Son dönemde ülkemizde yaşanan acı olaylar, toplum olarak bu tür cinayetlere neden kayıtsız kaldığımızı sorguluyor. Bedriye Arık Çambel, kaleme aldığı makalesinde, Diyarbakır’da canice öldürülen Narin Güran ve İstanbul’da şehit edilen genç polis memurunun trajik ölümlerine dikkat çekiyor. Yazısında toplumsal bir duyarlılık çağrısında bulunarak, bu tür cinayetlere karşı ses çıkartılmamasını eleştiriyor.Toplumsal Duyarlılık Eksikliği
Bedriye Arık Çambel, makalesinde Türkiye'de hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında neden tek yürek olunamadığını sorguluyor. Çambel’e göre, beyinler uyuşturulmuş, algılar kapatılmış ya da toplum yanlış yönlendiriliyor. Bu noktada insanların kendilerini sorgulaması gerektiğini belirten yazar, masum insanların ölümüne toplum olarak sessiz kalmanın kabul edilemez olduğunu vurguluyor.Cinayetler Karşısındaki Kayıtsızlık
Çambel, Diyarbakır'da Narin Güran'ın öldürülmesi sonrasında birçok kişinin sessiz kaldığını, İstanbul'da şehit edilen genç polis memurunun ölümü karşısında ise bazı çevrelerin taziye mesajı dahi yayımlamadığını ifade ediyor. Bu durumun üç maymunu oynamaktan farksız olduğunu belirterek, toplumsal birlikteliğin önemini vurguluyor.Gerçek Adalet Talebi
Toplumsal huzur ve güvenliği sağlamak için suçların cezasız kalmaması gerektiğini dile getiren Çambel, suçlulara caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini savunuyor. Makalede, suçu işleyenlerin toplum önünde hesap vermesi ve adaletin masumdan yana olması gerektiği vurgulanıyor.Suçların Siyasetle İlişkilendirilmesi
Çambel, bu tür suçların siyasi boyuta taşınmasının yanlış olduğunu belirterek, suçu işleyen kişilerin belli kişi ya da siyasetçilerle ilişkilendirilmesinin toplumda ayrışmaya neden olabileceğini ifade ediyor. Yazar, bu ölümlerin herkesin ortak acısı olduğunu, iki yüzlülüğün bir kenara bırakılması gerektiğini savunuyor.Toplumsal Görev ve Sorumluluk
Makale, aileden başlayarak toplumun her kesiminde bir farkındalık yaratılması gerektiğini dile getiriyor. Çambel, toplumu güzelleştirmek için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini, devletin varlığının bireylerle mümkün olduğunu hatırlatıyor. Toplumsal olayları çarpıtarak sunan ya da gerçekleri yansıtmayanlara karşı da caydırıcı cezaların olması gerektiğini vurguluyor.Makaleyi yazan Bedriye Arık Çambel, toplumun daha duyarlı olduğu ve hep birlikte güzel sabahlara uyandığı günlerin özlemiyle sonlandırıyor. Bedriye Arık Çambel
Bedriye Arık Çambel, makalesinde Türkiye'de hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında neden tek yürek olunamadığını sorguluyor. Çambel’e göre, beyinler uyuşturulmuş, algılar kapatılmış ya da toplum yanlış yönlendiriliyor. Bu noktada insanların kendilerini sorgulaması gerektiğini belirten yazar, masum insanların ölümüne toplum olarak sessiz kalmanın kabul edilemez olduğunu vurguluyor.Cinayetler Karşısındaki Kayıtsızlık
Çambel, Diyarbakır'da Narin Güran'ın öldürülmesi sonrasında birçok kişinin sessiz kaldığını, İstanbul'da şehit edilen genç polis memurunun ölümü karşısında ise bazı çevrelerin taziye mesajı dahi yayımlamadığını ifade ediyor. Bu durumun üç maymunu oynamaktan farksız olduğunu belirterek, toplumsal birlikteliğin önemini vurguluyor.Gerçek Adalet Talebi
Toplumsal huzur ve güvenliği sağlamak için suçların cezasız kalmaması gerektiğini dile getiren Çambel, suçlulara caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini savunuyor. Makalede, suçu işleyenlerin toplum önünde hesap vermesi ve adaletin masumdan yana olması gerektiği vurgulanıyor.Suçların Siyasetle İlişkilendirilmesi
Çambel, bu tür suçların siyasi boyuta taşınmasının yanlış olduğunu belirterek, suçu işleyen kişilerin belli kişi ya da siyasetçilerle ilişkilendirilmesinin toplumda ayrışmaya neden olabileceğini ifade ediyor. Yazar, bu ölümlerin herkesin ortak acısı olduğunu, iki yüzlülüğün bir kenara bırakılması gerektiğini savunuyor.Toplumsal Görev ve Sorumluluk
Makale, aileden başlayarak toplumun her kesiminde bir farkındalık yaratılması gerektiğini dile getiriyor. Çambel, toplumu güzelleştirmek için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini, devletin varlığının bireylerle mümkün olduğunu hatırlatıyor. Toplumsal olayları çarpıtarak sunan ya da gerçekleri yansıtmayanlara karşı da caydırıcı cezaların olması gerektiğini vurguluyor.Makaleyi yazan Bedriye Arık Çambel, toplumun daha duyarlı olduğu ve hep birlikte güzel sabahlara uyandığı günlerin özlemiyle sonlandırıyor. Bedriye Arık Çambel