Öğretmenler Proje Memuru Değildir!

Hürriyetçi Eğitim Sen Samsun 2 Nolu Şube Başkanı İlker İLKİN, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, öğretmenleri, gerçek olmayan istatistikler açıklamak için içi boş, göstermelik projeler yazmaya zorlaması artık kabul edilemez bir noktaya ulaşmıştır diyerek sert tepki gösterdi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, öğretmenleri içi boş, göstermelik projeler yazmaya zorlaması, son yıllarda kabul edilemez bir noktaya ulaşmıştır. Eğitimcilerin asli görevi, öğrencilere kaliteli eğitim sunmak, onların gelişimini desteklemek ve bireysel potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmaktır. Ancak, eğitim sisteminde yaşanan bu derin sıkıntılar, öğretmenlerin asli görevlerinden alıkonulmasına, onları gereksiz yüklerle boğmasına yol açmaktadır. Anlamsız raporlarla, gereksiz istatistiklerle ve zaman kaybettiren projelerle uğraşmak, öğretmenlerin enerjilerini ve zamanlarını boşa harcamalarına neden olmaktadır. Gerçekten başarılı bir eğitim süreci, bu tür yapmacık ve gereksiz angaryalarla değil, öğretmenlerin sınıf içinde öğrencilerine odaklanmasıyla mümkündür.

Eğitimin özü, öğrencilerin ihtiyaçlarına uygun, anlamlı ve kaliteli bir öğretim programı sunmak olmalıdır. Ancak günümüzde, öğretmenler bu asli görevlerine odaklanmak yerine, çoğunlukla birer proje memuru gibi görevler üstlenmektedir. Yapılan projelerin çoğu kağıt üzerinde kalmakta, öğrencilere ya da öğretmenlere hiçbir fayda sağlamadan sadece üst makamlara başarı raporları sunma amacı taşımaktadır. Bu projeler, gerçek bir gelişim sağlamak yerine istatistiksel bir başarı gösterisi yaratmak amacıyla uygulanmaktadır.

Böylece, öğretmenler eğitim süreçlerini geliştirmek yerine, zamanlarını bu gereksiz projelere ayırmak zorunda kalmaktadır. Örneğin, okul yönetimleri ve Bakanlık, öğretmenlere her yıl sayısız proje ve etkinlik önerisi sunmakta, bu projelere katılımı teşvik etmekte ya da katılmayan öğretmenlere baskı yapmaktadır. Öğretmenler, çoğu zaman bu projelerin öğrencilerinin eğitimine bir katkı sağlamadığını, sadece raporlama ve istatistik oluşturma amacı taşıdığını bilmektedirler. Bununla birlikte, bu tür projelere katılmayan öğretmenler, genellikle “gelişime açık olmayan” veya “başarısız” olarak nitelendirilmektedirler. Bu, eğitimciler üzerinde ciddi bir baskı oluşturarak, kariyerlerini tehdit eden bir durum yaratmaktadır. Öğretmenlere uygulanan bu tür mobbing, sadece profesyonel yaşamlarını olumsuz etkileyen bir durum değil, aynı zamanda eğitim ortamına da zarar vermektedir. Öğretmenler, gerçekte ne kadar başarılı ve motive olsalar da, onlara uygulanan baskı ve gereksiz projelerle bu başarıları etkisiz hale gelmektedir. Bu baskı, öğretmenlerin moral ve motivasyonunu düşürmekte, onları stresli ve tükenmiş hissettirmektedir. Öğretmenlerin verimli olabilmesi için öncelikle psikolojik olarak sağlıklı ve motive olmaları gerekir. Ancak, onlara sadece sayısız proje ve rapor yazdırarak, aslında onların eğitimdeki verimliliğini düşürmekteyiz.

Bundan daha da önemlisi, bu tür projelerin çoğu öğrencilerin gelişimine katkı sağlamamaktadır. Proje adı altında yapılan çalışmalar, genellikle sadece okul yönetimi ve Bakanlık düzeyinde başarı raporları sunulması amacıyla hazırlanmış, içeriği ve uygulaması öğrencilerin gerçek ihtiyaçlarıyla örtüşmeyen çalışmalardır. Eğitimdeki bu sorunların önüne geçebilmek için öğretmenlerin asli görevlerine odaklanmalarına yardımcı olacak reformlar yapılması gerekmektedir. Öğretmenleri baskı altında bırakmak, onları birer bürokratik memur gibi çalıştırmak, eğitimdeki verimliliği artırmaz; tam tersine, öğretmenlerin motivasyonunu düşürür. Eğitimde kaliteli bir değişim sağlamak için, öğretmenlere destek olunmalı, onları bürokratik angarya yükünden kurtaracak adımlar atılmalıdır. Öğretmenlerin uzmanlıklarını sınıf içinde kullanmalarına fırsat tanıyan bir eğitim politikası oluşturulmalıdır. Eğitim, sadece kağıt üzerinde başarı elde etme değil, öğrencilere değer katma sürecidir.

Eğitimin kalitesini yükseltmek istiyorsanız, öğretmenleri baskı altına almak yerine onlara destek olun! Yapmacık projelerle vakit kaybettirmek yerine, gerçek anlamda eğitime katkı sunacak politikalar geliştirin. Öğretmeni bürokratik angarya memuru yapmayı bırakın.