Yasemin yüksel, Tarihimizin nadide miraslarından olan seramik sanatı güncelliğini koruduğu gibi her geçen gün değerli eserler ortaya çıkmaya devam ediyor. Seramik ve çini sanatına gönül koyan Yasemin Yüksel’in çalışmaları katıldığı sergilerde büyük bir beğeni topladı. Atölye MTK Retrospektif Sergisi’nde yaptığı seramik çalışmalarıyla yer alan Yasemin Yüksel, ziyaretçilerin büyük beğenisini kazandı.MEHMET GÜRSOY HAYATIMA DOKUNAN İNSAN!Hayatına dokunan en önemli isimlerden biri 700 yıllık çini sanatını günümüze taşıyan ve 2009 yılında UNESCO tarafından ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödülüne layık görülen büyük usta Mehmet Gürsoy, hayatına dokunan bir insan olduğu yorumunu getiren Yüksel, çini sanatının en ince detaylarını öğrenme şansı bulduğu hocası Gürsoy’un kendisine aşıladığı güven duygusunun yolunu açtığını ve duyduğu heyecanı görmüş olmasından dolayı memnuniyetini belirtti.ETKİLENEN SANATÇI...
Çini de edindiği deneyimlerle seramik sanatına yönelen Yasemin Yüksel, bu sanatının duayenlerinden Mehmet Tüzüm Kızılcan’ın da atölye çalışmalarına katılarak kendisiyle usta çırak ilişkisi deneyimle şansı bulmaktan duyduğu mutluluğu da dile getirdi. Kızılcan’ın eğitimler sırasında ‘sen kalıplarla yaşamışsın, kalıpla çalışmayı seçmişsin ama ruhunu özgürleştirmelisin’ öğüdünün kendisi için yol gösterici olduğunu ifade eden Yüksel, seramiğe karşı doğan ilgisini ve bu sanatla buluşması şu şekilde anlattı:RUHUMUN ŞİFASI SERAMİKTE
“Kurumsal çalışma hayatımda yapamadıklarımı yapabilmek hayaliyle emekli olduktan kısa bir süre sonra yaşadığım bazı sıkıntılar da bu döneme rastlayınca kendimi yeni bir arayış içerisinde buldum. Çeşitli deneme yanılmaların ardından bir arkadaşımın da teşvikiyle çiniye karşı ilgim olduğunu fark ettim, beraberinde de bu konuda kendimi nasıl geliştirebilirim diye araştırmaya başladım. Çeşitli seramik kursları ve atölyelere katılmak, okumak ve olabildiğince çok pratik yapmakla geçen bir dönemin içinde buldum kendimi. İhtiyacım olanın, ruhumun şifasının seramikte olduğunu gördüm ve seramikle çalışarak adeta kanatlandım. Katıldığım ilk seramik atölyelerinden birinde hocam Mehmet Tüzüm Kızılcan’dı. Onunla tanışmak ve kendisiyle usta çırak ilişkisinde bulunmak bana çok önemli deneyimler kazandırdı.”Yüksel: "Uçmanın sadece gökyüzünde süzülmek demek olmadığını gördüm"Ortaya çıkardığı her ürünün kişisel olması için çalıştığını, ruhumun seramiğe yansımasını izleyebilme duygusunun kendisine mutluluğun en büyüğünü yaşattığını söyleyen Yasemin Yüksel, “Ürettiğim her objeye sahip olacak kişinin onunla bir bağ kurmasını ve hayatının bir parçası olabilmesini amaçlıyorum. Üretimlerimi bu amacın yarattığı coşku ve heyecanla gerçekleştiriyorum. Kuşlarla hayat bulduğum seramik maceramda özgürlüğün sembolü olan kanatları benimsedim ve çalışmalarımı kanatlarla şekillendirmeye devam edeceğim. Özgürlüğün tadına vardığım seramik sanatı bana sabırlı olmayı öğretti ve uçmanın sadece gökyüzünde süzülmek demek olmadığını gördüm. Ruhumun seramiğe yansımasını izleyebilme duygusu bana mutluluğun en büyüğünü yaşatıyor” şeklinde sözlerini tamamladı.
Çini de edindiği deneyimlerle seramik sanatına yönelen Yasemin Yüksel, bu sanatının duayenlerinden Mehmet Tüzüm Kızılcan’ın da atölye çalışmalarına katılarak kendisiyle usta çırak ilişkisi deneyimle şansı bulmaktan duyduğu mutluluğu da dile getirdi. Kızılcan’ın eğitimler sırasında ‘sen kalıplarla yaşamışsın, kalıpla çalışmayı seçmişsin ama ruhunu özgürleştirmelisin’ öğüdünün kendisi için yol gösterici olduğunu ifade eden Yüksel, seramiğe karşı doğan ilgisini ve bu sanatla buluşması şu şekilde anlattı:RUHUMUN ŞİFASI SERAMİKTE
“Kurumsal çalışma hayatımda yapamadıklarımı yapabilmek hayaliyle emekli olduktan kısa bir süre sonra yaşadığım bazı sıkıntılar da bu döneme rastlayınca kendimi yeni bir arayış içerisinde buldum. Çeşitli deneme yanılmaların ardından bir arkadaşımın da teşvikiyle çiniye karşı ilgim olduğunu fark ettim, beraberinde de bu konuda kendimi nasıl geliştirebilirim diye araştırmaya başladım. Çeşitli seramik kursları ve atölyelere katılmak, okumak ve olabildiğince çok pratik yapmakla geçen bir dönemin içinde buldum kendimi. İhtiyacım olanın, ruhumun şifasının seramikte olduğunu gördüm ve seramikle çalışarak adeta kanatlandım. Katıldığım ilk seramik atölyelerinden birinde hocam Mehmet Tüzüm Kızılcan’dı. Onunla tanışmak ve kendisiyle usta çırak ilişkisinde bulunmak bana çok önemli deneyimler kazandırdı.”Yüksel: "Uçmanın sadece gökyüzünde süzülmek demek olmadığını gördüm"Ortaya çıkardığı her ürünün kişisel olması için çalıştığını, ruhumun seramiğe yansımasını izleyebilme duygusunun kendisine mutluluğun en büyüğünü yaşattığını söyleyen Yasemin Yüksel, “Ürettiğim her objeye sahip olacak kişinin onunla bir bağ kurmasını ve hayatının bir parçası olabilmesini amaçlıyorum. Üretimlerimi bu amacın yarattığı coşku ve heyecanla gerçekleştiriyorum. Kuşlarla hayat bulduğum seramik maceramda özgürlüğün sembolü olan kanatları benimsedim ve çalışmalarımı kanatlarla şekillendirmeye devam edeceğim. Özgürlüğün tadına vardığım seramik sanatı bana sabırlı olmayı öğretti ve uçmanın sadece gökyüzünde süzülmek demek olmadığını gördüm. Ruhumun seramiğe yansımasını izleyebilme duygusu bana mutluluğun en büyüğünü yaşatıyor” şeklinde sözlerini tamamladı.