İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bursa AKP İl Başkanlığı toplantısında "Bize yaptıran Allah'tır" ifadelerini 4 defa tekrarladı. Allah Sn. Soyluya yaptırdıysa Sn.Bakana bunu niye yaptın diye sormak Allah'a sormak değil midir?
Evet aynen öyledir.
Yeri göğü yaratan Mevlaya böyle bir soru sorulabilir mi? İmanımız gereği asla sorulamaz. Zaten sorarsak da İslam'dan çıkmış oluruz. Her ortalama akıl sahibi bu lafın bu manaya geldiğini ve böyle olduğunu anlar. Biz de öyle anladık.
BUNDAN SONRA SN.BAKANA NİYE YAPTIN DİYE SORDUĞUMUZDA ALLAHA SORMUŞ SAYILACAĞIZ. MUHTEMELEN SN.BAKAN SORU SORANI DA DİNDEN ÇIKARIP AFAROZ EDECEK VE CEHENNEME GÖNDERECEKTİR. (!)
Ancak anayasamızda Türkiye Cumhuriyeti'nin diğer vasıflarının yanında “hukuk devleti” olduğu açıkça yazmaktadır. Şimdi bir vatandaş çıkıp bir suç işlese ve bunu bana Allah yaptırdı dese hangi hukuk bu davranışı cezalandırabilir veya sorgulayabiliriz? Aynı mantık gereği sorgulayamazsınız veya sorguladığınızda Allaha isyan etmiş sayılırsınız.
Bunu söyleyen vatandaş olunca, hemen deliler hastanesine sevki yapılır.Cezai ehliyeti yerinde mi, diğer bir deyişle meczup mu diye tıbben incelenir. Görünüşü hırpani ise insanlar Vah Vah zavallı çıldırmış derler ve merhamet duygusu fazla olanlarda karnı açtır diye ya 5-10 lira eline verir veya bir sokak köftesi ısmarlar.
DİKKAT! DİKKAT! DİKKAT!
SÖYLENEN LAF AYNIDIR.
Durum tam da budur Sayın İçişleri Bakanımız adında adalet olan ve ülkemizi 20 yıldır yöneten bir partinin mensubudur. Adaletin güçleneceğini ve uygulanacağını düşünerek yıllarca bu partiye oy verdik. Gelinen noktada ve Sn.Bakanımızın bu lafı üzerine biz şimdi adaleti nereye koyalım?
Tarihte iktidar sahibi olup kendisine hesap sorulmasını veya yaptığının/suçlarının hukuk içinde veya mantık içinde izahından kaçınan güç toplamış muktedirler ve özellikle Orta Çağ'da krallar kendilerinin yeryüzünde Tanrının temsilcisi, gölgesi olduğunu söylemişlerdir. Bunlar kiliseyi de bu amaçla kullanmışlar ve böylece yürümüşler ama bir yere kadar gidebilmişlerdir.
İslam dünyasında da bu durum halen tartışılır. Vakıa Muaviye kaba kuvvetle seçilmiş devlet başkanı olan Hz Ali'den hilafeti almış ve tıpkı Sn.Süleyman Soylu gibi 3 kere “bunu bize Allah yaptırıyor” demiştir.
Keza Peygamber Efendimiz torunlarından Hz.Hüseyin”in Kerbela”da başını kesen muaviye'nin oğlu Yezit yine benzer bir anlayışla bu onların kaderlerinde yazdığı için böyle oldu diyerek işin içinden sıyrılmaya ve sorumsuzluğa atlamaya çalışmıştır. Yani kadercilik demiş yani kaderleri buydu demiştir.
Şimdi soruyorum; hani hukuk devletiydik. Nerede kaldı hukuk devleti? İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu geçmişte kıytırık bir sebepten istifa etti. şimdiki moda deyimle affını istedi. Sayın Cumhurbaşkanımız affını münasip görmedi yani bu kadar erdemli bir kişinin yaptıklarını hukuk içinde izah etmek yerine Allah'a bağlayarak kendisini la yüsel (sorumsuz/sual edilemez) addetmesini burada söyleyemeyeceğimiz kaldı ki söylersek suç olacak bir sürü tanımlamaya uygundur.
Sahi bu tanımları burada yazıp bizde bunu Allah yaptırdı desek sorumluluktan kurtulabilir miyiz?
Hukuk fakültelerinde hocalarımız hukukta sorumsuzluk halleri içinde Allah yaptırırsa sorumlu olmazsınız demedi. Koskoca bakan söyledi inanmayacak mıyız. O zaman kitap yazan hocalar ve kanun yapıcılar da kitapları ve kanunları yeniden yazacaklardır. Sn.Bakanın söylediği gibi Allah yaptırdıysa yapan sorumlu olmaz halini ekleyeceklerdir.
Mantık tam olarak Allah ile aldatmaktır. Yaradan yarattığı kullarını bildiği için ilahi mesajı olan yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de bu durumu tanımlamış ve insanoğluna ve tam da Sn.Bakanımız Süleyman Soylu'ya ve onun gibi düşünen kişilere karşı diğer insanları yüzyıllar öncesinden ikaz etmiştir.
Fatır Suresi 5.Ayetinde ( Siz ey insanlar! İyi bilin ki Allah’ın vaadi gerçekleşecektir! Şu halde dünya hayatı sizi asla ayartmasın! Dahası aldatıcının hiçbir türü, sizi Allah ile aldatmasın!)
Sayın Bakanım kamuyu ilgilendirmeyen başka insanların hak ve hukukuna müteallik olmayan hususlarda yaptıklarınızın ve neden yaptığınızın hiçbir manası yok. Kimsede zaten sormaz, soramaz. Ancak kamu göreviniz gereği yaptıklarınızdan bunu bana Allah yaptırıyor diyerek hukuku tümden rafa kaldıramazsınız. Bu mantık ve bakış açısı anayasamızı ve hukuk devletini çöpe atmaktır.
Tarihte ve bugün bu lafı söyleyenler muhatap diğer insanları ya koyun olup sualsız tabi olacaksın ya da dinden çıkacaksın ikilemine zorlamaktır. Bu mantığın hiçbir hukuk anlayışıyla bağdaşması, yakın veya uzağından geçmesi mümkün değildir. Bu düşünüş en büyük zararı da İslama vermektedir.H atta kötülük yaptıkça biloya hele sor bakalım niye yaptım diyerek açıklama gereği duymasına rağmen kamu adına iş ve işlem yapan Sn.İçişleri bakanımızın yönettiği insanlara bana yaptıklarımı soramazsınız, sorarsanız Allaha sual etmiş olursunuz diyerek tarihteki yerine almıştır.Yüzyıllar sonra tıpkı Muaviye gibi anılması da mukadderdir.
Bir anonim halk deyişinde olduğu gibi Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır. İlk gününü yaşadığımız yeni ve gelecek yeni yıllarda ülkemizde adaletin en büyük olması dileğiyle…