1453 İstanbul’un Fethinden sonra Osmanlı topraklarında Bizans İmparatorluğundan Fener Rum Patrikhanesi olarak bilinen tek bir kuruluş kalmıştı. Bugünkü Patrik I. Bartholomeos, Patrikhane’nin başında 25 yıldan fazla bulunur hatta son gelişmeler sonucu Türkiye kamuoyu gözünde kötü ün kazandı.
İlk önce geçen yılda yer alan darbe girişiminden sonra CİA ve FETÖ ile ilişkileri bilgileri İnternete sızdı. Bununla birlikte Bartholomeos’un etkin dışişleri faaliyeti de yalnızca kendi çıkarlarını gözetmediğini gösteriyor. 2016’da Girit’te düzenlenen Ekümenik Konsil’in (tüm Ortodoks Kiliselerin ortak toplumu) suya düştüğünden Ortodoks Dünyasında da Patrik Bartholomeos’un etkinliği istikrarlı değil.
Dolayısıyla “o kadar tartışmalı bir isim olan Bartholomeos’un görevini bırakma zamanı gelmiş” diye tartışmalar başladı.
‘Ekümenik’ (evrensel) Patrikhane’de iç çatışmalar da çoğalıyor. Bu yılın Temmuz ayında Fener’in ana mali kaynağı olan ABD Başpiskoposluğu ve Patrikhane arasında kriz çıktı. İlkin Patrik Bartholomeos ile Başpiskopos Dimitrios’un Kadro Dairesi Başkanı arasındaki ayrılık medyaya sızdı. Sonra da ikincisi, kötü yönetim ve Başpiskoposluğunu neredeyse iflas etme noktasına getirmekle suçlandı. Şimdi de 89 yaşındaki Amerikan Başpiskopos’un yakın istifası medyada tartışılır.
Görevleri ikilerinin arasında bölüştürmeye karar vermiş
İki göreve – İstanbul ve New York’ta – iki aday var. Bu, Bursa Metropoliti Elpidophoros Lambriniadis ve Paris Metropoliti Emmanuel Adamakis.
Görevlerde bulunan Patrik Bartholomeos ve Başpiskopos Dimitrios’u itibarsızlaştırma ve aralarında anlaşmazlık yaratmaya girişimlerin arkasında o iki isim de olabilir.
Patrikhane kaynaklarına göre Emmanuel ve Elpidophoros, rekabet yerine görevleri ikilerinin arasında bölüştürmeye karar vermiş. Daha yaşlı olan ve konforlu yaşama alışkın Metropolit Emmanuel Amerika’daki ‘kürsü’yü seçmiş. Türkiye’de o, bilinmeyen bir isimdir, Türkçe bilmiyor ve dolayısıyla iktidarla diyalog kurması pek zor olacaktı. Bunun için Paris Metropoliti, Ankara'ya en uygun bir aday görülen genç ve etkin Metropolit Elpidophoros’a ‘Ekümenik’ yetkiyi bırakmış.
Devlet memurlarıyla ilişkileri da pek gelişmiş
Türk vatandaşı Elpidiphoros Lambriniadis ise İstanbul’da doğdu. Metropolit, akıcı bir şekilde Türkçe konuşuyor ve Yunan kökenini açıklayarak tanıtmıyor. Yerli medyaya verdiği mülakatlarda Elpidophoros, faaliyetinin eğitimi geliştirdiği ve Türkiye’ye turistler çektiğini ileri sürüyor. Devlet memurlarıyla ilişkileri de pek gelişmiş. Bu çok önemli çünkü İstanbul Belediye Başkanı, Patrik görevine adaylar listesinden istenmeyen isimler çıkarabilir.
Amerika’ya açık destek te göstermemiş. Görev yaptığı zaman Türkiye’ye ilişkin herhangi sert bir açıklama da hala yapmadı.
Elpidophoros hakkında çok mu belli?
Amma gerçek su gibi olabilir mi? Metropolit, başka yandaşlarının duyduğu gurur ve kırgınlıkları bırakıp Türk toplumda yer almak niçin istiyor? Bursa Metropoliti Elpidophoros Lambriniadis hakkında çok mu belli acaba?
Patrik görevine bir aday olarak metropolitinin Türk kamuoyu gözünde en büyük avantaj, medya ve halka pek açık olmadığından olumsuz bilgilerin yokluğudur. Fakat tüm saklanamaz. Medyaya sızan şeylere haydi bakalım.
Metropolit Elpidophoros, Batı gazetecilerin dikkatini çekiyor. İşte örneğin Kıbrıs sorunu ve Başrahibi olduğu Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasını değerlendirdiği bir mülakattır. Ayrıca Al Monitor gibi ünlü Arap-Amerikan haber siteleri sözlerini yayınlıyor. Buna rağmen metropolitin kendine ait görüşleri gizli kalır.
2011’de Bursa Metropoliti görevine atılan Elpidophoros Lambriniadis, Bizans eski kiliseleri satın alıp restore etmeye başladı. Örneğin 2012 Eylül ayında Mudanya’da bulunan Dünyanın üçüncü eski kiliseyi satın aldı. 2007’de fiyatı $400 bin dolardı. Binanın halisine göre restore projesi ve 2014’te başlayan çalışmaları büyük yatırım yapması gerekmişti. Metropolit, bu kadar çok para kimden almış? Türkiye’de cemaati küçük olan Yunan Rum Patrikhanesi’nden mi? Patrik ile Amerika istihbaratı arasında aracılar olan Batı dostlarından mı? Veya belki Türk mükelleflerden mi?
Bununla birlikte Elpidophoros Lambriniadis Mudanya ilçesinde bulunan Aziz Yuhanna Kilisesi gelişmelerine karıştırıldı. Kiliseyi restore edip otel açmak isteyen işadamı bu mülkü 2011’de satın aldı. Tuhafı şu ki Belediye’nin bazı bahanelerle çıkardığı bürokratik engellerinden dolayı restore çalışmaları başlamadı. Nihayet 2015 yılında Elpidophoros’a kiliseyi alması önerildi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Elpidophoros’u ziyaret etti.
Uluslararası politikaya gelince Patrik Bartholomeos'un aksine yabancı siyasetçilerle pek çok görüşmüyor da. Mesela bazı memurların Aleksis Çipras’ı Heybeliada’ya çekme girişimlerine rağmen okulunun Başrahibi, Yunanistan Başbakanı’yla hala bir araya gelmedi. Ancak ateist olan Yunan üst düzey siyasetçi ve Türk mütevazı metropolit neyi tartışabilecekmiş?
Yine de Elpidophoros Lambriniadis, Patrik Bartholomeos ile Joe Biden görüşmelerine çok defa katıldı. Bununla birlikte 2012 yılında ABD eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon, İstanbul Başkonsolosu Scott F. Kilner eşliğinde Heybeliada’da Elpidophoros’u ziyaret etti. Bugün bazı kaynaklara göre CİA'ya ilgili olan Gordon, Amerika Dış İlişkiler Konseyi görevinde bulunuyor.
Hristiyanlığın Türk halkına yabancı olduğu için o gibi görüşmelerin amacı, Amerikan-Türk kültür ilişkilerinin geliştirilmesi olabilir mi acaba? Çok sayıda Bursa kültür merkezine bir ziyaret buna daha olumlu olacakmış. Öte yandan ABD’deki Ortodoks Hristiyanların sayısı büyük olmadığından şu, Amerika’da diyasporaya bakım gibi görünmüyor.
Elpidophoros Bizans dönemi Bursa haritası ile Yunanca ve İngilizce broşürler bastırdı
Bursa Metropoliti’nin kimin yöntemiyle faaliyetini yürüttüğü, Ağustos’ta Sözcü gazetesinde yayınlanan bir makalede anlatılır. Örneğin Elpidophoros Lambriniadis’in Bizans dönemi Bursa haritası ile Yunanca ve İngilizce broşürler bastırdığından söz edilir. Yunan siyasetçilerin geri getirmek istediği dönem, tam olarak bu. Fakat ciddi ekonomik kriz yıllarda yaşayan Yunanistan, Ortadoğu politikası yararına mali yardımı ve siyasetçilerin hırslarını kullanırken Atina’yı kontrol altına tutan ABD ve AB’ne bağlıdır. İlginçtir ki Sözcü yazarı, Elpidophoros’la görüşen Philip Gordon’un bugün görev yaptığı Amerika Dış İlişkiler Konseyi’ni Türkiye’yi bölme girişimleriyle suçluyor.
Belli ki Türkiye’nin düşmanları, sözü geçen faaliyetlerin emniyet hizmetlerin dikkatini çekmediği ve Patrikhane’nin memurları bağımsız gibi göründüğünü ister. Darbe girişiminden sonra Patrik Bartholomeos’a çıkan güvensizlik, istihbaratın etkinliğini azaltırken politik riskler çoğaltıyor. Bunun için Washington, yüz kızartıcı skandalın unutulacağından sonra oluşan durumdan çıkmak niyetindedir. ABD, gelecek Patrikle de aynı hataları tekrarlamak istemediğinden dolayı Bursa Metropoliti Elpidophoros Lambriniadis’i Türk halkının gözünde bu göreve en iyi adayı yapmaya çalışıyor. Fakat kimin onun arkasında olduğu gerçeği saklanmaz…Adnan Çavuşoğlu/ABD
İlk önce geçen yılda yer alan darbe girişiminden sonra CİA ve FETÖ ile ilişkileri bilgileri İnternete sızdı. Bununla birlikte Bartholomeos’un etkin dışişleri faaliyeti de yalnızca kendi çıkarlarını gözetmediğini gösteriyor. 2016’da Girit’te düzenlenen Ekümenik Konsil’in (tüm Ortodoks Kiliselerin ortak toplumu) suya düştüğünden Ortodoks Dünyasında da Patrik Bartholomeos’un etkinliği istikrarlı değil.
Dolayısıyla “o kadar tartışmalı bir isim olan Bartholomeos’un görevini bırakma zamanı gelmiş” diye tartışmalar başladı.
‘Ekümenik’ (evrensel) Patrikhane’de iç çatışmalar da çoğalıyor. Bu yılın Temmuz ayında Fener’in ana mali kaynağı olan ABD Başpiskoposluğu ve Patrikhane arasında kriz çıktı. İlkin Patrik Bartholomeos ile Başpiskopos Dimitrios’un Kadro Dairesi Başkanı arasındaki ayrılık medyaya sızdı. Sonra da ikincisi, kötü yönetim ve Başpiskoposluğunu neredeyse iflas etme noktasına getirmekle suçlandı. Şimdi de 89 yaşındaki Amerikan Başpiskopos’un yakın istifası medyada tartışılır.
Görevleri ikilerinin arasında bölüştürmeye karar vermiş
İki göreve – İstanbul ve New York’ta – iki aday var. Bu, Bursa Metropoliti Elpidophoros Lambriniadis ve Paris Metropoliti Emmanuel Adamakis.
Görevlerde bulunan Patrik Bartholomeos ve Başpiskopos Dimitrios’u itibarsızlaştırma ve aralarında anlaşmazlık yaratmaya girişimlerin arkasında o iki isim de olabilir.
Patrikhane kaynaklarına göre Emmanuel ve Elpidophoros, rekabet yerine görevleri ikilerinin arasında bölüştürmeye karar vermiş. Daha yaşlı olan ve konforlu yaşama alışkın Metropolit Emmanuel Amerika’daki ‘kürsü’yü seçmiş. Türkiye’de o, bilinmeyen bir isimdir, Türkçe bilmiyor ve dolayısıyla iktidarla diyalog kurması pek zor olacaktı. Bunun için Paris Metropoliti, Ankara'ya en uygun bir aday görülen genç ve etkin Metropolit Elpidophoros’a ‘Ekümenik’ yetkiyi bırakmış.
Devlet memurlarıyla ilişkileri da pek gelişmiş
Türk vatandaşı Elpidiphoros Lambriniadis ise İstanbul’da doğdu. Metropolit, akıcı bir şekilde Türkçe konuşuyor ve Yunan kökenini açıklayarak tanıtmıyor. Yerli medyaya verdiği mülakatlarda Elpidophoros, faaliyetinin eğitimi geliştirdiği ve Türkiye’ye turistler çektiğini ileri sürüyor. Devlet memurlarıyla ilişkileri de pek gelişmiş. Bu çok önemli çünkü İstanbul Belediye Başkanı, Patrik görevine adaylar listesinden istenmeyen isimler çıkarabilir.
Amerika’ya açık destek te göstermemiş. Görev yaptığı zaman Türkiye’ye ilişkin herhangi sert bir açıklama da hala yapmadı.
Elpidophoros hakkında çok mu belli?
Amma gerçek su gibi olabilir mi? Metropolit, başka yandaşlarının duyduğu gurur ve kırgınlıkları bırakıp Türk toplumda yer almak niçin istiyor? Bursa Metropoliti Elpidophoros Lambriniadis hakkında çok mu belli acaba?
Patrik görevine bir aday olarak metropolitinin Türk kamuoyu gözünde en büyük avantaj, medya ve halka pek açık olmadığından olumsuz bilgilerin yokluğudur. Fakat tüm saklanamaz. Medyaya sızan şeylere haydi bakalım.
Metropolit Elpidophoros, Batı gazetecilerin dikkatini çekiyor. İşte örneğin Kıbrıs sorunu ve Başrahibi olduğu Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasını değerlendirdiği bir mülakattır. Ayrıca Al Monitor gibi ünlü Arap-Amerikan haber siteleri sözlerini yayınlıyor. Buna rağmen metropolitin kendine ait görüşleri gizli kalır.
2011’de Bursa Metropoliti görevine atılan Elpidophoros Lambriniadis, Bizans eski kiliseleri satın alıp restore etmeye başladı. Örneğin 2012 Eylül ayında Mudanya’da bulunan Dünyanın üçüncü eski kiliseyi satın aldı. 2007’de fiyatı $400 bin dolardı. Binanın halisine göre restore projesi ve 2014’te başlayan çalışmaları büyük yatırım yapması gerekmişti. Metropolit, bu kadar çok para kimden almış? Türkiye’de cemaati küçük olan Yunan Rum Patrikhanesi’nden mi? Patrik ile Amerika istihbaratı arasında aracılar olan Batı dostlarından mı? Veya belki Türk mükelleflerden mi?
Bununla birlikte Elpidophoros Lambriniadis Mudanya ilçesinde bulunan Aziz Yuhanna Kilisesi gelişmelerine karıştırıldı. Kiliseyi restore edip otel açmak isteyen işadamı bu mülkü 2011’de satın aldı. Tuhafı şu ki Belediye’nin bazı bahanelerle çıkardığı bürokratik engellerinden dolayı restore çalışmaları başlamadı. Nihayet 2015 yılında Elpidophoros’a kiliseyi alması önerildi.
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Elpidophoros’u ziyaret etti.
Uluslararası politikaya gelince Patrik Bartholomeos'un aksine yabancı siyasetçilerle pek çok görüşmüyor da. Mesela bazı memurların Aleksis Çipras’ı Heybeliada’ya çekme girişimlerine rağmen okulunun Başrahibi, Yunanistan Başbakanı’yla hala bir araya gelmedi. Ancak ateist olan Yunan üst düzey siyasetçi ve Türk mütevazı metropolit neyi tartışabilecekmiş?
Yine de Elpidophoros Lambriniadis, Patrik Bartholomeos ile Joe Biden görüşmelerine çok defa katıldı. Bununla birlikte 2012 yılında ABD eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Philip Gordon, İstanbul Başkonsolosu Scott F. Kilner eşliğinde Heybeliada’da Elpidophoros’u ziyaret etti. Bugün bazı kaynaklara göre CİA'ya ilgili olan Gordon, Amerika Dış İlişkiler Konseyi görevinde bulunuyor.
Hristiyanlığın Türk halkına yabancı olduğu için o gibi görüşmelerin amacı, Amerikan-Türk kültür ilişkilerinin geliştirilmesi olabilir mi acaba? Çok sayıda Bursa kültür merkezine bir ziyaret buna daha olumlu olacakmış. Öte yandan ABD’deki Ortodoks Hristiyanların sayısı büyük olmadığından şu, Amerika’da diyasporaya bakım gibi görünmüyor.
Elpidophoros Bizans dönemi Bursa haritası ile Yunanca ve İngilizce broşürler bastırdı
Bursa Metropoliti’nin kimin yöntemiyle faaliyetini yürüttüğü, Ağustos’ta Sözcü gazetesinde yayınlanan bir makalede anlatılır. Örneğin Elpidophoros Lambriniadis’in Bizans dönemi Bursa haritası ile Yunanca ve İngilizce broşürler bastırdığından söz edilir. Yunan siyasetçilerin geri getirmek istediği dönem, tam olarak bu. Fakat ciddi ekonomik kriz yıllarda yaşayan Yunanistan, Ortadoğu politikası yararına mali yardımı ve siyasetçilerin hırslarını kullanırken Atina’yı kontrol altına tutan ABD ve AB’ne bağlıdır. İlginçtir ki Sözcü yazarı, Elpidophoros’la görüşen Philip Gordon’un bugün görev yaptığı Amerika Dış İlişkiler Konseyi’ni Türkiye’yi bölme girişimleriyle suçluyor.
Belli ki Türkiye’nin düşmanları, sözü geçen faaliyetlerin emniyet hizmetlerin dikkatini çekmediği ve Patrikhane’nin memurları bağımsız gibi göründüğünü ister. Darbe girişiminden sonra Patrik Bartholomeos’a çıkan güvensizlik, istihbaratın etkinliğini azaltırken politik riskler çoğaltıyor. Bunun için Washington, yüz kızartıcı skandalın unutulacağından sonra oluşan durumdan çıkmak niyetindedir. ABD, gelecek Patrikle de aynı hataları tekrarlamak istemediğinden dolayı Bursa Metropoliti Elpidophoros Lambriniadis’i Türk halkının gözünde bu göreve en iyi adayı yapmaya çalışıyor. Fakat kimin onun arkasında olduğu gerçeği saklanmaz…Adnan Çavuşoğlu/ABD