konuşmalarını şöyle devam ettirdi:
ATEŞ, Bizim Milliyetçiliğimiz Irkçılığı Reddeder
Türk Milliyetçiliğini milli kimlik ve kültürü merkeze alan, insan olmaktan kaynaklı hak ve hukuka riayet eden bir milliyetçilik olarak tanımlayan Genel Başkan Ateş şu ifadeleri kullandı: “Milliyetçiliğimiz; millî kimlik ve kültürü merkeze alan, insan olmaktan kaynaklı hak ve hukuka riayet eden bir muhteviyatı haizdir. Türk milletine aidiyeti gururla taşıyan, Türk milletinin bir ferdi olmayı şerefle sahiplenen her kardeşimizi kucaklarız. Bilge Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği gibi “Adımız bir, anımız bir, acımız bir. Biz büyük bir aileyiz. Kuzeyden güneye, doğudan batıya; tek bilek tek yüreğiz. Biz Türkiye'yiz." Ancak bu vatana, bayrağa ve devlete ihanet edenler bilsinler ki vatanımızın sınırları ve millî kimliğimiz ile ilgili son sözümüzü Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları Millî Mücadele’de söylemiştir.”Et ve Tırnak Gibiyiz; Küsmek için bahane aramaz!
İster güneyden, ister kuzeyden; ister doğudan, ister batıdan; kökü, kökeni , mezhebi ne olursa olsun Türk milletinin; adıyla, anısıyla, acısıyla; diliyle, bayrağıyla, inancıyla bir olduğunu ifade eden Genel Başkan Sinan Ateş; “Bölünmez bir bütündür. Bizim için İstanbullu ne ise Hakkarili odur. Bingöllü ne ise Bursalı odur. Hepimiz aynı gövdenin dalları, aynı dalın yapraklarıyız. Et ve tırnak gibiyiz. Küsmek için bahane aramaz, kavga isteyenlere fırsat vermezsek; bozgunculara direnip bozuk ve bulanık niyetlere cephe alırsak, bölücülere yüz çevirip bölünme havarilerine tavır gösterirsek hiçbir güç bizi birbirimizden ayıramaz, karşımızda duramaz. Bir olursak, diri durursak, beraberliğimize sahip çıkarsak, bin yıllık kardeşliğimizi korkusuzca muhafaza edersek hiçbir zalim, hiçbir hain karşımıza çıkmaya cesaret edemez.“ dedi.Sinan Ateş: Ülkücülük Bir Tercih, Bir Hayat Tarzıdır
Ülkücülüğün bir tercih, bir hayat tarzı olduğunu belirten Sinan Ateş, “Ülkücülük; karanlık gecelere ışık… Kararan kalplere nur… Karanlık emellere sur olmak demektir… Ülkücü olmak; dert sahibi olmak demektir. Ülkücü olmak; din, dil, renk, mezhep veya meşrep fark etmeksizin Türk Milletinin ferdi olmayı yüreğinde hisseden herkese yardım eli uzatmaktır. Ülkücü olmak; görülmüş bir rüya, kurulmuş bir hayal olduğu kadar beklenen kahraman olmak demektir. Bu bakımdan ifade etmek isterim ki; Ülkücü olmak yükte de pahada da ağır olmaktır. Ülkücü mazlumların duası, insanlığın içinde kıvrandığı buhranın ilacını formüle edendir. Hz. Mevlana’nın pergel metaforu ile ifade edecek olursak; bir ayağı tarih şuurunda ve Türk milletinin istikbalinde olan, diğer ayağıyla insanlık namına güzel ve hayırlı olan her şeyi araştıran, tanıyan ve bilmeye gayret eden insan Ülkücüdür.” şeklinde konuştu.