Bizimkiler, Astana’da Rusya ve İran’la bir masanın etrafına toplanmış, Suriye’nin geleceğini konuşuyor. Fırat Kalkanı operasyonunun tam olarak bize ne sağlayacağını bilemiyoruz ama erken dönem faydası, neredeyse dışlanmak üzere olduğumuz masada kalmamız oldu.
Bir de Astana masasına olmayanlar var: Amerika, PYD ve batılı devletler… Obama döneminde onların domine ettiği bir Cenevre süreci vardı, ama malum başkanlık seçimleri sırasında Cenevre masası biraz soğumaya bırakıldı. İhtimal ki Trump yönetimi yeni dönemde kendi oyun planını belirledikten sonra Cenevre süreci tekrar ısınacak ve Astana masasını da kapsayacak biçimde yeniden esas diplomatik odak olacak.
Bütün bunlar olurken, iki önemli gelişmeyi de not etmek lazım:
Bir: Rusların Suriye için ön gördükleri anayasa, Kürt eyaletine izin verecek nitelikte...
İki: Suriye'de PYD/PKK için ABD tarafından "güvenli bölge" ilan edilmek üzere…
Öyle anlaşılıyor ki Suriye’de Kürt federatif bölgesi kurulması konusunda Rusya ve ABD arasında çok önemli bir görüş ayrılığı bulunmuyor.
Demek ki önümüzdeki dönemde Türkiye’yi bunu kabule zorlayacak bir sürece gireceğiz. Hatta Rakka’ya yapılacak ABD operasyonuna PYD ve Türk Ordusunun müttefik olarak katılması, İncirlik üssünün bu operasyonda kullanılması gibi adımlar atmaya mecbur bırakılabiliriz.
Bu olasılıkları okurken bir kenara yazalım: Kuzey Irak Kürt Bölgesi, bağımsızlık ilan etmek için sabırsızlıkla uygun uluslararası atmosferin oluşmasını bekliyor.
Peki, başkanlık sisteminin onaylanmasını takiben, Türkiye’de bir koronun ağız birliği ederek “federasyon” istemeyeceklerini kim garanti edebilir?
Hele Erbil’de bağımsız bir Kürt devleti, Kobani’de özerk bir PKKistan kurulmuşken… Uçuşa yasak güvenli bölgelerde silahlandırılmış, Rus – Amerikan korumasındaki bir bataklık dibimizde kaynarken…
Çok ama çok dikkatli karar vermek lazım… Sıkıntı çok büyük!