Yumurta verimi düşüklüğü sendromunda yerleşim:
Konvansiyönel kafes sisteminde (batarya sistemi) sıkça yaşanan sorunların başında yerleşim sıklığı en sık yaşanan sorundur. Beyaz yumurtacılar için tavuk başına ortalama 400-450 cm. ve kahverengi yumurtacılar için 450- 550 cm. taban alanı uygun görülmüştür.
Yumurta verim düşüklüğü sendromunda sağlık:
Yumurta tavuklarında özellikle yumurtlama periyodunun başlangıcında ve keza yaşlandıkça yumurtanın irileşmesine bağlı olarak şekillenen ve önemli bir verim düşüklüğüne neden olan prolapsus, üzerinde durulması gereken ciddi bir olgudur. Normalden hafif yada normalin üstünde ağır olan hayvanlar, erken ışık uyarımı, dengesiz rasyonlar, cinsi olgunluk yaşı, çift sarılı yumurta yumurtlama, yüksek ışık yoğunluğu ile birlikte enteritis prolapsusu tetikleyen ana etmenler olarak sayılabilir.
Prolapsus; yönetimsel ve beslenmeye dayalı hatalardan meydana gelir. Tedavi edilmesi ciddi bir iş yükünü gerektirdiğinden ve hayvanların kendini toparlama süreci uzadığından işletmeye maddi zarar yanında ağır bir iş yüküde getirir.
Buna ek olarak; Anaç yaşı, mevsimsel geçişlere bağlı hava koşulları, iç-dış parazit, enfeksiyon ve virüsüslerin yarattığı sağlık problemleri v.b konularda yumurta veriminde düşmelere ve sağlıksız üretime sebebiyet nedenlerindendir.
Enfeksiyona enfekte yumurtacı tavuk ve bıldırcınların yumurta verimleri ve yumurtalarının kabuk kalitesi anormal biçimde etkilenmektedir. Enfeksiyondan etkilenen kanatlıların yumurtalarının kabukları bozuk veya kabuksuz yumurtlama ile sonuçlansa da, bazı durumlarda yumurta ve kabuk kalitesi hiç etkilenmeksizin enfeksiyonun kronikleştiği sürülerde uzun süreçte sadece verim pik parametrelere ulaşmada yaşanan güçlükler şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Yumurta veriminde aydınlatma:
Işığın tavuklarda yumurta verimini teşvik ettiği, ışığın etkileri, şiddeti, aydınlatma programlarının çeşitliliği ve verim dönemlerine göre ayarlanması konularındaki çalışmalar uzun yıllar içerisinde artarak devam etmektedir.
Arttırılan aydınlatma süresi ile ovaryum uyarılmaktadır. Yumurta verimi ya da seksüel olgunluk üzerinde doğrudan etkili olan ışık konusunda en önemli kural “günlük aydınlatma süresi, büyütme sürecini devam etmekte olduğu süreçte asla düzensiz bir şekilde arttırılmaz; yumurtlama döneminde ise asla azaltılmaz.”
Yetiştirme periyodunda birinci haftadan sonra her hafta bir saat azaltılarak ışığın günlük on saat sabit tutulacağı zamana ulaşılır.
Büyütme 16-18. Haftasına kadar, 8-10 saat aydınlık, 14-16 saat karanlık şeklinde sabitlenip, dönemden itibaren hayvanların cinsel olgunluk yaşı dikkate alınarak ışık süresi haftada bir er saat arttırılır.
Bu dönemdeki aydınlatma süresi 13 saate ulaştıktan sonra , yumurta verim % olarak takip edilerek haftalık artışlar düşük miktarda arttırılarak 16-17 saate sabitlenir ve yumurtlama veri periyodunca bu süre ile devam edilir.
Fizik kondisyonları oturtuluncaya kadar yetiştirme periyodu boyunca cinsel olgunluğu baskılamak için ışık uyarımı verilmez. Erken olgunluğa ulaşma, yumurta sayısının maksimize edilmesini sağlar fakat daha küçük yumurta verirler. Vaktinde, ileri yaşta cinsel olgunluğa ulaşan hayvanlar yumurtalarda ağırlığı arttırır.
Kümeste ısı konforu ve sıcaklık stresi:
Yumurta tavukları üzerinde yapılan çalışmalarda çevre sıcaklığının artmasıyla birlikte ısı stresinin tavuklarda başta yumurta verimi olmak üzere, yumurta ağırlığı ve yumurta kabuk kalitesini olumsuz yönde etkilediği belirtilmektedir.
Yumurta veriminde yaşanan bu olumsuzluklar, başta hayvanların yem tüketiminin azalmasının bir sonucu olarak temelde besin maddelerinin yetersiz alınmasıyla ilişkili olmakla beraber, ısı stresinin tavukta yapmış olduğu metabolik ve fizyolojik değişikliklerle ilişkilidir. Özellikle sıcaklık stresi nedeniyle kanın kalsiyum konsantrasyonunun düşmesi sonucu, yumurta kabuğunun bozulması, kırık-çatlak yumurta oranında artışla kendini belli etmektedir.
Yumurta tavuklarında, kümes içi sıcaklığının 27 dereceyi bulmasından sonra başlamaktadır. Öte yandan ısı stresi yumurta oluşum süresinin uzadığı ve stres altındaki tavuklardan elde edilen bozuk şekilli yumurtaların sıcaklık stresinden etkilenmesinden kaynaklandığı bildirilmektedir.
Vücut hücreleri için gereken su, hücreler tarafından tutulamayacağı için dehidrasyon yaşanacaktır. Bunu önlemek için barsak bütünlüğü sağlanmalıdır.
Yüksek sıcaklık kadar sık ve etkin olmakla birlikte düşük sıcaklık da tavuklarda ciddi verim kayıplarına neden olabilir.
Yumurta tavuklarında 13 dereceden daha düşük sıcaklıklarda verim parametrelerinde gerilemeler başlar. Düşük çevre sıcaklığında kümeslerin ısıtılmaması ya da ısı kaybını önlemek için havalandırma bacalarının ve pencerelerinin kapatılması çeşitli sağlık sorunlarına neden olur.
[19:11, 15.02.2022] Münevver Tarazan: Yumurtacı sürülerde yemleme programı:
Yumurtacı civcivler büyümenin erken periyodunda, 0-6 haftalık yaş aralığında civciv büyütme yemi ile beslenmeliler. 6-10 hafta yaşın sonuna kadar piliç büyütme yemi ile devam edilip 10-17 hafta yaşın sonuna kadar piliç geliştirme yemi verilerek yumurta verimi öncesi ön döneme hazırlanırlar. 17. Hafta yaştan itibaren yarka dönemi olarak adlandırılan bu periyotta klavuz yumurtaların görülmeye başlandığı ilk haftalara kadar yumurta öncesi yem kullanılır. Bu yem besin madde içeriği açısından “piliç yemi” ile “yumurtacı tavuk” yemi arasında geçiş yemi olmasıdır.
Yumurta verimine tam geçişte besin maddesi ihtiyaçları oldukça fazladır. Bir tavuk verim döneminde canlı ağırlığın 8 katı kadar yumurta vermekte, ağırlığı da %25 artmaktadır. Bunların sağlanabilmesi için, tüm yumurta periyodu boyunca canlı ağırlığın yaklaşık 20 katı kadar yem tüketir. Verim döneminde yumurtlama hızı, uygun kompozisyonlu yem tüketmeleri esas faktördür. Bu amaçla günlük enerji, protein, esansiyel aminoasit, kasiyum, fosfor ve sodyum gereksinmelerinin önceden hesaplanması ve buna uygun yemleme programı hazırlanması gerekir.
Günümüzde ticari yumurta üretiminde kullanılan hibritlerin fizyolojik özellikleri, yem tüketim düzeyleri fiziksel ve fizyolojik doygunluk düzeyleri ve yumurta verimleri yakından bilindiği için her bir hibrit için özel rasyon spesifikasyonları yapılmakta, içeriği ve günlük yem miktarı tavsiye edilerek arzu edilen verim düzeyine ulaşılmaya çalışılmaktadır.
Yumurta veriminde tüy dökümünün etkisi:
Kanatlılarda özellikle tavuklarda tüylerin dökülmesi ve yenilenmesi normalde bir yılda iki kez ve nadiren iki yılda bir defa olabilir. Kanatlılar (iyi bir yumurta tavuğu) ya uzun bir verim döneminden sonra yumurtlamayı keser tüy döker, yada hem tüy döker, hem de yumurtlamaya devam eder. Diğer yandan düşük verimli bir tavuk Temmuz- Ağustos aylarında yumurtlamayı keser kışın yeni tüy örtüsünü büyütmesinde yeterli zamana sahip olurlar.
Yumurta tavuklarında iki farklı görüş yaygındır. Tüy dökümü başlamasının yumurtlamanın kesilmesinin nedeni olduğu; diğeri de kanatlıların tüy dökümünde yumurtlamalarının mümkün olmayacağı şeklindedir.
Gerçekte olan ise, yumurtlamaya geç başlayan bir kanatlının tüy dökümünün ve yumurtlamaların aynı zamanda olabilmesidir. Bu durum kanatlının ağırlık artışı sağladığı ve normal vücut ağırlığını devam ettirmeye çalıştığı bir dönemde söz konusu değildir.
YUMURTA KABUĞUNDA KALSUYUMUN ETKİSİ VE ÖNEMİ
Kanatlılarda özellikle yumurta tavuklarında yumurta kabuğu oluşumunda kalsiyum kaynağı esas olarak yemdir. Özellikle yem yediği gece bazı kemiklerde bulunan medulla (iç katmari) tabakasından sağlanır. Her yumurta kabuğuna yaklaşık 2 gr kalsiyum rasyonuna ihtiyaç duyarlar. Kalsiyum eksikliklerinde mermer tozundan vede pirinç tipi mozaik parçaları hayvanların kolayca ulaşabilecekleri şekilde kümesin mutelif yerlerine kap içerisine koyularak tedarik edilir. Zayıf kabuk kalitesi tavukçuluk endüstrisinde önemli ekonomik kayıplara neden olur.
KAYNAKLAR:
- Velican Çelik - Kanatlı sağlık temel ilkeler, uygulamalar
- Prof. Dr. K. Tayfun Carlı - Kanatlı hayvanların enfeksiyon hastalıkları
- Veteriner Hekim Bakteriyolog Nurettin Gürsoy - Tavukçulukta Temel Bilgiler ve Önemli Hastalıklar
- Cemal Ersayın - Bilimsel, teknik, pratik tavukçuluk
- Zafer Atik Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü - Yumurta Kabuk Kalitesi Mineral Maddelerin Etkisi
- Atilla Taşkın Ahi Evran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, Kırşehir - Kanatlılarda antistres hakkında yeni yaklaşımlar
- Eyüp Sabah Afyon Meslek Yüksek Okulu - İscehisar Mermer artıklarının Hayvan yemi katkı maddesi olarak kullanabilirliğinin araştırılması.