Cemal Kaşıkçı İstanbul Suudi Arabistan Konsolosluğuna girdi, çıkmadı. Aradan 18 gün geçti. Suudi yetkililer konsoloslukta çıkan arbedede öldüğünü beyan ettiler.
Geçmişte bizim hani nezarette "kendini astı veya pencereden atladı" gibisinden açıklamalar olurdu ya bunu akla getirdi.
Sonuç doğru ama arbede ihtiva eden kıvırma kısmı çok sırıtıyor. Kimse inanmadı, söyleyende inanmıyor zaten.Olay çok yönlü medyada tartışılmaktadır. Biz farklı bir yönden bakalım olaya.
Suudi Arabistan krallığı tasarlayarak Türkiye'de adam öldürmüştür .
Evet olay budur; taammüden adam öldürülmüştür. Delillerde yok edilmiştir. Üstelik suç işleyen kişiler de saklanmıştır. Hepsi suçtur.
Şimdi bakıyoruz, suçlu kim? Kişi mi Devlet mi?
Evet bu katil devlet kendisi. Destekçileri, yandaşları ve patronları ile dünyayı çocuk gibi kandırmaya çalışmışlardır.
Suut konsolos, gazetecileri çağırıp dolap kapaklarını açmış “Aha bakın dolabın içinde yok gitti” demiştir. Evet komik ama böyle yapmışlardır.
Araplara bu lafı söyleten aslında patronları olan katil Amerikadır.
Amerika, zaten emrinde yatıp kalkan bu suud devletini çok silah sattığı, yüzyıldır sömürdüğü için sevmekten hatta kılıç kalkan bile oynamaktan bir türlü vazgeçemediği sömürgedir. İşte Amerika idareten hem kızıyor, hem de ayarlarız, hallederiz fazla canını sıkma gibi laflar söylüyor.
Bu suud devletinin sabıkası çok eskilere uzanıyor. Birçok muhalif bu şekilde sırra kadem bastırılmıştır.
Ancak bu sefer baltayı taşa vurdular. Bu olay daha çok su götürecek, götürmek zorunda.
Hep birlikte göreceğiz.
Her ne kadar konsolosluk hukuken arap toprağı sayılıyor ise de gerçekte ve aslında burası Türkiye. En önemli ayrıntıyı Türkiyeyi atladılar, unuttular. Şimdi bakalım bu suçun karşılığı nedir?
Öldürmenin karşılığı, yani tasarlayarak adam öldürmenin karşılığı idamdır. Ancak ülkemizde idam olmadığı için ağırlaştırılmış müebbet hapistir.
Katil devlet ise ne olur. Ya da ne olmalıdır?
Evet iştirak halinde ve tasarlayarak Suudi Arabistan Krallığı adam öldürdüğü için idam edilmelidir. Hatta bizde biraz abartalım; hani kovboy filmlerinde atı çalarken yakalanan kişiyi zaten herşey ortada ve suç sabit olduğu için hemen ağaca asıldığını izliyoruz. Tam da herşey ortada iken biz de böyle yapalım. Dünya böyle yapsın. Niye bekleyelim ki. Suudi Arabistan krallığı'nı hemen idam edelim, yani ortadan kaldıralım. Belki yerine halkın seçtiği kişelerin yöneceği gerçek devlet kurulur. Belki dedik zaten garantisi yok. Ama olsun en azından zihinlerde idam edelim.
Bu ne biçim bir iştir?
2 Ekim'de yani 18 gün öncesine biraz bakalım adamın işini Amerikadaki konsolosluklarında yapmamışlar, Türkiyeye gelmeye mecbur bırakmışlar. Adam Amerikandan yola çıktığında 15 kişi yani suikast timi hazırlığını yapmış uçaklarına atlayıp pusuya yatmışlar. Öyle bir taammüd ki cesedi bile yok etmişler. Kasdın en yoğun hali üstelik kaç 15 kişi.
EVET ARABİSTAN EN AZ AT HIRSIZI KADAR ASILMAYI HAK ETMİŞTİR.
HADİ HEMEN SUUDİ ARABİSTANI YANDAKİ KURU AĞAÇ DALINA ASIVERİN.
HATTA!
Bu suçun işlenmesine manevi destek veren Amerika ve gizli destekçi İsrail'in de mümkünse aynı cezaya çarptırılması gerektir. Neden mi?
Bu seferde nedeni boşverin sonuca bakın.
Dünya için çok iyi olur, Cümle alem rahat eder.
Düşünün, Amerika ve İsrail hatta İngiltere bir anda yok olsa idam edilse. Sadece hayal edin. Hayali bile yetiyor.
Kaşıkçı'nın nasıl öldürüldüğüTürk polisi sayesinde ortaya çıkacaktır. Esas olan ve en önemli nokta; Bu kişi ne yaptıda bu şekilde devlet eliyle taammüden ortadan kaldırıldı. Bu adamı kim yada hangi devletler sevmiyor idi veya kimin ayağına bastı ki bu ölümü hak etti.Evet bunun araştırılması ve dünya ile paylaşılması gerektir.Esas mesele budur.Gelecektede bu devlet ve destekçileri açık yada gizli çıkarlarına çomak sokanları veya laf söyleyenleri bu şekilde baş-ayak ortadan kaldırmayı isteyecekleri bal gibi ortadadır.
Bunun için asalım!
Son yıllarda hatta bu günlerde bilhassa destekçinin Ya da Türkiyenin onların ve bilhassa destekçilerinin işine gelmediği ve suyuna gitmediği de unutulmamalıdır.