Demokrasilerin vazgeçilmez kurumu, muhalefettir. Her rejimde bir iktidar vardır, ama muhalefet, sadece demokrasilere özgü bir kurumdur.
Muktedirin akıllısı, muhalefeti bastırmak yerine ondan yararlanmanın yoluna bakar. Etrafını saran menfaatçilerin, şakşakçıların ya da dalkavukların hiçbir zaman söyleyemeyeceği eleştirileri yapar muhalifler. Doğrularını da, yanlışlarını da onlardan dinlersin. Hatta sağlıklı bir ilişki kurabilirsen eleştirinin yanında yapıcı öneriler bile alabilirsin. Böylece görev ifa ederken, sorumluluğu muhaliflerinle paylaşma şansın olur.
Demokratik muhalefet denince sadece siyasi partiler akla gelmemeli… Sivil toplum örgütleri, sendikalar, basın ve sosyal medya, arayıp da bulamayacağın muhaliflerdir. Zira bu türden muhaliflerin seni devirip yerine geçmek gibi bir derdi yoktur. Bir kadın derneğinin, bir sanayi ticaret odasının, bir köşe yazarının, bir düşünce kuruluşunun hatta sosyal medyadaki bir vatandaşın eleştirisini değerli bir katkı olarak alabilmek, akıllı siyasetçileri vasfıdır.
Türkiye, demokrasi kültürünü yerleştirememiş bir ülke ne yazık ki… Siyasilerimiz değil karşı partiden ya da sivil bir muhalefeti kabullenmeyi, parti içindeki bir muhalif hareketi bile muteber bulmuyor. Çevresini dolduran kifayetsiz ekiplerin yaydıkları negatif enerji yüklü hava, kısa sürede önce teşkilatlara oradan da sempatizanlara yansıyor. Siyaset kurumu toplumu tüm bileşenleriyle yönetmeye odaklanmış bir yapı olmaktan çıkıyor. Yerine kutuplaşmaya, kendi tabanını konsolide etmeye dayanan anti demokratik bir idare anlayışı oluşuyor.
Muhalefeti düşman gibi gören zihniyet, oturup uzlaşma aramaya da kapalı oluyor haliyle. Emretmeye alışık, istişareye kapı duvar bir anlayış, ülkenin sorunlarına çözüm bulmakta da kısır kalıyor.
Muhalefetin önemli bir işlevi de toplum katmanları arasında sıkışan gazı almak, aslında… Lakin bizdeki yapı karşı görüşleri ezmeye ve dışlamaya o kadar kendini kaptırmış ki, muhalefetin bu vazifesini yerine getirmesine de müsaade etmiyor.
Ekonomik ve sosyal sıkıntılar arttıkça daha fazla gaz birikiyor. Kömür madenindeki grizu misali, müstakbel toplumsal patlamaların zemini oluşuyor.