81 ilde sahaya inecek olan ekipler, büyükşehir, il, ilçe ve belde fark etmeksizin, AK Parti'ye neden oy verilmediğine dair bir anket çalışması yürütecekler. Ankette "Ne beklentiniz var?", "AK Parti belediyesinden memnun muydunuz?" ve "Neden sandığa gitmediniz?" gibi sorular yer alacak.
Yaklaşık çeyrek asırdır ülkeyi yöneten ve kurulduğu andan itibaren halk tarafından iktidara layık görülerek desteklenen bir siyasi irade, bugün kendisine oy veren seçmenlerin neden desteğini çektiğini anlamak için anketlere başvuracak kadar gerçeklikten uzaklaşmış görünüyor. Hayattan kopmuş durumdalar.
Bu durumda anket yapmanın ne anlamı var? Hayat pahalılığını, soğancı ve patatesçi gibi küçük esnafları suçlayarak, geçici manavlar kurup, bu durumdan siyasi olarak sıyrılmaya çalışmanız sorunun temelinde yatıyor. 20 yıldır aynı soğancı ve patatesçi varken, neden birdenbire onlar hayat pahalılığının sebebi oldular?
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzenlemeleri değiştirip, tekrar tekrar yasalaştırmanız da sorunların bir başka boyutunu oluşturuyor. Artık anayasaya olan inancımızı kaybettik; anayasaya aykırı kanunlar yapıp, iptal edilene kadar işlerinizi görüyorsunuz. Adeta "kanun yap, kanun" mantığıyla hareket ediyorsunuz.
Türkiye, darbeler konusunda Osmanlı'dan gelen bir tecrübeye sahip. Ancak, AK Parti döneminde yaşanan tuhaf bir darbe girişimi, sürecin nasıl işlediğine dair yeni bir örnek teşkil etti. Bu darbe girişimi başarısız olsa da, sonrasında hukukla oynandı, keyfi darbe yargılamaları yapıldı ve bu süreç hala devam ediyor.
Enflasyonda dünya şampiyonu olduk. Fakat yeni bir fırsat aramak yerine, yapılan hataları kabul edip, gerçekçi bir öz eleştiri yapılması gerekiyor. Ne yazık ki, bu samimiyeti göstermiyorsunuz.
"Başkanlık sistemiyle kişi başı milli gelirin ortalama 23.000 dolar olacağı" vaadi unutuldu. 22 yıl sonra hala gerçekçi belediyecilik yapamadınız. Türkiye'nin yüzyılı başlamak yerine, sefalet yılları başladı.
Cumhurbaşkanımız AK Parti'yi kurarken iktidar olmayı hedeflerken, bir zamanlar yapılan "çay-simit hesabı" bugün unutulmuş durumda. Hükümet, sorumluluk almak yerine, halkın yaşadığı sıkıntılardan kendini soyutlamaya çalışıyor.
Şimdi, halk oy kullanmaya bile gitmeyecek hale getirildi. İktidar, başarısızlıklarını kabul edip, durumu düzeltmek için gereken adımları atmalıdır. Yoksa sandığa gitmeyenlerin hakkını helal etmemesi, iktidar için ciddi bir dert olmalıdır.
Teşhisler yerinde ve doğru. Sayın avukatımızı tebrik ediyorum.
Kemal Bey değerlendirmeniz için çok teşekkür ederim