Sokak Hayvanları ve Yeni Kanun Tasarısı: Çözüm mü, Sorun mu?

Ülkemiz gündeminde sokak hayvanları ile ilgili kanun yapma çalışmaları tartışılmakta ve tasarı meclis komisyonunda hararetle görüşülmeye başlanmıştır.

Kamu adına yetkiyi ve kamu parasını harcama yetkisi elinde olan kamu yetkilileri, bugüne kadar yapmaları gerekenleri tam olarak yapmadıkları ya da yapmış gibi görünerek geçiştirdikleri için bugünkü problem ortaya çıkmıştır.

Sokak köpeklerinin bir çocuğa saldırıp yaralaması veya kendini koruyamayacak bir yaşlı insana saldırması korkunç ve telafisi mümkün olmayan bir felakettir.

Empati yaparak, kendi çocuğumuza ya da kendimize geldiğini varsayalım. İktidar hemen problemi çözmeye koyulur. “Haydi şimdi felaketi önleyelim” diyorlar.

Bu kanunun yapılma amacı bu felaketi önlemektir.

Problemin çözümü de çok kolaydır. AK Parti’nin çözümü devreye sokuldu:

Çocuğa kim saldırdı? Sokak köpeği…

O zaman tamam, bulduk…

Bütün sokak köpeklerini öldürelim. Alın size çözüm.

Başka ne bekliyordunuz?

Adı Adalet ve Kalkınma olan, çeyrek asırdır ülkemizi yöneten siyasal partimizin ve iktidar ortaklarının ülkemizi dünyada enflasyon ve sefalet şampiyonu yapıp hiçbir şey yokmuş gibi medyada mutluluk naraları atmalarını seyrederken bu konuda başka ne bekliyordunuz?

Adı adalet olan parti, ülkemize adalet mi getirdi?

Adı kalkınma olan parti, ülkemizi çok mu kalkındırdı?

İnsanlarımız müreffeh mi oldu?

Yok, olmadı. Ne oldu? Siyasal gücü elinde bulunduran siyasal iktidarın kıyısından köşesinden bulaşanlar, kamunun para ve kaynaklarını ve işlerini kendi ceplerine akıttılar. Bunu da millet aşkına yaptıklarını bağıra bağıra söyleyerek yaptılar. Bunu niye anlattık? Yaptıkları yapacaklarının aynası da onun için.

Şimdi konumuza dönelim. Kelimelerle oynayarak insanları aptal yerine koymak,

AK Parti'nin çeyrek asırda edindiği en büyük meziyettir. O kadar çok örnek var ki, gözümüzün içine bakarak hayvan öldürmeyi "uyutmak" diyerek insan aklıyla apaçık alay etmektedirler. Gelecekte bu kanun kapsamında gerçekten öldürülen köpeklere soralım. İktidarın çıkardığı kanun kapsamında yasal olarak seni uyuttu ya, sorduğumuzda "uyumaktan çok mutlu oldum" diye mi cevap verecekler?

Hadi oradan, hayvanı kestin, hayvanı vurdun, hayvanı uyuttun, hiç kıvırmayın, adamı pardon hayvanı öldürdünüz işte.

Yukarıda anlattık ya...

Maksat ne köpek saldırısında ölen ya da yaralanan insan, ne de sokaktaki köpekler. Sakladıkları gerçek, artık en uzman oldukları konu olan gerçek amaçlarını sempatik bir kılıfa büründürerek kelimelerin içini boşaltıp anlamını bükerek kamunun parasını tek kalemde iktidara sahip olanın cebine akıtmaktır.

Dürüstçe, adam gibi derdimiz köpek kedi falan değil. Bunun için yani toplamak, uyutmak için yapılacak tek kalem paralı ihalelerdir. Ülkemizi çeyrek asırdır yönetiyorsunuz, ey AK Parti. Sokak hayvanları ile ilgili istatistikleriniz hani?

Hangi şehirde kaç sokak köpeği var, kaç saldırı oldu? Geçmişte neymiş? Ne kadar barınak var?

Barınaklara ne kadar hayvan alındı?

Ne kadar süre bunlar yaşıyorlar ve ne kadar zamanda ölüyorlar?

Şu an barınaklarda ne kadar hayvan var?

Dünyada başka ülkeler bu konuda neler yapmış, bu problemi çözebilmiş mi?

Doğru veriler yayınlayın da görelim. Yapamazsınız. Çünkü derdiniz sadece tek kalemde büyük hortumlamak. Hani Sn. Cumhurbaşkanımız zamanında hortumları keseceğiz demişti ya, ey gidi hortumlu günler.

Siz kimsiniz ya?

Var mı dinimizde, kültürümüzde, geçmişimizde topluca keyfince hayvan katletmek?

Siz kimsiniz ya?

Sokaktaki hayvanı öldürme hakkını kendinizde buluyorsunuz.

Siz kimsiniz ya?

Aslında kim olduğunuzu biliyoruz. Bildiğimiz gibi olmadığınızı da artık öğrendik. Mış gibi yapıp gerçek amacınızı masum kelimelerin içine gizleyip hamuduyla götürme uzmanısınız. Daha doğrusu çeyrek asırda bu konuda uzman olduğunuzu topluma ezberlettiniz.

Şimdiden söyleyeyim, yasa çıkacak. Durup dururken öldürülecek binlerce hayvanın günahı bu yasayı çıkaranları çarpacak. Çarpılacaksınız. Uyuttuk diyerek katlettiğiniz o hayvanların çığlıkları sizi gündüz olmazsa rüyanızda çıldırtacak.

Ey iktidar, mecliste parmak sayısı yeterli olunca vicdan, adalet, hak ve nisfet tatile mi çıkıyor?