Şu anda Türkiye'de cereyan eden siyasi süreçler gösteriyor ki, bu günlerde yapılacak olan seçimde Milliyetçi Hareket Partisi kazanacak.
Şimdiden belirteyim ki, bugün Türkiye-Azerbaycan ilişkileri dost-kardeş ilişkisi seviyesinde devam etmektedir. Stratejik nitelik taşıyan bu ilişkiler dostluk, kardeşlik ilkelerine göre ve iki kardeş arasındaki bu yakınlığın büyük bir geçmişi vardır. Ortak kök ,dil, din birliği, benzer kültür, örf ve âdetler bu ilişkileri koşullandıran olgular sırasındadı. Türkiye ve Azerbaycan her zaman kendi tarihlerinin en zor ve karmaşık dönemlerinde bir-birine destek olduklarını göstermiştir. 1991 yılında ülkemiz bağımsızlık kazandıktan sonra Azerbaycan ile Türkiye arasında çeşitli alanlarda ilişkiler kurulmuş, Türkiye Azerbaycan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olarak tarihi bir adım atmıştı. Ermenistan - Azerbaycan Dağlık Karabağ sorununun adil çözümünde de Türkiye hep bize destek vermişti. 1993 yılında Kelbecer'in işgalinden sonra ise Türkiye'nin işgalci Ermenistan sınırlarını kapatması Azerbaycan - Türkiye kardeşliğinin bariz örneği. Vakti ile diplomatik ilişkilerin kurulması iki ülke arasında karşılıklı ilişkilerin gelişmesinde geniş perspektifler açtı. Türkiye Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Azerbaycan'a 1992 1-3 Mayıs tarihli ziyareti ve ziyaret sırasında Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibeyle imzalamış Ortak Açıklama karşılıklı ilişkilerin temel ilkelerini ve gelişme perspektifini belli etmişti . Bundan sonra her iki devlet karşılıklı yararlı işbirliği prensiplerini temel alarak seri adımlar atmaya başlamış ve Türkiye bağımsız devlet yapılanması yoluna yeni ayak koymuş Azerbaycan'ın çabalarını destekleyerek, kapsamlı ilişkilerin gelişmesine geniş yardım göstermişti. Tüm bu hususlar Azerbaycan'ın Türkiye,
Türkiye'nin Azerbaycan için çok yerli ve aziz olduğunu kanıtlıyor. Kısacası, bu gün Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin gelişimini her iki tarafı ilginç. Çünki, Türkiye Azerbaycan için uluslararası müttefikse, Azerbaycan'ın da güçlü devlet olması Türkiye'nin dünya politikasında gücünün ve rolünün artırması demektir. Bugün kardeş Türkiye seçim dönemindedi. Yakın günlerde ülkede belediye seçimleri yapılacak. Söz konusu seçim Türkiye'nin iç işi olsa bile, demokratik güçlerin seçimde zafer kazanması bizim için de çok önemlidir. Bu, hem kardeş ülkenin gelecek gelişmesine katkıda verir, hem de dost ve yakın komşu olarak Azerbaycan'a olumlu etkisini gösterir. Türkiye bize kardeş ve dost ülke olduğu için orada cereyan eden süreçleri her zaman yakından takip ediyoruz. Biz çok isteriz ki,Türkiye'de seçimler özgür, adil, demokratik yapılsın ve kardeş ülkede hükümet halkın iradesiyle formalaşsın. Çünki halkın sesi ile seçilen hükümet halkın iradesine uygun fealiyet göstermek mecbiriyyetindedir.Hazırkı durum siyasi atmosfer gösteriyor ki , 12 yıla yakın ülkeyi tek başına yöneten AKP hükümeti için bu seçimler hiç de kolay olmayacak. Neredeyse, seçim kampanyası sürecinde Başbakan Erdoğan'a, onun partisine çok ciddi darbeler çarptı. Ve tüm yaşananların AKP'nin aleyhine işlediği için konusu giden partinin şimdiye kadar elde ettiği sonuçları tekrarlaması mümkün değildir . Çıkışlarının birinde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Başbakan Erdoğan'ı, onu sevenleri ve hükümet ordusunu keskin eleştirmiştir. MHP lideri Erdoğan'ın anda Türkiye'yi iki kutba ayırdığını dile getirdi:"Sen şimdi toplumu iki kutba ayırmısın. Atatürk ordusu ve Erdoğan ordusuna. Böyle bir kutup yaratmak doğru değil",diye o konuşmasında vurguladı. Şu anda ülkede cereyan eden siyasi süreçler gösteriyor ki, bu günlerde yapılacak olan seçimde Milliyetçi Hareket Partisi kazanacak. Milli ruhun aşırı yükselmesi, milli kendini derk etmenin gelişmesi, halkın tarihi belleğinin korunması gibi temel ilkeleri baz alan Milliyetçi Hareket Partisi inanıyoruz ki, bu seçimlerde kendi parlak zaferini kazanacak ve halk milli devletçilik arzularının gerçekleşmesi elde olacaktı. Bugün Azerbaycan'ın demokratik kampı de işte MHP'nin seçim de kazanacağına ilginç ve buna umut besliyor. Toplumda uyum için milli devletçiliğin güçlendirilmesi çok önemli bir iş. Bugün milli devletçiliğin gelişimi hem kardeş Türkiye, hem de Azerbaycan toplumu için hava-su gibi gərəkti. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk demişti:"Milli egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun". Bu gün M.K. Atatürk'ün, Alparslan Türkeş'in idealarının taşıyıcısı, takipçisi Devlet Bahçeli ve onun lideri olduğu partiye başarılar diliyoruz. Ve kardeş Türkiye'de milli devletçiliğin güçlendirilmesi ve geliştirilmesi adına aziz kardeş ve bacılarımızı MHP ye oy vermeye çağırıyorum.
Türkiye'nin Azerbaycan için çok yerli ve aziz olduğunu kanıtlıyor. Kısacası, bu gün Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin gelişimini her iki tarafı ilginç. Çünki, Türkiye Azerbaycan için uluslararası müttefikse, Azerbaycan'ın da güçlü devlet olması Türkiye'nin dünya politikasında gücünün ve rolünün artırması demektir. Bugün kardeş Türkiye seçim dönemindedi. Yakın günlerde ülkede belediye seçimleri yapılacak. Söz konusu seçim Türkiye'nin iç işi olsa bile, demokratik güçlerin seçimde zafer kazanması bizim için de çok önemlidir. Bu, hem kardeş ülkenin gelecek gelişmesine katkıda verir, hem de dost ve yakın komşu olarak Azerbaycan'a olumlu etkisini gösterir. Türkiye bize kardeş ve dost ülke olduğu için orada cereyan eden süreçleri her zaman yakından takip ediyoruz. Biz çok isteriz ki,Türkiye'de seçimler özgür, adil, demokratik yapılsın ve kardeş ülkede hükümet halkın iradesiyle formalaşsın. Çünki halkın sesi ile seçilen hükümet halkın iradesine uygun fealiyet göstermek mecbiriyyetindedir.Hazırkı durum siyasi atmosfer gösteriyor ki , 12 yıla yakın ülkeyi tek başına yöneten AKP hükümeti için bu seçimler hiç de kolay olmayacak. Neredeyse, seçim kampanyası sürecinde Başbakan Erdoğan'a, onun partisine çok ciddi darbeler çarptı. Ve tüm yaşananların AKP'nin aleyhine işlediği için konusu giden partinin şimdiye kadar elde ettiği sonuçları tekrarlaması mümkün değildir . Çıkışlarının birinde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Başbakan Erdoğan'ı, onu sevenleri ve hükümet ordusunu keskin eleştirmiştir. MHP lideri Erdoğan'ın anda Türkiye'yi iki kutba ayırdığını dile getirdi:"Sen şimdi toplumu iki kutba ayırmısın. Atatürk ordusu ve Erdoğan ordusuna. Böyle bir kutup yaratmak doğru değil",diye o konuşmasında vurguladı. Şu anda ülkede cereyan eden siyasi süreçler gösteriyor ki, bu günlerde yapılacak olan seçimde Milliyetçi Hareket Partisi kazanacak. Milli ruhun aşırı yükselmesi, milli kendini derk etmenin gelişmesi, halkın tarihi belleğinin korunması gibi temel ilkeleri baz alan Milliyetçi Hareket Partisi inanıyoruz ki, bu seçimlerde kendi parlak zaferini kazanacak ve halk milli devletçilik arzularının gerçekleşmesi elde olacaktı. Bugün Azerbaycan'ın demokratik kampı de işte MHP'nin seçim de kazanacağına ilginç ve buna umut besliyor. Toplumda uyum için milli devletçiliğin güçlendirilmesi çok önemli bir iş. Bugün milli devletçiliğin gelişimi hem kardeş Türkiye, hem de Azerbaycan toplumu için hava-su gibi gərəkti. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk demişti:"Milli egemenlik uğrunda canımı vermek, benim için vicdan ve namus borcu olsun". Bu gün M.K. Atatürk'ün, Alparslan Türkeş'in idealarının taşıyıcısı, takipçisi Devlet Bahçeli ve onun lideri olduğu partiye başarılar diliyoruz. Ve kardeş Türkiye'de milli devletçiliğin güçlendirilmesi ve geliştirilmesi adına aziz kardeş ve bacılarımızı MHP ye oy vermeye çağırıyorum.