İslam dini insan vücuduna, aileye ve topluma zararlı olan her türlü sarhoş edici ve keyif verici maddeleri kesin olarak yasaklamıştır. Yasaklanan bu maddelerin başında alkollü içecekler, kumar ve uyuşturucular gelmektedir. Bu sayılanlar yalnız ülkemizin değil, dünya’nın da ortak problemidir. Tüm ülkeler başta alkol olmak üzere her türlü uyuşturucuya karşı adeta bir mücadele içindeyken, ülkemizde bu konuda alınan tedbirlere kimileri karşı çıkarak, gençlere hem kötü örnek olmakta hem onları alenen kötü alışkanlıklara teşvik etmektedirler. Daha ileri gidilerek bazı yazar ve İnternet sitelerin de, içkinin açık olarak Kur’anda yasaklanmadığını ifade ederek cahilliklerini ortaya koymaktadırlar. Yeşilay Dergisinden aldığımız aşağıdaki haber, bu cehalete güzel bir örnektir. Haber şöyle: Amerika’da içki aleyhtarlarının kurduğu bir teşkilat, yeryüzünde ilk defa içkiyi kimin yasakladığını araştırmışlar. Bu yasağın Hz. Muhammed tarafından gerçekleştirildiği gördüklerinde, Onun hatırasına New York’ta “Muhammed Çeşmesi” adını verdikleri bir abide yaptırmışlardır. (Ağustos 1970. S. 441) Bizim yapmamız gerekeni bir Hıristiyan gurup yapıyor!
Sözü fazla uzatmadan bilmeyen, ya da bilmek istemeyenler için Kur’anda, “İçkinin nasıl ve Niçin Haram” kılındığına bakalım. İnsanlık tarihi kadar uzun bir geçmişi bulunan ve bütün toplumlarda görülen içki alışkanlığı ve bağımlılığı, Kuran’ın gönderildiği dönem Arap toplumunda da büyük ölçüde yaygın olup, hayatın bir parçası kabul ediliyordu. İslam dini, insanlığa yol göstermeyi, onları tüm kötülüklerden uzaklaştırıp huzur ve düzene kavuşturmayı amaçlayan bir rahmet dini olduğundan, sarhoşluk veren içkileri açık ve kesin bir dille yasaklamıştır. Böylece insanı bu kötü alışkanlık ve bağımlılığa karşı aklı ve iradesi ile vereceği mücadelede yalnız bırakmayıp ona destek ve dayanak olmuştur. Bu yönüyle dinin, canın, aklın, neslin ve malın korunması İslam’ın beş asli ilkesi sayılmış, bunu sağlamaya yönelik olarak da birtakım emir ve yasaklar getirilmiştir.
Bu bağlamda İslam dini sarhoşluk veren, aklî ve ruhî dengeyi bozan, sinir sistemini uyuşturan maddelerin kullanımını haram kılması ve bu alanda birtakım cezaî müeyyideler koyarak insanları bunlardan uzak tutmaya çalışması yüce bir anlam taşır. Kur’an da içkinin yasaklanışı birden olmamış, kademeli olarak hükme bağlanmış, kökleşmiş bir âdetin herhangi bir hoşnutsuzluk, bir direnç ve itiraz görmeden kolayca kabul edilip yerleşmesini sağlanmıştır. Önce Müslümanların içkiden yavaş yavaş uzaklaşmaları yönünde, ruhen nefret etmelerine zemin hazırlanmış ve üç aşama sonun da kesin yasak gerçekleşmiştir. Mekke döneminde içki hakkında gelen ayette yalnız onun, hurma ve üzümden elde edildiği, düşünenler için aklı giderici içeceklerden olduğu ima edilmiştir. (Nahıl, 67) Yasak Medine döneminde gerçekleştiğinden, şimdi bu aşamaları dikkatle takip edelim.
Peygamberimizin Medine’ye hicretinde, Müslümanlar arasında içki içen ve kumar oynayanlar bulunuyordu. Peygamberimize, içkinin hükmünü sorduklarında, “Bu konuda henüz Allah’tan bir hüküm gelmediği,” cevabını veriyordu. Bunun üzerine Allah birinci aşamada, “Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki, “İkisinde de hem büyük günah, hem de insanlar için bazı faydalar vardır. Günahları faydasından büyüktür,”Bakara, 219, ayetini göndermiştir. Ayette kesin bir yasak olmamasına rağmen, bir kısım Müslümanlar içkiyi bırakmış, bir kısmı devam etmiştir. Fakat içki kullananlar arasında sarhoşluğun etkisiyle, istenmeyen olaylar ortaya çıkmış karşılıklı atışmalar bir birini takip etmiştir. İkinci aşama, Müslümanlardan biri içkili olarak akşam namazını kıldırırken, ayeti yanlış okumuştur. Bunun üzerine Allah, “Ey iman edenler, sarhoş olduğunuz zaman ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.”Nisa, 43. Ayetini göndermiş, fakat kesin yasak edilmemiştir.
Üçüncü ve son aşamada, yine bir gün yemekli sohbette içki kullananlar arasında önce sözlü tartışma, ardından kavgaya varan olaylar yaşanmıştır. Bunun üzerine Allah, “Ey iman edenler içki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki, saadete eresiniz. Şüphesiz şeytan, içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçersiniz değil mi? (Maide, 90-91) kesin olarak içki kullanılmasını yasaklamıştır. Görüldüğü gibi, içkinin kötülüğü idrak edildikten ve yaşanan olaylara şahit olunduktan sonradır ki, içkiyi yasaklayan ayetlerin kademe kademe gönderilmesi etkili olmuş, Müslümanlar cahiliye devri alışkanlığını bir anda bırakarak, Allah’ın emrine boyun eğmişlerdir. Pazartesi günkü yazımızda devamı verilecektir. Allah’a emanet olunuz.