Müjde! Rahmet mevsimi, yenilenmenin, umutları tazelemenin, yeniden dirilişin müjdecisi, hanelerimiz ve toplumumuzun misafiri Ramazan ayı geldi. Tam da zamanında geldi. Öfke ve kinlerin aklımızı esir edecek kadar köpürdüğü, ruhlarımızın nefes almayacak kadar bunaldığı bir dönemde geldi. Ey Şehri Ramazan, kardeşliği, hoşluğu unutan dünyamıza hoş geldin. Onun gelişiyle ruh ve mana âleminin perdesi açıldı, Melekler aramıza indi, inanan ellerin Sema’ya kalkışı ile herkes kabının derinliği ve genişliği nispetinde bu feyiz pınarından istifade edecektir. İyi ki geldi, Onun gelişiyle, içimiz muhabbetle dolacak, yüzler gülecek, yardımlaşma duygularımız kabaracak, aramızda olan kırgınlıklar, küsler son bulacak, sabırlar üst seviyelere çıkacak, kötü söz ve davranışlardan uzaklaşacağız. Sözü daha fazla uzatmadan bu kutlu ayı, seçilmiş şu güzel ifadelerle hoş Safalar getirdin diye karşılıyoruz.
Bu gün Ramazan’ın birinci günü, Sen gülce tütersin, aklımızın nuru, gözümüzün de ferisin. Yetiştin imdada der de gülersin, Hoş geldin ayların en birincisi. Ey On bir ayın sultanı!
Yüce Allah’ın büyük müjdesi ile geldin ve bize büyük müjdelerle hoş safa getirdin. Adını adımız yaptık, en sevdiğimiz gözlerimizin nuru çocuklarımıza Ramazan adını verdik, Ruhunu ruhumuza sindirdik. Gönlümüze, vatanımıza İslam âlemine hoş geldin ey Şehri Ramazan.
Sen Rahmet ayı, Mağfiret ayı, Kur’an ayı, Oruç ayı, Teravih ayı, Zekât ayı, İftar ve ikram ayı, Medeniyet ayısın, Sen bize biz sana ait iz. Özlemiştik hep birlikte Muhammed Mustafa’ya, salât selamları, Salât ve selamların, tekbirlerinle hoş geldin, Ey Şehri Ramazan.
Ey nefislerimizin gardiyanı, mübarek Ramazan ayı! Evlerimize, Yüreklerimize, Sofralarımıza, Daralan rızkımıza, Azalan amellerimize, Eksilen secdelerimize, unutulan Zikirlerimiz ve kaskatı benliğimize hoş Safalar getirdin. Yaşayanlarımıza, Hastalarımıza, ölmüşlerimize, Hatim ve Dualarımıza, Yetimlerimize, Öksüzlerimize, Muhtaçlarımıza, gözyaşı dökenlerimize Hoş geldin. “Allah’a yemin olsun ki, oruçlunun ağzının açlık kokusu Allah katında miski amberden daha hoş ve daha güzeldir, buyuran Sevgili Peygamberimizin müjdesiyle, Miskten daha güzel kokunla, Cennet’in özel bir kapısı var ki, o kapıdan sadece oruç tutanlar girebilecek... Mahşerde, oruçlular nerede diye nida edilecek ve cennetin Reyyan kapısından içeri alınıp, Allah’ın özel misafiri olacaklar.” Ümmet-i Muhammed’e açtığın bu özel cennet kapınla, hoş Safalar getirdin Ey On bir ayın Sultanı.
Kim inanarak ve mükâfatını, Allah’tan umarak oruç tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır, Buyuruyor Hz. Muhammed(s.a.v.) Orucumuzla, günahlarımızdan arınmayı umuyoruz Yüce Mevla’dan. Orucun yüce değerini Yüce Allah takdir etti ve bu takdiri Onun elçisi Sevgili Peygamberimiz bizlere tarif etti. Oruç ve Kur’an mahşer gününde şefaat edeceklerdir, buyurur şefaatçilerin şahı Hz. Muhammed. Yaratanımıza hamt edip, Sevgili Peygamberimize salât ve selam okuyarak oruçlarımızı öyle açacağız, Şefaatçilerinle hoş geldin Ey Şehri Ramazan.
Ol Muhammed Mustafa ki, senin kıymetini idrak edemeyip oruçlarını yiyenleri ikaz ediyor. Kim mazeretsiz ve hastalıksız olarak Ramazan’dan bir günün orucunu yerse, bir ömür boyu oruç tutsa o Ramazan orucunu ödemiş olamaz, buyuruyor. İşittik ve iman ettik Ey Oruç ayı Şehri Ramazan, tüm güzelliklerinle birlikte hoş geldin. Uzun söze ne hacet, Cennet kapıları sende açılır, cehennem kapıları sende kapanır, şeytanlar sende bağlanır, senin rahmetine hiç kimse gölge düşüremez Ey Şehri Ramazan…
On bir aylık yoldan geldin, İnananlara misafir oldun, safa geldin bize geldin, Ey şehri Ramazan. Çalışan kimseler kazanır, İnananlar oruca özenir. Orucu sevmeyenler dert kazanır, sefa geldin ey Mübarek Ramazan.
Yüce Rabbim, içinde bulunduğumuz şu uzun ve sıcak günlerde, Oruçlarını eksiksiz tutan tüm kardeşlerimizin, maddi ve manevi yönden sağlıklı, huzurlu, bereketli, mutlu ve feyizli geçirmelerine kolaylık ihsan etsin. Allah’a emanet olunuz.