KARİA devleti, MÖ 2 bin yılının sonlarında Anadolu’muzun güneybatısında ki antik bölgede kurulmuştur. Adını da yörenin yerli halkı olan ve KARİA (KARYALILAR) dilini konuşan KAR’lardan almıştır.
Kuzey de İYONYA, Doğu da FRİGYA, güneyde LİKYA ve batıda EGE Denizi’yle çevrilidir. Bugünkü Muğla ve Aydın illerinin büyük bölümlerini içine almaktadır.
Bugün size halk tabirince size Koca Karı ilaçları neden denmiştir bu konuda bilgi vermek istedim.
Konumuz tarih değil elbette. Bende herkes gibi koca karı ilaçlarını herkesin kafasından uydurdukları ilaçlar şeklinde bilmekteydim. İnternetde sörf yaparken işin aslı gözüme çarptı bu bilgileri akla uygun geldığinden sizlerle paylaşmak istedim.
Şimdi sıkılmadan okuyabileceğiniz konumuza dönelim:
MÖ 5’inci yüzyılda yaşanan bir olay zamanla halk tabirince koca karı ilaçları şeklinde yer almasına neden olmuştur…
Rivayet odur ki KNİDOS kralının çok güzel bir kızı varmış. Aylardan nisan ayı bahar mevsimi buram burak çiçek kokuları Akdeniz ile
Ege bölgesinin buluştuğu topraklara merhaba demiş.
KNİDOSLULAR, bugün DEVEBOYNUZU dediğimiz KAP KRİO'da baharın gelişini kutluyorlarmış.
Şarkılar söyleniyor, şiirler okunuyor, gösteriler, eğlenceler eşliğinde danslarla
şaraplar içiyorlarmış.
Bir anda bir çığlık duyulmuş…
KNİDOS Kralı’nın kızını yörenin en zehirli engerek yılanı sokmuş.
Genç kız yılanın sokmasıyle birlikte acı içinde yere yığılmış.
Kralın kızı güzeller güzeli bir kızmış…
İki ablası evlenip gidince, ailenin pek
kıymetlisi olmuş.
Yılanın sokmasıyla yüzü, gözü morarmış, narin bedeni
ateşler içinde titremeye başlamış.
KNİDOS kralı hekimlerini hemen sarayına iyileştirmeleri için toplamış…
Hekimler, kızı muayene ve tetkik ederler, sonucu krallarına olumsuz olarak
bildirirler. Maalesef KNİDOS kralının güzel kızı prensesi ölecektir.
Genç kız da öleceğini anlayınca babasına
yalvarmaya başlar…
“Baba ne olur bir şeyler yap. Yaşamak istiyorum. Kurtar beni. Ne olur” diye...
Kız yalvardıkça, kral kahroluyormuş.
Biricik kızı ölürken, malesef kral olarak elinden birşey de gelmiyormuş.
Kral halkıyla ilgilenen, yoksullara yardım
eden, hükmettiği topraklarda adaleti sağlayan iyi bir kralmış.
Kral kendi kendine "Tanrılar neden beni cezalandırıyor acaba?" diye sorguluyormuş..
Sonunda isyan ederek ;
“Ey tanrılar, neden ben, neden
kızım? Ne kötülük yaptık, sizler bu
günler için varsınız.
Yoksa!.. siz yok musunuz?” avazı çıktığı kadar haykırır.
KNİDOS kralı ve kızı çaresizlik içinde acılarla sabahlarlar…
Saraya topladığı hekimler de krala kızının akşama kadar can vereceğini söylerler....
O anda bir haber
gelir… Kralın habercisi :
“Kralım dışarıda bir balıkçı var,
kızınızı kurtarabileceğini söylüyor.” der.
Kralda:
“ Hemen içeri alın” demiş.
SİMİ’den gelen bir balıkçıymış gelen…
Balıkçı hemen, boynundaki meşin keseden tahta bir kutu çıkarır, içindeki
merhemi genç kızın tüm bedenine sürer.
Ve der ki :
“Üzülmeyin kralım, kızınız ölmeyecek. Sürdüğüm bu krem onu iyileştirecek” demiş...
SİMİ'li balıkçı bu merhemin yapılışını dedesinden
öğrenmiş…
Yaptığı krem yörenin endemik otlarıyla yosun karışımı bir merhemmiş. Yörede balıkcılık yaptıklarından daha önce, çok zehirli balıkların kendilerini soktuğunda tedavi amacıyla insanlarda kullanmışlar ve onları bu krem sayesinde kurtarmışlar, iyileştirmişler...
Ertesi gün balıkçının dediği gibi kız düzelip iki gün içinde sağlığına kavuşmuş. Kızıyla birlikte kral da yeniden hayata
dönmüş.
Kral olayın sonunda hemen balıkçıyı ailesiyle birlikte
saraya yerleştirmiş ve talimatını vermiş:
“Bu topraklardaki dağları, taşları, ormanları her yeri tarayın.
Tüm çiçekleri, bitkileri, otları
araştırın. Denizlerdeki yosunları bile inceleyin. Halkımız için, çevre halkı için İlaçlar yapın insanları kurtarın.” der....
Tarih kitaplarında rivayet odur ki :
Tarihin ilk bilimsel farmakolojik (ilaçların, yapısını ve etkilerini inceleyen bilim dalı) merkezinin Anadolu’da
kurulmasının nedeninin de işte bu SİMİ'li balıkçı
olduğunu, yüzlerce yıl KARİA İmparatorluğu’nun şifa dolu toprakların o
(Aydın, Muğla) bölge olduğunu tarihçiler yazmaktalar....
İşte bu yüzden “KOCA KARİA İLACI”
sözü, Yüzyıllardır ANADOLU’muzda "KOCA
KARI İLACI“ diye anılmaktadır…
Ama sizler siz siz olun yine de müspet ilimlerden ayrılmayın derim dostlar…