Dünya genelinde yaşayan Türklerin birlikteliğini ve işbirliğini ifade eden Turancılık, Türk fikir hayatının en köklü kavramlarından biridir. Osmanlı’nın son dönemlerinde başlayan bazı “Turancı” girişimler, bu fikrin tarihsel temellerini oluşturmuştur. Sultan Abdulaziz Han’ın Doğu Türkistan’a gönderdiği Türk subayları ve Kaşgar Hanı Yakup Bey ile kurulan ilişkiler, Turancılık düşüncesinin ilk örnekleri arasında yer alır.II. Abdulhamid Han Dönemi ve Turancılık
II. Abdulhamid döneminde uygulanan Panislamizm hareketinin önemli bir parçasını Turancılık oluşturuyordu. II. Abdulhamid’in Özbekler Tekkesi şeyhi Şeyh Süleyman Buhari’yi Türkistan’a göndermesi, dönemin Turancılık faaliyetinin bir parçasıydı. Şeyh Süleyman Buhari, iki yıl süren bir gezinin ardından İstanbul’a dönmüş ve Buda-Peşte’deki “Turan” Kongresi’ne Abdulhamid’i temsilen katılmıştır.Osmanlı'nın Son Dönemi ve Turancılık
Osmanlı’nın son yıllarında Kazanlı din alimi Abdurreşid İbrahim’in İstanbul’dan başlayıp Türk yurtlarını geçerek Japonya’ya kadar uzanan yolculuğu, Turancı düşüncelerin önemli bir örneğidir. Enver Paşa’nın Orta Asya’daki talihsiz seferi, Turancılık tarihinin en bilinen olaylarından biridir.Cumhuriyet Dönemi ve Turancılık
Cumhuriyet’in ideologlarından Ziya Gökalp’in teorik temellerini attığı Turancılık, Cumhuriyet döneminde zaman zaman siyasi bir suç olarak kabul edilmiştir. Özellikle 3 Mayıs 1944 olayları ve 12 Eylül dönemi, Turancılığın “örgütlü bir suç” olarak tanımlandığı dönemler olmuştur.Sovyetler Birliği'nin Dağılması ve Turancılığın Yeniden Yükselişi
Son yıllarda Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ortaya çıkan Türk kökenli topluluklar, Turancılığı yeniden gündeme getirmiştir. 1990’lı yıllarda Türkiye’de Turancılık hareketi yeniden canlanmış ve Türk dünyasıyla ilişkilerin güçlendirilmesi önem kazanmıştır.Türk Dünyasında Stratejik İlişkiler
Geçmişte Türk dünyasıyla ilişkiler sınırlı iken, günümüzde bilgi ve iletişim ağlarının gelişmesiyle bu ilişkiler artmıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsız olan Türk cumhuriyetleriyle Türkiye arasındaki ilişkiler, giderek daha fazla önem kazanmıştır.Bugünün Turancıları İçin Yeni Görevler
Günümüzde Turancılık, sadece bir hayal veya suç unsuru olmaktan çıkmış, Türk dünyası için stratejik bir hedef haline gelmiştir. Bugünün Turancıları, bu hedef doğrultusunda önemli görevler üstlenmelidir. Türkistan coğrafyasındaki gelişmeler ve Türk dünyasıyla kurulan ilişkiler, bu stratejilerin başarısı için büyük önem taşımaktadır.
Bu makale, Dr. Hayati Bice'nin kaleme aldığı ve Yeni Hafta adlı haftalık gazetede yayınlanan dört bölümlük bir yazıdan derlenmiştir.
II. Abdulhamid döneminde uygulanan Panislamizm hareketinin önemli bir parçasını Turancılık oluşturuyordu. II. Abdulhamid’in Özbekler Tekkesi şeyhi Şeyh Süleyman Buhari’yi Türkistan’a göndermesi, dönemin Turancılık faaliyetinin bir parçasıydı. Şeyh Süleyman Buhari, iki yıl süren bir gezinin ardından İstanbul’a dönmüş ve Buda-Peşte’deki “Turan” Kongresi’ne Abdulhamid’i temsilen katılmıştır.Osmanlı'nın Son Dönemi ve Turancılık
Osmanlı’nın son yıllarında Kazanlı din alimi Abdurreşid İbrahim’in İstanbul’dan başlayıp Türk yurtlarını geçerek Japonya’ya kadar uzanan yolculuğu, Turancı düşüncelerin önemli bir örneğidir. Enver Paşa’nın Orta Asya’daki talihsiz seferi, Turancılık tarihinin en bilinen olaylarından biridir.Cumhuriyet Dönemi ve Turancılık
Cumhuriyet’in ideologlarından Ziya Gökalp’in teorik temellerini attığı Turancılık, Cumhuriyet döneminde zaman zaman siyasi bir suç olarak kabul edilmiştir. Özellikle 3 Mayıs 1944 olayları ve 12 Eylül dönemi, Turancılığın “örgütlü bir suç” olarak tanımlandığı dönemler olmuştur.Sovyetler Birliği'nin Dağılması ve Turancılığın Yeniden Yükselişi
Son yıllarda Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ortaya çıkan Türk kökenli topluluklar, Turancılığı yeniden gündeme getirmiştir. 1990’lı yıllarda Türkiye’de Turancılık hareketi yeniden canlanmış ve Türk dünyasıyla ilişkilerin güçlendirilmesi önem kazanmıştır.Türk Dünyasında Stratejik İlişkiler
Geçmişte Türk dünyasıyla ilişkiler sınırlı iken, günümüzde bilgi ve iletişim ağlarının gelişmesiyle bu ilişkiler artmıştır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla bağımsız olan Türk cumhuriyetleriyle Türkiye arasındaki ilişkiler, giderek daha fazla önem kazanmıştır.Bugünün Turancıları İçin Yeni Görevler
Günümüzde Turancılık, sadece bir hayal veya suç unsuru olmaktan çıkmış, Türk dünyası için stratejik bir hedef haline gelmiştir. Bugünün Turancıları, bu hedef doğrultusunda önemli görevler üstlenmelidir. Türkistan coğrafyasındaki gelişmeler ve Türk dünyasıyla kurulan ilişkiler, bu stratejilerin başarısı için büyük önem taşımaktadır.
Bu makale, Dr. Hayati Bice'nin kaleme aldığı ve Yeni Hafta adlı haftalık gazetede yayınlanan dört bölümlük bir yazıdan derlenmiştir.