Bir şiarımız vardır bizim “ İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın “ Töre buyruğudur İnsanca bir yaşam için, Devlet Erk ve salahiyeti için insanın salahiyeti ve refahı için, insanı insanca yaşatmaktır. Bu gaye ve düstur ile acun var olduğu zamandan beri sahadayız! Mücadele azmi ve kararlılığı ile mazlum yanında, zalim karşısında bir eylem halindeyiz. Fıtratın kutsiliği ile bir akının harekatında, kutsal düş ve gayelerin izindeyiz. Devlet ve Millet el ele Ülküsü ile Adil bir düzenin gayreti halindeyiz. Türkiye Kamu Sen- Türk Sağlık-Sen olarak bu ilke ve Ülkü ile Devlet Ebet müddet nizamı ile, çalışanlarımızın yanındayız.
Toplu sözleşme masalarında unutulan, fiyasko sonuçlar ile huzura gelen, çalışanları kapalı kapıların ardından seyreden, 365 gün içerisinde, sadece Nisan ayında etik olmayan bir şekilde çalışanların karşına çıkan, günden güne eriyen ve maddi-manevi çöküntüye uğrayan Sağlık çalışanlarını umursamayan, seçimden seçime veya sayım vakti dışında çalışana gitmeyen, Genel yetkili konfederasyon ile nereye kadar?
Ne kadro söylemi, ne refah payı mücadelesi, ne ek gösterge eylemi, ne zam kavgası, ne sağlıkta şiddet ile alakalı ciddi yaptırımlar hususu velhasıl hiçbirini gündem yapmayan yetkili sendika ile biz nereye varabiliriz ki?
Üstat Galip ERDEM ifadesi ile
“Biliyorum: Düşünmeyi sevmiyorsunuz. Düşünürseniz rahatınızın kaçmasından korkuyorsunuz. Yuvanızın temeline dinamit koymak istiyorlar, diyoruz, aldırmıyorsunuz.
Sözümüze kulak verirseniz tedbir almak gerekeceğini anlıyor, zahmete girmek istemiyorsunuz. “
Kıymetli çalışanlar, değerli meslektaşlarım, çok kıymetli Sağlık Çalışanları arkadaşlarım Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanımız Sayın Önder KAHVECİ Beyefendi, Genel Merkez Yöneticilerimiz , İl, İlçe Başkanlarımız, temsilci ve üye arkadaşlarımızla birlikte, sizleri bu mücadeleye davet ediyoruz. Haydi Güven kapısı Türk Sağlık-Sen’e omuz verelim. Bu omuz; geleceğimize verilen omuzdur. Bu kulak günden güne eriyen ve biten umutlarımızım yeniden inşasıdır.
Gayrı cellada aşık olmayı bırakmak lazım arkadaşlar. Bugün sağlık çalışanlarının bu halde olmasının tek bir sebebi vardır. Yetkili sendika #SağlıkSen sağlık çalışanına cefa ve elemden başka ne verebilmiş? Toplu sözleşme masasında sağlık çalışanına neyi kazandırmış?
Koca bir HİÇ!
Güç ve kontrol bizlerdedir. Birilerini yetki sahasına taşıyanda çalışandır. Yetkisiz kılacak da çalışandır. Boşuna mı denildi Egemenlik Millete aittir! Sağlık çalışanı yeni bir toplu sözleşme fiyaskosu yaşamaması için derhal gereken yapılmalıdır!
Sendikacılık yürek işidir. Riyasız ve çıkarsız bir mücadele alanıdır. Bu alanda yapılacak husus şudur ; Çalışanın menfaati için hareket etmektir. Çalışanın maddi ve manevi salahiyeti için. Bu ilkeleri Malum Sen de görebilmek mümkün değildir
O sebeple Güven kapısına bekliyoruz
Türk Sağlık Sen Güven kapısıdır. Bu kapının ardında emek ve mücadele vardır. İnanmak ve mücadele etmek vardır. Sağlık Çalışanı için çaba vardır. Koltuklardan değil çalışandan alınan güç vardır. Ayrım yoktur birlik vardır. Çalışanın yüzüne bakacak yüzümüz vardır
Dik baş! Tok karın! Haklı Dava Güçlü Sendika düsturu ile hizmet eden Türkiye Kamu Sen tebessüm vefamız ile, yerli ve Milli duruşumuz ile, fedakar ve atılgan çevikliğimiz ile, birleştirici ve bütünleştirici tavrımız ile Geleceğimiz için, evlatlarımız için Mutlu Yarınlar için meydanda ve sahadayız. Meydanlar Türkiye Kamu-Sen’i konuşur. Biz inanmışlarız yetkiyi alıp inşallah Toplu sözleşme masasında çalışanların hakkını alacağız! Kazanımlarımız ak alnımızdır. Kazanım mücadelemiz bizim kitabemizdir. Biz büyük bir aileyiz, çalışanlar ile güçlüyüz!
Her türlü zorluk içinde çalışan Sağlık Çalışanları arkadaşlarım, meslektaşlarım Türk Sağlık Sen huzur kapısıdır. İnanç ve direnç kapısıdır. Hukukun üstünlüğü, mücadelenin inancı vardır. Gayrı fiyaskolara son verip
“ El ele” yarınlara koşmayalım mı ? Yarınlarımızı beraber kucaklayalım.
Yarınlarımızın, Yarını için ;
Türkiye Kamu-Sen
Birlikte dirlik, ayrılıkta azap vardır!