Sanki dersiniz ki; virüs vâkaları bitti, salgın korkup kaçtı da bizim insanlarımıza gün doğdu ! Ne gün doğması arkadaş; bu gidişle değil gün, güneş doğması, gün içinde geceyi, karanlığı yaşayacağız gibi görünüyor !
Önce sokağa belirli yaşlardaki vatandaşların kademeli dışarı çıkmaları; ardından da kısıtlama ve yasakların sona erdiğinin bildirilmesiyle birlikte; yasağın bittiği, gece 24.00' dan sonra, milletin bir dakika sonrasında gece özgürlüğü için kendilerini dışarı atmaları da bir oldu !
Şimdi, şunu anlayabiliyorum: İnsanlarımız evde uzun süre kalıp büyük fedakârlık örneği sergilediler ancak yasakalar bitince; çok ilginç görüntüler ve buna mukabil, vâkalardaki artışlar da dikkatlardan kaçmadı.
7 Haziran Pazar günü; saat 16 sularında, eşimle biraz temiz hava ( ! ) alalım dedik ve Samsun Atakum Türkiş' teki deniz sahiline doğru birkaç tur atıp, bir bankta oturup dinlendik !
Dinlendik de; aman Allah' ım o da neydi ? Millet; yakıcı güneşi ve sıcak denizi de görünce, virüsmüş, turistmiş demeden yallah cümbür cemaat denize atladı.! Sadece büyükler olsa iyi; aileleriyle gelen çoluk- çocuk, Allah ne verdiyse denize balıklama dalıp dalıp çıkıyorlardı !
Maske yoktu, mesafe hiç yoktu.Tam bir Antalya Plajı gibiydi adeta Atakum sahilleri. Erkekler Kırkpınar pehlivanları gibi; sanki güreş tutmak için üstleri çıplaktı; zira hem aşırı sıcak vardı hem de denize atlayıp, bunaltıcı sıcaklardan, bir nebze de olsa serinlemeye çalışıyorlardı.
Sahil boyunca gezen vatandaşlarımızın ise maske takanları da vardı takmayanları da. Mesafeli yürüyenler de vardı, iç içe yürüyenler de. Ksacası; sanki sokak yasaklarının bittiğinin ilân edilmesi; insanlarımıza sanırım yanlış bir algılamaya veya o şekilde düşünmeye sevketmişti onları !
Bu durumlar tabi ki sadece Samsun ilinde değil; böyle sahili, denizi, kumsalı olan diğer il ve ilçelerimizde de aynen yaşanılan görüntülerdi.
Bu durumlar, sahneler tekerrür ederken; il ve ilçe sağlık kurumları, şehirler ulaşan vâkaları paylaşıyordu Basın yoluyla. Yâni; sizin anlayacağınız, gidişat hiç de hoş değil gibi geldi bana.
Herkes kovid-19, herkes salgın, herkes virüs kalmamış gibi düşünmeye başlayıp buna göre hareket ediyor ki; işte en sakıncalı ve tehlikeli konu da bu!
Sanıyorum, bu vurdum duymazlık böyle devam ederse; yeni vâkalarla birlikte yeni sokağa çıkma ve yaş kısıtlamaları yine kaçınılmaz olabilir gibi geliyor bana!
Herşeyin hayırlısı ve virüssüz, salgınsız bir Türkiye ve dünya özlemi ve beklentisiyle saygılar sunarım.