Bugün, 01 Haziran 2024 Cumartesi… Yaz mevsiminin başka bir safhasına başlıyoruz ve yayıncılığımızda da sizleri yeni güzelliklerle buluşturmayı arzu ediyoruz!

Bu sebeple, ilkini bugün sizlere sunacağımız, hepinizin yakından tanıdığı Em. Öğretim Görevlisi Şair ve Yazar M. Halistin Kukul’un “DÜŞÜNDÜKÇE” başlığıyla, uzun zaman devam edecek olan ‘deneme’ türündeki yazılarını yayınlamaya başlıyoruz.

İnanıyoruz ki, insan olarak en çok ihtiyaç duymamız gereken “DÜŞÜNMEK” fiiliyle daha da yakınlaşacak, gerçekten, hep birlikte, yeni düşüncelere dalacağız! 

Detaylar ve daha fazlası için KAPSAMHABER sayfamızda bizi takip etmeyi unutmayın!

“DÜŞÜNDÜKÇE” 

Maârif sistemimiz, başlangıcından itibâren, her şeyimizi altüst etmiştir.  Şimdilerdeki hâlini söylemeye gerek yok!..

Biz, zannettik ki, ‘düşünmek’ fiili, her derse girdiğimizde, bize, Dekart /Descartes (1596-1650 )’tan nakledilen, “ Düşünüyorum, o hâlde varım” cümlesiyle başlıyor!...

Yaşınız kaç olursa olsun, bunu, lütfen kendinize sorunuz; göreceksiniz ki, yüzde yüze yakın cevap , “Dekart” çıkacaktır. Maksadım, Dekart’ı küçümsemek asla değildir…Dekart, ilimde önemli bir isimdir!..

Yalnız şu var ki, benim, kafası, ‘Batı’ya’ kilitlenmiş/kilitlendirilmiş insanım, kahvehânenin önünde Türk tütününden Amerikan cigarasını tüttürüp hâlâ, sakız çiğnemenin orucu bozup bozmayacağını veya kurbanı kimlerin kesip kesmeyeceğini tartışıyorsa, söylenecek fazla bir şey de yoktur.

Hani, derlerdi ya, Fâtih Sultan Mehmet Han, topları döktürüp İstanbul’u fethe hazırlandığı sıralarda, papazlar, meleklerin cinsiyetini tartışıyorlarmış, öyle bir şey!..

Diyeceksiniz ki, Fâtih Sultan Mehmet Han’ın, din bilgisi, fen bilgisi, adâleti, şâirliği ve dirâyeti şimdilerde kimde mevcuttur!.. DEVAMI