HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş emretmiş, İki taraf ta silahları bıraksın diyor.
İki taraf ta ne demek? Bir nevi ateşkes ilan edilsin diyor.
Olur. Emrin olur…!
Halbuki ateşkes ilanı iki ülke arasında savaş varsa ilan edilebilir.
Bir ülke ve terörist bir eşkıya grubu ile ateşkes ilan edilsin diyen bir kişinin sağlıklı bir ruh haline sahip olmadığının işareti olsa gerektir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti pkk ile ateşkes ilan edecekmiş. Bunu istemek için insanın ya geri zekalı olması yada vatan haini olması lazımdır.
Türk askerinin varlık sebebi Türk Yurdunu her türlü tehlike ve teröre karşı korumaktır. Türk Askerinin simgesi silahtır. Silahı olmayan bir ordu olur mu? Adı üzerinde Türk Silahlı Kuvvetleri. Şimdi sen kalk PKK çapulcuları ile Türk Ordusu’nu eş değer göster. Böyle bir insanın akıl sağlığından şüphe ederim.
Sayın Başbakan atıp tutuyor. Kandili başlarına yıkarım, yakarım, asırım, keserim, diyor ama icraat yok. Birçok köşe yazarının yazdığı gibi Kandil ve diğer PKK kampını geçmişte defalarca bombaladık. Ne oldu? Kökünü kazıyabildik mi? Bombalansın tabii olarak. Ancak bununla yetinilmemeli.
AKP iktidarları dönemin zayıflatılan devlet otoritesi içeride ve dışarıda yeniden tesis edilmelidir. Geçmişte 3o’dan fazla bölücü kürt isyanı olmuştur bu ülkede. Ancak hepsi de devlet otoritesi sayesinde bastırılmış ve devlete karşı boyun eğmek zorunda kalmışlardır. Bunu yapmak için ülkeyi idare edenlerin sadece konuşmak değil, çeşitli tavizlerle zafiyete uğratılan devlet otoritesinin tekrar ve kararlılıkla ortaya koymaları gerekmektedir.
Devlet otoritesi tesis edildikten sonra o bölgedeki vatandaşlarımızın bize göre yok ama eğer vatandaşlık haklarında, hürriyetlerini kullanmada bir eksiklik varsa acilen bu sosyal yaralar da sarılmalıdır. Devletin bir görevi de eşit vatandaşlık ruhu içinde hizmet götürmektir. Batıya nasıl yatırım ve hizmet götürülüyorsa Doğuya da aynı hizmetlerin götürülmesi için elinden geleni yapması asli görevi olmalıdır.
Yalnız burada Doğu’ya hizmet götürmede , bölücü terör örgütlerinin engelleyici hareketlerini de göz önünde bulundurmalıyız. Devlet her zaman Doğuya hizmet götürmüş ve götürmeye devam etmektedir ama bölücüler bu hizmetlerden rahatsızlık duymaktadırlar. Nedeni ise; geçmişte istismar ettikleri konuların bir bir çözüldüğünü gören vatandaş devlete güven duymasın, bağlanmasınlar diye hizmet götürülmesini istememektedirler. Özellikle eğitim götürülmesini istemiyorlar. Çünkü; eğtim düzeyi arttıkça hitap ettikleri kitlenin azalacağını düşünmektedirler. Ama kanında hainlik virüsü girmiş olanlar ise eğitim görse de görmese de hainliğine devam edecektir.
Bölücü hainler hainliklerine devam edecektir. Köpeğin görevi ısırmaktır. Bizler de devlet olarak, vatana bağlı insanlar olarak kendimizi bu köpeklere ısırttırmayacağız. Bizim de asli görevimiz bu olmalıdır.
Devlet otoritesinin tesisi konusunda en donanımlı parti MHP’dir. Milliyetçi Hareket Partisi Devlet otoritesi ve tesisi konusunda en deneyimli kadrolara sahip bir siyasi harekettir. MHP’yi bazen diğer kitle partileri ile karıştıranlar bir hayli fazla. Ancak şurası unutulmamalıdır ki Milliyetçi Hareket Partisi bir siyasi parti olmanın ötesinde, Tür Milletinin nüvesini yani çekirdek kadrosunu teşkil etmektedir. Partinin adı önemli değil. Bu gün adı MHP’dir. Ama yarın başka bir isim ile yola devam edebilir. Önemli olan burada Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşama ve yaşatılması fikriyatını diri tutmaktır. Bu da Milliyetçi kadrolar tarafından ayakta tutulabilir. Vatan hainleriyle, eyyamcılarla, rantçılarla, nemelazımcılarla, ver kurtulsuncularla , bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetiyle değil elbette.
Başbakan ‘Herkes Aklını Başına Alsın’ diye beylik laf ederek herkesi hizaya getireceğini zannediyor. Dahası kendisini Başbakan zannediyor. Halbuki tüm iş ve işlemleri RTE yönetiyor. Belki Başbakan da bunun farkında ama onu o makama getiren iradeye karşı susmayı tercih etmektedir. Her nasılsa ama devlet gemisi yara almaya devam etmektedir. Devlet gemisi batarsa sadece bu ülkeyi idare edenler değil hepimiz boğulmaya mahkum olacağız.
Bölücü Kürtlerin ve PKK’lıların son dönemde azgınlaşmalarının asıl sebebi düşmüş ve istifa etmiş bir iktidar tarafından idare ediliyor olmamızdı. Birde biz Milliyetçilere göre zaten olmayan bir ‘çözüm Sürecinin’ bizzat RTE tarafından sona erdiğinin açıklanmasıdır. İktidar bölücüleri 3-4 yıldır olmayan bir süreç hayaliyle kandırabilmiştir. Daha doğrusu sürecin olmadığını her iki tarafta biliyordu ama durum herkesin işine geliyordu. İktidarın işine geliyordu. Çünkü; analar ağlamasın diye bu süreç boyunca polyanacılık oynayarak halkı aldatmışlardır. Bölücülerin işine geliyordu. Çünkü; olmayan süreç boyunca daha fazla güçlenme fırsatı buldular. Nasıl olsa asker kışlasından dışarıya çıkarılmıyordu.Arama tarama ve yol kontrolleri sona erdirilmişti. Daha fazla taraftar edindiler. Daha fazla silah ve mühimmat tedariki temin ettiler. Dağdaki teröristler şehirlere inme fırsatı buldular.
Uzun sözün kısası, zaafa uğratılan devlet otoritesi yeniden tesis edilmelidir. Bölücülere hak ettikleri cevaplar verilmelidir. Bölücülere ve diğer terörist gruplara gerekli cevap verilmelidir.
MİLLİ DEVLET GÜÇLÜ İKTİDAR BU ÜLKEDE HAKİM OLMALIDIR.
NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE